İçinde ara olan 5 harfli 50 kelime var. İçerisinde ARA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ara olan kelimeler listesine ya da Sonu ara ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ARA

2 Harfli Kelimeler

AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TARAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri
    • "Dört tarafı kesme billur kapaklı bir eski saat..." (Refik Halit Karay)
    • "Meseleyi taraf gözetmeden aksettirmek için o yazıdan da bir parça almak isterdik." (Orhan Veli Kanık)
    • "Benim, daha çok erkeklerin tarafını tutar gibi görünen akıl öğretmelerime hanımlar kızabilir." (Şevket Rado)
  2. Yön, yan, doğrultu
    • "Deniz tarafındaki çayırdan bir sürü koyun geçiyor." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Yöre, yer
    • "Üsküdar tarafındaki evlerin camları kor gibi parlıyordu." (Haldun Taner)
  4. İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri
    • "Karşı tarafın adamları."
  5. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi
    • "Baba tarafı zengin."
  6. Bir şeyin belli bölümü, kısmı
    • "Tiyatronun ön tarafı konuklara ayrıldı."

VARAN

  1. [sıfat] Bir olayın tek kalmayıp arkadan daha başkalarının gelebileceğini anlatmak için birden başlayarak sıra ile sayıların başına getirilen bir söz
    • "Varan bir. Varan iki."

PARAF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yalnız adın veya ad ve soyadın baş harfleriyle atılan kısa imza

GARAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hedef, amaç, maksat
    • "Bana garaz bağladığını seziyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Birine karşı güdülen kötülük etme isteği, kin
    • "Bağnaz, şu yahut bu düşünceye değil, düşünen kişiye, düşünmeye garazdır." (Nurullah ataç)

ARACI

  1. [isim] Ara bulucu
  2. Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt
  3. İki şey arasında, bağlantı kuran kimse, vasıta
  4. İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği

SARAY

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Hükümdarların veya devlet başkanlarının oturduğu büyük yapı
  2. Kamu işlerinin yürütüldüğü büyük yapı
    • "Emniyet Sarayı. Spor ve Sergi Sarayı."
  3. Görkemli ve gösterişli yapı
    • "Bu ev bir saray."
  4. Devlet başkanı ve çevresi
    • "Saraydan çağrılmış."

ŞARAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üzüm veya başka meyve sularını türlü yöntemlerle mayalandırarak elde edilen alkollü içki, mey

ACARA
...
BARAJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılan bent
    • "Atatürk Barajı. Kurtboğazı Barajı."
  2. Futbol veya hentbolda serbest atışı yapacak oyuncunun önünde karşı takım oyuncularının yan yana dizilip oluşturdukları set
  3. Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan şart

ŞUARA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şairler

SARAÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Koşum ve eyer takımları yapan veya satan kimse
  2. Koşum ve eyer takımlarını işleyen ve süsleyen kimse
  3. Deri, muşamba vb.nden bavul, çanta yapan kimse

ARAKA

  1. [isim] İri taneli bezelye

HARAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Din kurallarına aykırı olan, dinî bakımdan yasak olan, helal karşıtı
    • "Uyku bana haram oldu."
  2. Yasak

FARAŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Toplanan süprüntüleri alıp atmak için kullanılan teneke veya plastikten yapılmış kısa saplı bir tür kürek
    • "Elinde tuttuğu, içi süprüntü dolu faraşı merdivenlerin dibine boşalttı." (Ercüment Ekrem Talu)

AVARA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Üzerinde döndüğü ve kendisini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan mekanizma
    • "Güreş boyunca iki yazar kendi savında direnir ve avara kasnak dönüp durur." (Salâh Birsel)
  2. [ünlem] Kıyıya dayanılarak sandalın açılması için kürekçilere verilen komut
  3. Bir geminin başka bir gemiden veya kıyıdan açılması

HARAÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yerden, bir kimseden zorbalıkla alınan para
  2. Osmanlı Devleti'nde Müslüman olmayanların devlete ödemekle yükümlü oldukları vergi
  3. Osmanlı Türklerinde genellikle toprak sahiplerinden devletçe alınan vergi

MARAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hastalık
  2. Dayanılması güç durum
  3. [sıfat] Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan
    • "Aman ne maraz adamsın!"

DARAL
...
DARAÇ

  1. [sıfat] Dar
    • "Başını, geçtiğimiz daraç bir sokaktaki yamru yumru karanlık evlerin arasından görünen gökyüzünün mavi boşluğuna doğru kaldırarak geniş soluklar alıyor..." (Reşat Nuri Güntekin)

KARAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı
    • "Kararımı biradere pek güçlükle kabul ettirdim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Artık ayrılmayalım diye kararlar alıyor fakat bir türlü tatbike geçemiyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Dün akşam size tesadüf ettiğimde bunu karar altına almıştık." (Halit Ziya Uşaklıgil)
    • "Tekrar masa başına dönmekten zevkli bir iş bulamayacağımda karar kıldım." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm
    • "Yargıç kararı."
  3. Bu yargıyı bildiren belge
    • "Mahkeme kararını aldı."
  4. Değişmeyen, düzenli durum, düzenlilik, yöntemlilik
  5. Değişmez olma
    • "Havanın hiç kararı yok."
  6. Tam ölçüsünde, ne az ne çok
    • "Yemeğin tuzu karar."
  7. Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü