İçinde ek olan 8 harfli 749 kelime var. İçerisinde EK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ek olan kelimeler listesine ya da Sonu ek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EK, KE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TÖKEZMEK
-
-
[nsz]
Tökezlemek
- "Ceylan birden tökezdi, toz kalktı yerden." (Fikret Otyam)
-
[nsz]
Tökezlemek
- YETİRMEK
-
-
[-i]
Bitirmek, tamamlamak
-
Besleyip büyütmek, yetiştirmek
-
Yetiştirmek, idare etmek
- "Parayı yetirmek."
-
[-i]
Bitirmek, tamamlamak
- EBELEMEK
-
-
[-i]
Oyunda ebe yapmak
-
[-i]
Oyunda ebe yapmak
- EMDİRMEK
-
-
[-i]
Emmesini sağlamak
-
[-i]
Emmesini sağlamak
- GÖRÜNMEK
-
-
[nsz]
Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek
- "Kapıda Eda Hanım göründü ve ona hatır sordu." (Peyami Safa)
-
İzlenim uyandırmak
- "Üzgün ve yorgun görünüyordu." (Haldun Taner)
-
Benzemek, görünüşünde olmak
-
Azarlamak
- "Çocuk pek azdı, biraz görünüver."
-
Gözdağı vermek
-
[nsz]
Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek
- ÖZLEŞMEK
-
-
[nsz]
Öz durumuna veya özlü bir duruma gelmek
-
Arılaşmak
-
Tahıl olgunlaşmak
-
[nsz]
Öz durumuna veya özlü bir duruma gelmek
- BELENMEK
-
-
[-e]
Kundaklanmak
- "Çocuk olsam beleklere belensem." (Âşık Veysel)
-
Bulanmak, bulaşmak, örtülmek
- "Ben yere yığılıp kafam kanlara belenince..." (Refik Erduran)
-
[-e]
Kundaklanmak
- DEĞNEKÇİ
-
-
[isim]
Motorlu taşıtların çalıştığı yerlerde yolcuların binişi ve taşıtların sıra düzenini sağlayan kimse, kâhya
-
Parklarda düzeni sağlamaya çalışan kimse
-
Şehir düzeni ile ilgili görevli
-
[isim]
Motorlu taşıtların çalıştığı yerlerde yolcuların binişi ve taşıtların sıra düzenini sağlayan kimse, kâhya
- DEKSTROZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nişasta şekeri
-
[isim]
Nişasta şekeri
- DİNELMEK
-
-
[nsz]
Ayakta durmak
-
Ayağa kalkmak, dik durmak
-
[-e]
Karşı koymak, kafa tutmak
-
[nsz]
Ayakta durmak
- ERKEKSİZ
-
-
[sıfat]
Erkeği bulunmayan
- "Erkeksiz ev."
-
[zarf]
Erkek olmaksızın
-
[sıfat]
Erkeği bulunmayan
- İĞRENMEK
-
-
[nsz]
Bir şeyi tiksindirici bulmak, istikrah etmek
- "Asıl iğrendiğim, ürktüğüm elleriydi." (Refik Halit Karay)
-
[-den]
Aşağılık, bayağı bulmak, tiksinmek
- "Bayağılaşmış gibi kendimden iğreniyordum." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Bir şeyi tiksindirici bulmak, istikrah etmek
- BÖCEKLİK
-
-
[isim]
İpek böceği yetiştirilen yer, böcekhane
-
[isim]
İpek böceği yetiştirilen yer, böcekhane
- GÜCENMEK
-
-
[nsz]
Birinin beklenilmeyen bir davranışı veya sözü karşısında kırgınlık duymak, kırılmak
- "Kendisine uygulanan bu tavırdan ne darılmıştı ne gücenmişti." (Nezihe Araz)
-
[nsz]
Birinin beklenilmeyen bir davranışı veya sözü karşısında kırgınlık duymak, kırılmak
- ÖVDÜRMEK
- ...
- BEKLETİŞ
-
-
[isim]
Bekletme işi veya biçimi
-
[isim]
Bekletme işi veya biçimi
- CEPLEMEK
-
-
[-i]
Kazanmak, cebine indirmek
- "Kalkıp cevabını veriyor; bilirse ne âlâ, beş bin kâğıdı cepledi demektir." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Kazanmak, cebine indirmek
- KÜSÜŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirine küsmek, karşılıklı darılmak
- "Kocasıyla arası açıktı, tartışıp küsüşüyorlardı sık sık." (Refik Erduran)
-
[nsz]
Birbirine küsmek, karşılıklı darılmak
- DÖVÜNMEK
-
-
[nsz]
Aşırı üzüntü, çaresizlik, pişmanlık duyarak çırpınmak, kendi kendini dövmek
- "Bir kadın dokuz çocukla bir viranenin içinde çırılçıplak kaldım diye dövünüyordu." (Aka Gündüz)
-
Çok üzülmek
- "Farsçayı öğrenmediğime dövünür dururum." (Nurullah ataç)
-
[nsz]
Aşırı üzüntü, çaresizlik, pişmanlık duyarak çırpınmak, kendi kendini dövmek
- EVLENMEK
-
-
[nsz]
Erkekle kadın, aile kurmak için yasaya uygun olarak birleşmek, izdivaç etmek
- "Karımla benim, sanki, yeni evlenmiş gibi bir hâlimiz vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[nsz]
Erkekle kadın, aile kurmak için yasaya uygun olarak birleşmek, izdivaç etmek