İçinde he olan 8 harfli 69 kelime var. İçerisinde HE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında he olan kelimeler listesine ya da Sonu he ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EH, HE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HESAPSIZ
-
-
[sıfat]
Hesabı tutulmayan
-
Sayılamayacak kadar çok olan
- "Şimdiye kadar hesapsız vaatlerde bulundu ama hiçbirini tutmadı."
-
Önceden iyi düşünülmemiş, sonu belli olmayan
- "Hesapsız bir işe girişti."
-
Ölçüsüz, tutumsuz, savruk, müsrif
-
[sıfat]
Hesabı tutulmayan
- HEDONİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hazcılık
-
[isim]
Hazcılık
- HELİPORT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Helikopter pisti
-
[isim]
Helikopter pisti
- ISLAHEVİ
-
-
[isim]
Suç işleyen çocukları ıslah etmek, eğitmek ve topluma kazandırmak amacıyla açılmış kurum, ıslahhane
-
[isim]
Suç işleyen çocukları ıslah etmek, eğitmek ve topluma kazandırmak amacıyla açılmış kurum, ıslahhane
- MÜCEVHER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değerli süs eşyası
- "Sevdiği kadını mücevherler ve pırlantalara gark eden çılgın ve müsrif fakat zevk sahibi bir âşık..." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Değerli süs eşyası
- HERKESÇE
- ...
- ŞÜPHESİZ
-
-
[sıfat]
Kuşkusuz
- "İki üç gündür şüphesiz aç kalan tekir kedi kapıdan bakıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Kuşkusuz
- HELYODOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Altın sarısı renginde, berilden oluşan, kuyumculukta kullanılan bir taş
-
[isim]
Altın sarısı renginde, berilden oluşan, kuyumculukta kullanılan bir taş
- HELENİST
- ...
- AHENKTAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ahenkli
-
[sıfat]
Ahenkli
- TERCİHEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Tercih hakkını kullanarak
-
[zarf]
Tercih hakkını kullanarak
- CEHENNEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dinî inanışlara göre, dünyada günah işleyenlerin öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu
- "Cennet, cehennem, ahiret, ebedî hayat hayallerine bir daha dönmesine imkân yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "En yakınlarından başlayarak herkese hayatı cehennem ettiği de doğrudur." (Murathan Mungan)
- "Başımı örtünce cehennem olur giderim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "... inerseniz çok büyük sevaba girmiş olursunuz. Yoksa bilirsiniz ki ben, cehennemin bucağı olsa giderim..." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Çok sıkıntılı yer
- "Kafamın çatlaklığı yüzünden bir anda orasını zindana, cehenneme çevirdim." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Dinî inanışlara göre, dünyada günah işleyenlerin öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu
- BAŞHEKİM
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Bir hastaneyi yönetmekle görevlendirilen hekim, baştabip, sertabip
-
[isim]
Bir hastaneyi yönetmekle görevlendirilen hekim, baştabip, sertabip
- HEMOROİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Basur
-
[isim]
Basur
- HEYAMOLA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gemicilerin veya işçilerin birlikte bir şey çekerken "haydi çek, gayret" anlamlarında bir ağızdan yüksek sesle ve makamla söyledikleri söz
- "Balıkçılara da sokuluyorlardı, ağlara var güçleriyle asılıyorlardı heyamolalarla." (Muzaffer Uyguner)
- "Bu sedir buradan ancak heyamola ile kaldırılabilir."
-
[isim]
Gemicilerin veya işçilerin birlikte bir şey çekerken "haydi çek, gayret" anlamlarında bir ağızdan yüksek sesle ve makamla söyledikleri söz
- MÜCEHHEZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Donanmış
- "Ama asıl tüm ulus çocuklarının bu kafa disiplini ile mücehhez olması gerek." (Haldun Taner)
-
Hazırlıklı, hazırlanmış
-
[sıfat]
Donanmış
- HEMZEMİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Aynı düzeyde olan
-
[sıfat]
Aynı düzeyde olan
- HEYKELLİ
-
-
[sıfat]
Heykeli olan
- "Geniş ve otomobil dolu caddeler, heykelli meydanlar." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Heykeli olan
- HERİFLİK
-
-
[isim]
Kabadayılık
-
[isim]
Kabadayılık
- HEMHUDUT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sınırdaş
-
[sıfat]
Sınırdaş