İçinde d olan 5 harfli 649 kelime var. İçerisinde D harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında d harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu d harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DALAK
-
-
[isim]
Midenin arkasında, diyaframın altında, sol böbreğin üstünde, yassı, uzunca, akyuvar üreten ve yıpranmış alyuvarları toplayan, damarlı, gevşek bir dokudan oluşmuş organ
-
Omurgalı hayvanlarda lenf bezine benzeyen ve kan damarları çok olan bir organ
-
Tekerlek biçimindeki kaşar peyniri
-
Bal peteği
-
[isim]
Midenin arkasında, diyaframın altında, sol böbreğin üstünde, yassı, uzunca, akyuvar üreten ve yıpranmış alyuvarları toplayan, damarlı, gevşek bir dokudan oluşmuş organ
- DİVAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüksek düzeydeki devlet adamlarının kurduğu büyük meclis
- "Araba yürürken karşımda divan durur gibi el pençe duruyor." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Divan edebiyatı şairlerinin şiirlerini topladıkları eser
-
Sedir
- "Köşedeki divana oturmuş, ayaklarını karşısındaki koltuğa dayamıştı." (Ömer Seyfettin)
-
Meclis
- "Çok geçmeden ortadaki masanın etrafında akşamki divan tekrar kurulmuş bulunuyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yüksek düzeydeki devlet adamlarının kurduğu büyük meclis
- DOLAK
-
-
[isim]
Tozluk yerine bacaklara ayak bileğinden dize kadar dolanan ensiz ve uzun kumaş parçası
-
Baş örtüsü, yazma
-
Boyun atkısı
-
[isim]
Tozluk yerine bacaklara ayak bileğinden dize kadar dolanan ensiz ve uzun kumaş parçası
- DÜRTÜ
-
-
[isim]
Bedensel veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içten gelen gerilim
- "Sevgi bir dürtüdür."
-
[isim]
Bedensel veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içten gelen gerilim
- ELDEN
-
-
[zarf]
Doğrudan
- "Atanma yazımı elden aldım, gidiyorum."
-
Hemen
- "Parayı elden yolladı."
-
[zarf]
Doğrudan
- İDAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sürdürme, devam ettirme
-
[isim]
Sürdürme, devam ettirme
- MARDA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Iskarta mal
-
[isim]
Iskarta mal
- ŞEDDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arap yazısında, bir ünsüzün iki kez okunması gereken harfin üstüne konulan işaret
-
[isim]
Arap yazısında, bir ünsüzün iki kez okunması gereken harfin üstüne konulan işaret
- AZADE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Başıboş, erkin, serbest
- "Çocuk gönlüm kaygılardan azade." (Orhan Veli Kanık)
-
[zarf]
Başıboş, erkin, serbest olarak
- "Gürültüden azade yaşamak."
-
[sıfat]
Başıboş, erkin, serbest
- CİDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaşma, cenk
-
Ağız kavgası, çekişme
-
[isim]
Savaşma, cenk
- DERUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İç, içeri, öz
-
Gönül, yürek, ruh
-
[isim]
İç, içeri, öz
- HEDER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşılığını alamama, boşa gitme, ziyan olma
- "Senin yoluna gençliğimi heder ettikten sonra, gene orada, o düşmüş şehirde, senin hasretinle yanan ben değil miydim?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Hayır işlemeden geçen günü heder olmuş addederek bayağı canı sıkılır." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Karşılığını alamama, boşa gitme, ziyan olma
- İVEDİ
-
-
[sıfat]
Acele
-
Acil
-
[sıfat]
Acele
- PEDAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, ayaklık
-
[isim]
Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, ayaklık
- DAHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işe karışmış olma, karışma
- "Yok, paşa kardeş, bu zaferde benim dahlim yok." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
[isim]
Bir işe karışmış olma, karışma
- DİNCE
-
-
[zarf]
Dinî bakımdan, dine göre
-
[zarf]
Dinî bakımdan, dine göre
- DALAŞ
-
-
[isim]
Kavga, gürültülü bağrışıp çağrışma
-
[isim]
Kavga, gürültülü bağrışıp çağrışma
- DÜŞKÜ
-
-
[isim]
Uğraşı
-
[isim]
Uğraşı
- DAMAR
-
-
[isim]
Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
- "Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu." (Peyami Safa)
- "Birden nasihat damarlarının kabardığını duydu." (Ömer Seyfettin)
- "Tutarsa onun bir damarı, yıkar adamın başına çadırı." (Osman Cemal Kaygılı)
- "En ufak şeye kızan insanın damarına basarlar." (Peyami Safa)
-
Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi
-
Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı
- "Zengin bir altın damarı."
-
Soy, yaradılış
-
Huy, mizaç
- "Cimrilik damarı. Şairlik damarı."
-
İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru
-
Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ
-
[isim]
Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
- FODRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Düz ve dik durması için elbisenin bazı yerlerine kumaşla astar arasına konulan sert ve kolalı bez
-
[isim]
Düz ve dik durması için elbisenin bazı yerlerine kumaşla astar arasına konulan sert ve kolalı bez