İçinde eşmek olan 9 harfli 47 kelime var. İçerisinde EŞMEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eşmek olan kelimeler listesine ya da Sonu eşmek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E K M Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
EŞMEK
4 Harfli Kelimeler
EKME, EMEK, EŞEK, EŞME, KEME, MEKE, MEŞE, MEŞK
3 Harfli Kelimeler
EKE, KEM, KEŞ, ŞEK, ŞEM
2 Harfli Kelimeler
EK, EM, EŞ, KE, ME, ŞE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TİPLEŞMEK
-
-
[nsz]
Tip özelliğini kazanmak veya temsilcilik görevini üstlenmek
-
[nsz]
Tip özelliğini kazanmak veya temsilcilik görevini üstlenmek
- PEKLEŞMEK
-
-
[nsz]
Sertleşmek, katılaşmak
-
Güçlenmek, sağlamlaşmak
- "Hatta Hüsmen, bir gece rüyasında eşeğin palanını yeşil bir kadifeyle kaplı görmüş, inancı pekleşmişti." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Sertleşmek, katılaşmak
- PİÇLEŞMEK
-
-
[nsz]
Yozlaşıp bozulmak
-
[nsz]
Yozlaşıp bozulmak
- MİTLEŞMEK
-
-
[nsz]
Mit durumuna gelmek
- "Büyük sanatçılar, arayışı önce kendi varlıklarında sınayıp dile getirdikleri için ister istemez mitleşirler." (Selâhattin Hilav)
-
[nsz]
Mit durumuna gelmek
- KÖZLEŞMEK
-
-
[nsz]
Köz durumuna gelmek
-
[nsz]
Köz durumuna gelmek
- DEPREŞMEK
-
-
[nsz]
Yeniden ortaya çıkmak, nüks etmek
- "Bugün oraya gittiğinde çok fena olmuş, yatışmaya yüz tutan kederi yeniden depreşivermişti." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Yeniden ortaya çıkmak, nüks etmek
- KELLEŞMEK
-
-
[nsz]
Kel durumuna gelmek
- "Kalpağının tüyleri dökülmüş, etrafı kelleşmişti." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Kel durumuna gelmek
- PESLEŞMEK
-
-
[nsz]
Ses hafif, yavaş duruma gelmek
-
[nsz]
Ses hafif, yavaş duruma gelmek
- DİLLEŞMEK
-
-
Karşılıklı tatlı tatlı söyleşmek
-
[nsz]
Dırlaşmak
-
Karşılıklı tatlı tatlı söyleşmek
- SÖZLEŞMEK
-
-
[nsz]
Herhangi bir iş konusunda birbirine karşılıklı söz vermek
-
Belli bir yerde, belli bir saatte buluşmayı kararlaştırmak
-
[nsz]
Herhangi bir iş konusunda birbirine karşılıklı söz vermek
- YERLEŞMEK
-
-
[-e]
Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak
- "Bu taş buraya adamakıllı yerleşmiş."
-
Yer bulup oturmak
- "Arabaya, birbirine sıkışarak yerleştiler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çalışmak üzere bir iş yerine başlamak
- "Oğlu bankaya yerleşmiş."
-
Bir yerde oturmaya, yaşamaya başlamak
- "Rıza böylece ahırın üst katındaki dairesine yerleşti." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Eşyayı yerli yerine koymak
- "Taşındık, ama daha yerleşemedik."
-
Rahat bir biçimde oturmak
- "Koltuğa iyice yerleşti."
-
[nsz]
Yaygın duruma gelmek, tutunmak
- "Demokrasinin ne suretle yerleşip kalabileceği hakkında garip fikirleri vardır." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Alışılmak, kullanılır olmak
- "Birtakım yeni kelimeler zamanla yerleşiyor."
-
Sınav sonucuna göre herhangi bir eğitim kurumunda okumaya hak kazanmak, okumaya başlamak
-
[-e]
Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak
- DEVLEŞMEK
-
-
[nsz]
Çok büyümek, irileşmek
-
Aşırı bir gelişme göstermek
- "Günlük gazeteler bugünküler kadar devleşmemişti henüz." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[nsz]
Çok büyümek, irileşmek
- ASİLEŞMEK
-
-
[nsz]
Karşı gelmek, başkaldırmak, isyan etmek
-
[nsz]
Karşı gelmek, başkaldırmak, isyan etmek
- YÜZLEŞMEK
-
-
[nsz]
Bir olayı ileri sürenle, inkâr eden kimseler yüz yüze gelerek sözlerini tekrarlamak
- "Ben onunla her zaman yüzleşebilirim."
-
Yüz yüze gelmek
-
[nsz]
Bir olayı ileri sürenle, inkâr eden kimseler yüz yüze gelerek sözlerini tekrarlamak
- TİZLEŞMEK
-
-
[nsz]
Ses tiz bir durum almak
-
[nsz]
Ses tiz bir durum almak
- JELLEŞMEK
- ...
- EFELEŞMEK
-
-
[nsz]
Efe durumuna gelmek
-
[nsz]
Efe durumuna gelmek
- BEKLEŞMEK
-
-
[nsz]
Birlikte veya karşılıklı beklemek
- "Bahar geldi koyun kuzu koklaştı / İki âşık dört senedir bekleşti." (Bekir Sıtkı Erdoğan)
-
[nsz]
Birlikte veya karşılıklı beklemek
- TEKLEŞMEK
-
-
[nsz]
Tek özellik göstermek
-
[nsz]
Tek özellik göstermek
- LİFLEŞMEK
-
-
[nsz]
Lif durumuna gelmek
-
[nsz]
Lif durumuna gelmek