İçinde d olan 5 harfli 649 kelime var. İçerisinde D harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında d harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu d harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DAİMİ
- ...
- KAİDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kural
- "Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık
- "Güneşten yanmamış tarafı fil dişi bir sütunun kaidesine benziyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Kalça
-
[isim]
Kural
- VİDEO
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Hem görüntü hem de ses kaydedebilen, daha önce kasete kaydedilmiş görüntü ve sesleri ekrana yansıtan aygıt, videoteyp
-
[isim]
Hem görüntü hem de ses kaydedebilen, daha önce kasete kaydedilmiş görüntü ve sesleri ekrana yansıtan aygıt, videoteyp
- YEDME
-
-
[isim]
Yedmek işi
-
[isim]
Yedmek işi
- ADAMA
-
-
[isim]
Adamak işi
-
[isim]
Adamak işi
- DONÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Verici
-
[isim]
Verici
- DÖVÜŞ
-
-
[isim]
Dövme işi veya biçimi
- "Muhtarla dövüşe kalksa iki tokatla onu yere serer." (Etem İzzet Benice)
-
Tokat, yumruk, tekme gibi saldırışlarla yapılan kavga
-
[isim]
Dövme işi veya biçimi
- DİYAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ülke
- "Bir gün dedim ki istemem artık ne yer ne yâr / Çıktım sürekli gurbete gezdim diyar diyar." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Dünya
- "Arkamda başka bir diyar, sıkıntı, ıstırap ve kudret diyarı var." (Halide Edip Adıvar)
-
Bazı nitelik veya değerleri taşıyanların çok bulunduğu yer, yurt
-
[isim]
Ülke
- İBDAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Orijinal
- "İbdai edebiyat."
-
[sıfat]
Orijinal
- ÖRDEK
-
-
[isim]
Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu (Anas)
- "Üç ördek onları görünce paytak paytak kaçıştılar." (Haldun Taner)
-
Yataktan kalkamayacak durumdaki erkek hastaların içine idrarlarını yaptıkları kap, lazımlık, oturak
-
Otobüs ve minibüs sürücülerinin yollardan aldıkları yolcular için kullandıkları bir söz
-
Hile ile para sızdırılacak kimse, enayi
-
[isim]
Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu (Anas)
- ŞİMDİ
-
-
[zarf]
Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda
- "Şimdi daha bahtiyar bir haberi sevgili bir sesten bizzat duymaya imkân buluyoruz." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Duruşunda, bakışlarında şimdiye kadar hiç alışık olmadığımız bir acayip mehabet.." (Haldun Taner)
-
Az sonra, yakında
- "Annen şimdi gelir, ağlama sus!"
-
Az önce, biraz önce, demin
- "Otobüs şimdi geçti, öbürü ne zaman gelir bilmem."
-
Artık, bundan böyle, bu duruma göre
- "Sizden kaçan hayvanı da şimdi kim bilir hangi semtte satacaklar?" (Burhan Felek)
-
[zarf]
Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda
- DİKİM
-
-
[isim]
Dikme işi veya biçimi
-
Bitki dikme işi
- "Çalışmalar tam bir yıl önce iki düzine kadar akasya fidanının dikimiyle başlamıştır." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Dikme işi veya biçimi
- TEVDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Verme, bırakma
-
[isim]
Verme, bırakma
- BİNDİ
-
-
[isim]
Destek, hamil
-
[isim]
Destek, hamil
- DİLİŞ
-
-
[isim]
Dilme işi veya biçimi
-
[isim]
Dilme işi veya biçimi
- DESTE
-
-
[isim]
Cinsleri aynı veya birbirine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, bağlam
- "Destenin en itibarlı kâğıtları, bilindiği gibi beyler yani aslar oluyor." (Haldun Taner)
-
Kılıç, bıçak vb.nin elle tutulacak yeri, kabza
-
Aynı cinsten onluk bir küme
-
Yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları derecelerden biri
-
[isim]
Cinsleri aynı veya birbirine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, bağlam
- ERDEK
- ...
- GRİDA
- ...
- GÜDÜM
-
-
[isim]
Yönetme işi, idare
-
Bilişimde, bir olaylar dizisini, bir süreci veya bir aracı yöneltme ve düzenlemeyle ilgili işlevlerin bütünü
-
[isim]
Yönetme işi, idare
- DRAMA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Dram
-
[isim]
Dram