İçinde aba olan 7 harfli 67 kelime var. İçerisinde ABA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aba olan kelimeler listesine ya da Sonu aba ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A B Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ABA
2 Harfli Kelimeler
AB
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BABAYAN
- ...
- ARABAŞI
-
-
[isim]
Hindi veya tavuk etiyle hazırlanan, pişmiş ve dondurulmuş hamur ile birlikte yenen çorba
-
[isim]
Hindi veya tavuk etiyle hazırlanan, pişmiş ve dondurulmuş hamur ile birlikte yenen çorba
- ARABACI
-
-
[isim]
Arabayı süren kimse
- "Fakat arabacının dizginleri çektiğini görünce yere atladım." (Halide Edip Adıvar)
-
Araba yapan veya satan kimse
-
[isim]
Arabayı süren kimse
- ABARTIŞ
-
-
[isim]
Abartma işi veya biçimi
-
[isim]
Abartma işi veya biçimi
- KABATAŞ
- ...
- ABAZACA
- ...
- HIYABAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İki tarafı düzgün ağaçlı yol veya bulvar
- "Sustu bülbüller hıyaban uykuda / Esme ey bad esme canan uykuda." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
[isim]
İki tarafı düzgün ağaçlı yol veya bulvar
- KABALAK
-
-
[isim]
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusunda kullanılmış olan, şapkaya benzeyen bir tür başlık
- "Kendisi, ayağında postallar, sırtında kaput, başında kabalak, Çanakkale cehenneminde askerliğini yaparken..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusunda kullanılmış olan, şapkaya benzeyen bir tür başlık
- DARABAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kalp vuruşu, kalp atışı
-
[isim]
Kalp vuruşu, kalp atışı
- KABARMA
-
-
[isim]
Kabarmak işi
-
Duygulanma
- "Bir de mektuplar okunurken ve selamlar söylenirken içinde tuhaf bir kabarma beliriyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Kendini üstün görme, büyüklük taslama
-
Ay ve güneşin çekim etkisiyle, büyük denizlerde suların yükselmesi, met
-
[isim]
Kabarmak işi
- BABAEVİ
-
-
[isim]
Baba ocağı
- "Artık babaevinden çıkmış, daha iyi bir yere taşınmışsındır." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Baba ocağı
- BABALIK
-
-
[isim]
Baba olma durumu
- "Babalık bunu gerektirir."
- "Ben üç çocuğa babalık etmiş, iki kız evlendirmiş, bir oğlan okutmuşum." (Tarık Buğra)
-
Üvey baba
- "O sırada babalığını anımsıyordu kötü bir düşü anımsarcasına ve kızgınlıktan tepesi atıyordu." (Muzaffer Uyguner)
- "Bana bir babalık et, bir işe koy." (Erhan Bener)
-
Kayınbaba, kayınpeder
-
[ünlem]
Yaşlı veya küçümsenen adamlara söylenen bir seslenme sözü
- "Sen karışma bakalım babalık! Fazla söylenmeye başladın. Ayıp ne demek?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Baba olma durumu
- AŞKABAT
- ...
- BABAÇKO
-
-
[sıfat]
Güçlü ve gösterişli, iri yarı (kadın)
-
[sıfat]
Güçlü ve gösterişli, iri yarı (kadın)
- TABANLI
-
-
[sıfat]
Tabanı olan
-
[sıfat]
Tabanı olan
- YABANSI
-
-
[sıfat]
Acayip
- "Kaçmış uykum yabansı ormanlardan / Dağlar mağaralarla ovalara kaçmış." (Fazıl Hüsnü Dağlarca)
-
Çirkin, kötü, alışılmadık, kanunsuz
- "Kalabalıklaşan şehirlerde yapılarla elde edilebilen yabansı rantlar, insanları çileden çıkarıyor." (Aydın Boysan)
-
[sıfat]
Acayip
- DİYABAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Feldspatlardan bir plajiyoklaz ile ojitten oluşmuş yeşil renkli bir kütle
-
[isim]
Feldspatlardan bir plajiyoklaz ile ojitten oluşmuş yeşil renkli bir kütle
- TABANCA
-
-
[isim]
Kısa, hafif, cepte veya belde taşınan ateşli silah
- "Biraz eğildikleri zaman cübbelerinin arkasında tabanca kabzalarının kabartısı görülür." (Falih Rıfkı Atay)
- "Tabancasına davranmaya vakit kalmadan sıkışıverdi kalabalığın ortasına." (Çetin Altan)
-
Boyacılıkta kullanılan, basınçlı hava yardımıyla boya püskürtmeye yarayan araç
-
[isim]
Kısa, hafif, cepte veya belde taşınan ateşli silah
- SÜTBABA
-
-
[isim]
Sütannenin kocası
- "Duvarlar hattat sütbabamın yadigâr bıraktığı levhalarla süslenmişti." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Sütannenin kocası
- KOCABAŞ
-
-
[isim]
İspinozgillerden, 18 cm uzunluğunda, sırtı kahverengi, karnı pembe bir kuş türü, flurcun (Cocothraustes coccothraustes)
-
Eti, sütü ve derisinden yararlanılan sığır, manda vb. hayvanların genel adı, büyükbaş
- "Kocabaş sürüleri ne kışlaklarda ne yaylaklarda beslenebiliyordu." (Nezihe Araz)
-
Doğu Anadolu'da, yol ve tarla kenarlarında yetişen, 30-150 cm yükseklikte, iki yıllık otsu bir bitki (Onopordon acanthium)
-
Pancar, şeker pancarı
-
[isim]
İspinozgillerden, 18 cm uzunluğunda, sırtı kahverengi, karnı pembe bir kuş türü, flurcun (Cocothraustes coccothraustes)