İçinde EH olan 7 harfli 38 kelime var. İçerisinde EH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında EH olan kelimeler listesine ya da Sonu EH ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EH, HE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FEHAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüklük, ululuk
-
Değer
-
[isim]
Büyüklük, ululuk
- ŞEHVANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şehvetle ilgili, kösnül, erotik, şehevi
-
Şehvete aşırı derecede düşkün olan (kimse), şehvetli
-
[sıfat]
Şehvetle ilgili, kösnül, erotik, şehevi
- TEHALÜF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aykırılık
-
[isim]
Aykırılık
- TEEHHÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Evlenme
-
[isim]
Evlenme
- MEHABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı
-
Büyüklük, ululuk, yücelik
- "Dağlar ufkunda mehabet ova ufkunda huzur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı
- TEEHHÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gecikme
-
[isim]
Gecikme
- MÜŞTEHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şey için çok istek gösteren, istekli
-
İştahlı
-
[sıfat]
Bir şey için çok istek gösteren, istekli
- TEHACÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birlikte ve birden hücum etme, saldırma
-
Üşüşme, bir yere toplaşma
-
[isim]
Birlikte ve birden hücum etme, saldırma
- ZEHİRLİ
-
-
[sıfat]
Zehri olan
- "Zehirli mantarlar."
-
Zararlı (duygu, düşünce vb.)
-
[sıfat]
Zehri olan
- TEHİRLİ
-
-
[sıfat]
Geciktirilmiş
-
Ertelenmiş
-
Gecikmeli, rötarlı
- "Bu Diyarbakır postası hep tehirlidir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Gecikmiş bir biçimde
- "Tren tehirli geldi."
-
[sıfat]
Geciktirilmiş
- KEHANET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olayın gerçekleşeceğini önceden bilme, kâhinlik, ön deyi, prediksiyon
- "Bunu belirtirken bir kehanette bulunmuş olmuyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bir olayın gerçekleşeceğini önceden bilme, kâhinlik, ön deyi, prediksiyon
- LEHİMCİ
-
-
[isim]
Lehim yapan kimse
-
[isim]
Lehim yapan kimse
- AKŞEHİR
- ...
- MÜNTEHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Son
-
[sıfat]
Sona ermiş, bitmiş
-
[isim]
Son
- SUŞEHRİ
- ...
- ÇEHRECE
-
-
[zarf]
Çehre bakımından
- "Kadın vücutça, çehrece acaba nasılmış?" (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Çehre bakımından
- TEHLİKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük zarar veya yok olmaya yol açabilecek durum, muhatara
- "Tehlike gittikçe büyüyor, güçlük artıyordu." (Refik Halit Karay)
- "Şimdilik sizin tehlikeye atılmanıza hacet yoktur." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Gerçekleşme ihtimali bulunan fakat istenmeyen durum
- "Ketumdur, katlandığı acıları, atlattığı tehlikeleri sergilemeyi hiç sevmez." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Büyük zarar veya yok olmaya yol açabilecek durum, muhatara
- VEHİMLİ
-
-
[sıfat]
Vehim içinde olan, vehme kapılan
- "Çiler'de yalnız kalmaktan korkanların vehimli hâli vardı." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Vehim içinde olan, vehme kapılan
- EHLİDİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gönül eri
- "Ehlidildir diyemem sinesi saf olmayana." (Nefî)
-
[isim]
Gönül eri
- ŞEHRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çorba ve pilavda kullanılan, türlü biçimlerde kesilerek kurutulmuş buğday unu hamuru
-
[isim]
Çorba ve pilavda kullanılan, türlü biçimlerde kesilerek kurutulmuş buğday unu hamuru