İçinde ş olan 5 harfli 545 kelime var. İçerisinde Ş harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ş harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KEŞKİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [ünlem] Keşke
    • "Keşki ölüp kalsaymışım, keşki Münif'le tekrar görüşmemiz hiç nasip olmasaydı." (Atilla İlhan)

ŞİLTE

  1. [isim] Üstünde oturulan, yatılan, içi yünle, pamukla doldurulmuş döşek
    • "Anasının evinde de bir yer yatağında, bir tek şilte üzerinde yatardı." (Memduh Şevket Esendal)

ÇARŞI

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri
    • "Elbet çarşıda bir kahve, bir çaycı dükkânı bulurum." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Her gün çarşı pazar dolaşarak ona küçük bir apartman hazırlamaya çalışıyoruz." (Reşat Nuri Güntekin)

ÇAVUŞ

  1. [isim] Bir işin veya işçilerin başında bulunan ve onları yöneten sorumlu kimse
  2. Osmanlı Devleti teşkilatında çeşitli hizmetler yapan görevli
  3. Osmanlı ordusunda üst komutanların buyruklarını ast komutanlara ulaştıran görevli
  4. Onbaşıdan sonra gelen ve görevi manga komutanlığı olan erbaş
    • "Katanaların birinin üstünde bir topçu çavuşu oturuyor." (Refik Halit Karay)
  5. Askerî okullarda sınıf başkanı
    • "İki ay içinde üstünlüğünü tanıtarak sınıfının çavuşu olmuştur." (Falih Rıfkı Atay)

DUYUŞ

  1. [isim] Duyma işi veya biçimi
  2. Seziş

DUŞAK

  1. [isim] Hayvanın iki ayağını iple bağlayarak yapılan köstek

NAŞİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yayımcı
  2. [sıfat] Yayan, saçan

SAVAŞ

  1. [isim] Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk
  2. Uğraşma, kavga, mücadele
    • "Softalığa savaş açan ilk laikler orada toplanmıştır." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Hayvanların birbirleriyle yaptığı mücadele
    • "Kartallarla leyleklerin savaşı."
  4. Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele
    • "Veremle savaş."

YARAŞ

  1. [sıfat] Bir kimseye kendini beğendirmek için alımlı davranan (kimse)
    • "Öbürü ne kadar çekingen ve sessiz ise bu o kadar yaraş ve konuşkan, tam manasıyla bir İstanbul kadını." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

AŞKIN

  1. [sıfat] Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş
    • "Sakalı kır, yaşı elliyi aşkın fakat dinçti." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Benzerlerinden üstün
  3. Çok, fazla

EŞSİZ

  1. [sıfat] Eşi benzeri olmayan veya eşi benzeri görülmemiş olan
    • "Güzelliğine hayran olduğum bu eşsiz şehre karşı, onun bir insanı olmak borcumu bir derece yerine getirip sevinmiştim." (Haldun Taner)
  2. Eş bulamamış, eşinden ayrılmış veya yanında eşi olmayan

ŞUARA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şairler

BULAŞ
...
GÖRÜŞ

  1. [isim] Gözle bir şeyi algılama yetisi
  2. Cezaevi ve hastanede yapılan ziyaret
  3. Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargı, fikir
  4. Benzerlerinden ayıran özellik, konsept

KEŞİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ortaya çıkarma, meydana çıkarma, açma
    • "Meselenin künhü bir türlü keşif ve halledilemiyor." (Refik Halit Karay)
  2. Var olduğu bilinmeyen bir şeyin ortaya çıkarılması
    • "Amerika'nın keşfi."
  3. Gizli olan bir şey hakkında geniş bilgi edinme
  4. Bir şeyin olacağını önceden anlama, sezme, tahmin
  5. Bir olay veya durumun oluş nedenlerini anlayabilmek için yerinde inceleme yapma
    • "Bu davaların dağ tepe keşiflerine koşar, kararlarını kaleme alır." (Necati Cumalı)

ŞEKEL

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] İsrail para birimi

BAKŞI
...
ŞİŞKO

  1. [sıfat] Şişman
    • "Şişko bir kadın."
  2. Toplu, dolgun
    • "Şişko yanaklı, sarkık gerdanlı, otuz beşlik bir adamdı bu." (Reşat Enis)

BASIŞ

  1. [isim] Basma işi

EŞARP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Baş örtüsü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü