İçinde la olan 9 harfli 1380 kelime var. İçerisinde LA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında la olan kelimeler listesine ya da Sonu la ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AVUÇLANMA
-
-
[isim]
Avuçlanmak işi
-
[isim]
Avuçlanmak işi
- HIZLANMAK
-
-
[nsz]
Hız almak, hızı artmak
- "Genç kız birdenbire hızlanmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Hız almak, hızı artmak
- KALABİLME
- ...
- NAMAZLAĞI
-
-
[isim]
Üstünde namaz kılınan seccade
-
[isim]
Üstünde namaz kılınan seccade
- SAFLAŞMAK
-
-
Saf (II) duruma gelmek
-
Saf (II) duruma gelmek
- SARSALAMA
-
-
[isim]
Sarsalamak işi
-
[isim]
Sarsalamak işi
- SONUÇLAMA
-
-
[isim]
Sonuçlamak işi
-
[isim]
Sonuçlamak işi
- TELLAKLIK
-
-
[isim]
Tellağın yaptığı iş
-
[isim]
Tellağın yaptığı iş
- TIMARLAMA
-
-
[isim]
Tımarlamak işi veya durumu
-
[isim]
Tımarlamak işi veya durumu
- USTALAŞMA
-
-
[isim]
Ustalaşmak durumu
-
[isim]
Ustalaşmak durumu
- FALAKASIZ
-
-
[sıfat]
Falakası olmayan
-
[sıfat]
Falakası olmayan
- JELATİNLİ
-
-
[sıfat]
Jelatinden yapılmış veya jelatinle kaplanmış
-
[sıfat]
Jelatinden yapılmış veya jelatinle kaplanmış
- PALAZLAMA
-
-
[isim]
Palazlamak veya palazlanmak işi
-
[isim]
Palazlamak veya palazlanmak işi
- AYARLAMAK
-
-
[-i]
Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak
- "Saati radyoya göre ayarlamak."
-
Bir aygıtı belli bir iş yapabilecek duruma getirmek
- "Dikiş makinesini nakşa göre ayarlamak."
-
İşleri birbiriyle çatışmayacak veya zamanında bitirecek biçimde düzenlemek
- "İşlerimi ayarlayabilirsem sinemaya gideceğim. Konuşmayı on dakikaya göre ayarladım."
-
Kandırmak
- "Babamı ayarlayabilirsem sinemaya gideceğim."
-
[-i]
Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak
- DAMGALAMA
-
-
[isim]
Damgalamak işi
-
[isim]
Damgalamak işi
- GRUPLANIŞ
- ...
- HUSUSUYLA
-
-
[zarf]
Özellikle
-
[zarf]
Özellikle
- KAKALAMAK
-
-
[-i]
Kakmak
- "Kakalamaktan parmak uçları delik deşik terzi çırakları, kalfalar..." (Atilla İlhan)
-
Sürekli çekiştirmek, itmek, kakıp durmak
-
Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak
-
[-i]
Kakmak
- ONAYLANMA
-
-
[isim]
Onaylanmak işi
-
[isim]
Onaylanmak işi
- SIRTLAMAK
-
-
[-i]
Sırtına alıp yüklenmek
- "O gece yarısı yatağı benimki sırtladı, ben çocuğu sardım, sarmaladım." (Halide Edip Adıvar)
-
Birinin, bir şeyin sorumluluğunu, yükünü veya geçimini üzerine almak
- "Gazete satan Babuş daracık omuzlarıyla bir aileyi sırtlayacak." (Peyami Safa)
-
[-i]
Sırtına alıp yüklenmek