İçinde arma olan 8 harfli 40 kelime var. İçerisinde ARMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında arma olan kelimeler listesine ya da Sonu arma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A M R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

ARMA

3 Harfli Kelimeler

AMA, ARA, RAM

2 Harfli Kelimeler

AM, AR, MA, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FARMASON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Mason
  2. [sıfat] Dinsiz, imansız

PARMAKSI

  1. [sıfat] Elin parmaklarını andırır biçimde olan

KARARMAK

  1. [nsz] Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak
  2. Işık sönmek, kısılmak veya gücü azalmak
    • "Hava iyice kararmış, caddenin bütün elektrikleri yanmıştı." (Peyami Safa)
  3. Ateş sönmeye yüz tutmak
  4. Kederlenmek, canı sıkılmak
  5. Niteliğini yitirmek
    • "Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu." (Falih Rıfkı Atay)

KOTARMAK

  1. [-i] Pişen yemeği başka kaba boşaltmak
    • "İki kız kardeş güle söyleye sofralarını hazırlayıp yemeklerini kotardılar." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Hazırlık yapmak
    • "O akşam yemeği için kotarabildiklerinin bir kısmını yarı çiğ, yarı pişmiş önüme sürüyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Bir işi tamamlamak, bitirmek
  4. Üstesinden gelmek
    • "Yeter ki o beni içeri sokabilsin ve ben bu röportajı kotarayım." (Ayşe Kulin)

MORARMAK

  1. [nsz] Mor bir renk almak
  2. Herhangi bir sıkıntı, darbe veya hastalıkla vücudun bir yeri mor renk almak
    • "Parça parça morarmış yüzüyle ateş püskürüyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  3. Herhangi bir söz ve davranıştan bozulmak
  4. Mahcup olmak

KARMALIK

  1. [isim] Karma olma durumu
    • "Meclisin bütün karmalığı bu yuvarlak sofranın etrafında idi." (Falih Rıfkı Atay)

KARMAŞIK

  1. [sıfat] İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeyden oluşan, mudil
    • "Karmaşık bir sorun. Karmaşık bir düşünce."
  2. Çözeltide kendisini oluşturan parçalara iki yönlü olarak ayrışan (iyon veya birleşik), kompleks
  3. Ögelerinin veya gerekli işlemlerin sayısının çokluğu, çeşitliliği yüzünden anlaşılması, yapılması güç olan, komplike

AKTARMAK

  1. [-i] Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
  2. [-i] Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
  3. [-den] Bir dilden başka bir dile çevirmek, tercüme etmek
  4. Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak
  5. Toprağı altı üstüne gelecek biçimde iyice bellemek
  6. İletmek, bildirmek
    • "Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır." (Haldun Taner)
  7. Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak
  8. Bir kitabı başından sonuna kadar okumak
  9. [-i] Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak
    • "Kiremitleri aktarmak."
  10. [-i] Alıntılamak
    • "Onun yerine Salah Birsel'in bir şiirini aktaracağız." (Salâh Birsel)

SARMAŞIK

  1. [isim] Sarmaşıkgillerden, koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan bitki (Hedera helix)
    • "Rüzgârın balkon sarmaşıklarında ıslıklar çaldığı bir akşamdı." (Atilla İlhan)

BOZARMAK

  1. [nsz] Boz renge girmek
    • "Eski bozarmış çarşaf yatağın ortasında toplanmıştı." (Ayla Kutlu)
  2. Renk değiştirmek, rengi atmak

MARMARİS
...
ARMADURA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha

YAŞARMAK

  1. [nsz] Islanmak, nemlenmek
  2. Yaşla dolmak
    • "Anam beni çok bekleyecek diye gözleri yaşardı." (Falih Rıfkı Atay)

YARMALIK

  1. [isim] Yarma yapmak için ayrılmış buğday vb

KOPARMAK

  1. [-i] Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak
    • "O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın!" (Osman Cemal Kaygılı)
  2. [nsz] Daldan, ağaçtan alıp toplamak
    • "Yorulunca omzuma çıkar, çiçek koparmak isterse beni çağırır." (Halide Edip Adıvar)
    • "Sana karşı içimde iki katlı bir ana yüreği var. İşte onu koparıp atamıyorum." (Ömer Seyfettin)
  3. [nsz] Birden ve güçlü bir biçimde başlamak veya başlatmak
    • "Zehra birdenbire iki avucunu da yüzüne kapadı, kısa ve keskin bir çığlık kopardı." (Peyami Safa)
  4. Zor kullanarak almak
  5. [-den] Güçlükle elde etmek
    • "Bir kızla buluşmuşken bir başkasından söz ya da telefon numarası kopardığı oluyordu." (Necati Cumalı)
  6. Birlikte koşan yarışçıyı üstün bir çaba ile hızlanıp geçmek

ÇALARMAK

  1. [nsz] Ekinler veya meyveler olmaya, olgunlaşmaya yüz tutmak

POLARMAK

  1. [-i] Polarma olayına uğratmak

JANDARMA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yurt içinde genel güvenliği ve kamu düzenini korumakla görevli, yasa ve nizamların koyduğu hükümlerin yürütülmesini ve bunlara dayanan hükûmet emirlerinin yerine getirilmesini sağlayan silahlı askerî kuvvet
  2. Bu kuvvette görevli olan kimse
  3. [sıfat] Açıkgöz

BOLARMAK

  1. [nsz] Bol duruma gelmek

ŞIMARMAK

  1. [nsz] Kendisine gösterilen sevgi ve saygıdan veya verilen değerden yüreklenerek yersiz ve aşırı davranışlarda bulunmak
    • "Şımardım, lakırtıyı senli benliye çevirip sordum." (Refik Halit Karay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü