İçinde ah olan 4 harfli 25 kelime var. İçerisinde AH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ah olan kelimeler listesine ya da Sonu ah ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AH, HA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RAHT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
At takımı
-
Yolda lazım olacak şeyler
-
Döşeme vb. takımları
-
Pencere ve kapı kanatlarını çerçeveye tutturan menteşe takımı
-
[isim]
At takımı
- AHÇI
-
-
[isim]
Bakınız aşçı
-
[isim]
Bakınız aşçı
- DAHA
-
-
[zarf]
Şimdiye kadar, henüz
- "Daha kimse gelmemiş. Daha bir saat olmadı."
- "Tertemiz, sıcacık bir oda. Daha iyisi can sağlığı." (Atilla İlhan)
- "Daha da önemlisi sıkılganlığını unutturacaktı ona." (Necati Cumalı)
-
Var olana, elde bulunana ek olarak, olana katarak
- "Bir kızım daha olsaydı, adını Meliha koyardım." (Peyami Safa)
-
Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz
- "Daha kötüsü treni de kaçırdık."
-
Bundan başka, bunun dışında
- "Daha çiçekleri de sulayacağım." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Şimdiye kadar, henüz
- İLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir alanda yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok tutulan kimse
- "Müzik dünyasının ilahı. Moda ilahı."
-
Çok tanrıcılıkta tanrı
-
[isim]
Bir alanda yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok tutulan kimse
- YAHU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
"Hey, bana bak, baksana" anlamlarında bir seslenme sözü
- "Yahu! Hâlâ işin bitmedi mi?" (Halide Edip Adıvar)
-
Üzerine dikkati çekmek için söylenen söze katılan bir kelime
- "İnsan bayağı üzülüyor yahu!" (Sait Faik Abasıyanık)
-
Cümlede rica anlamını pekiştirmek için kullanılan bir söz
- "Yapmayın yahu!"
-
[ünlem]
"Hey, bana bak, baksana" anlamlarında bir seslenme sözü
- SAHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Gerçekten, gerçek olarak
- "Sahi dedikleri kadar güzelmiş! Siz onu görmediniz mi sahi!"
-
[zarf]
Gerçekten, gerçek olarak
- BAHT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Olacakların, kaçınılmaz olduğunu belirleyen ilahî iradenin insan için veya bir toplum için çizdiği hayat tarzı, kader, talih
-
Şans
- "Ben Atatürk'ü birkaç defa görmek bahtına erenlerdenim." (Haldun Taner)
-
[isim]
Olacakların, kaçınılmaz olduğunu belirleyen ilahî iradenin insan için veya bir toplum için çizdiği hayat tarzı, kader, talih
- SAHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alan
- "Futbol sahasının kenarında düşmanlarını seyrediyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Alan
- AHIR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Evcil büyükbaş hayvanların barındığı kapalı yer, hayvan damı
-
[isim]
Evcil büyükbaş hayvanların barındığı kapalı yer, hayvan damı
- AGAH
- ...
- AHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Son, sonraki
-
[zarf]
Sonra, en sonra, sonunda
-
[sıfat]
Son, sonraki
- ULAH
- ...
- VAHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çöllerde çoğu kez yüze çıkan yer altı sularının yarattığı tarım veya yerleşme bölgesi
-
[isim]
Çöllerde çoğu kez yüze çıkan yer altı sularının yarattığı tarım veya yerleşme bölgesi
- AHŞA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağır
-
[isim]
Bağır
- İZAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açıklama
- "Vaziyeti size açıkça ve namusluca izah ettim." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Açıklama
- GAHİ
- ...
- AHAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hattatların kâğıt cilalamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılan özel bir karışım
-
[isim]
Hattatların kâğıt cilalamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılan özel bir karışım
- AHDİ
- ...
- DAHİ
-
-
[bağlaç]
Da, de
- "Ben dahi gideceğim."
-
Bile
- "Artık gelse dahi beni bulamaz."
-
[bağlaç]
Da, de
- PAHA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Değer, fiyat, eder
- "Başında ağır ve paha biçilmez emsalsiz ve füsunlu bir taç gibi duruyordu." (Ömer Seyfettin)
- "Alınıp satılan eşyalar gibi ona paha biçmek akılsızlık olurdu." (Samiha Ayverdi)
- "Treni kaçırmak pahasına onu bekledim."
-
[isim]
Değer, fiyat, eder