İçinde ş olan 5 harfli 545 kelime var. İçerisinde Ş harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ş harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BRANŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kol
-
[isim]
Kol
- BOZUŞ
-
-
[isim]
Bozma işi veya biçimi
-
[isim]
Bozma işi veya biçimi
- AŞLIK
-
-
[isim]
Aş yapmak için hazırlanan ve saklanan şeyler
-
Dövüldükten sonra savrularak temizlenen ve kurutulan buğday
-
Zahire
-
[isim]
Aş yapmak için hazırlanan ve saklanan şeyler
- İŞLEM
-
-
[isim]
Bir işi sonuçlandırmak için yapılan iş veya uygulamaların hepsi, muamele, muamelat
-
Nakit veya menkul değerleri kullanarak alım satım, takas, borçlanma vb. piyasa hareketi
-
Madde üzerinde her türlü değişim yapma işi, muamele
-
Ham veya ara malları ve maddeleri fiziksel, kimyasal değişikliklerle daha uygun, kullanılır duruma getirme, muamele
-
Sayıları karşı karşıya getirip belirli birtakım kurallara uygun olarak birbiri üzerine etkilendirme yöntemi
- "Her işlem yeni bir sayı bulmaya varır."
-
[isim]
Bir işi sonuçlandırmak için yapılan iş veya uygulamaların hepsi, muamele, muamelat
- KOPUŞ
- ...
- YEŞİL
-
-
[isim]
Sarı ile mavinin karışmasından ortaya çıkan, bitki yapraklarının çoğunda görülen renk
- "Memleket isterim / Gök mavi, dal yeşil / Tarla sarı olsun / Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Önümüzde yeşil yamaçlar görününce biraz keyiflendik." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Kurumamış, taze (sebze), kuru karşıtı
- "Yeşilfasulye."
-
[sıfat]
Olmamış, ham (meyve)
- "Yeşil kayısı."
-
[isim]
Sarı ile mavinin karışmasından ortaya çıkan, bitki yapraklarının çoğunda görülen renk
- AŞIRI
-
-
[sıfat]
Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın
- "Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir." (Oktay Rifat)
-
Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem
-
Gereğinden fazla, çok
-
[zarf]
Ötede, ötesinde
- "İki ev aşırı."
-
[zarf]
Gereğinden fazla olarak, çokça
- "Çocuk aşırı üzülüyor."
-
[sıfat]
Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın
- KONUŞ
-
-
[isim]
Konma işi veya biçimi
-
Bütün imkânlar göz önünde tutularak kara, hava ve deniz birliklerinin yerleştirilmesi biçimi
-
Konum
-
[isim]
Konma işi veya biçimi
- KOŞUM
-
-
[isim]
Araba hayvanının kayış takımı, koşum takımı
- "Koşumlarındaki ziller şıngırdadılar." (Necati Cumalı)
-
Hayvanın arabaya koşulması
-
[isim]
Araba hayvanının kayış takımı, koşum takımı
- ŞİKAR
- ...
- SÖKÜŞ
-
-
[isim]
Sökme işi veya biçimi
-
[isim]
Sökme işi veya biçimi
- YEMİŞ
-
-
[isim]
Bitkilerde, döllenme sonunda çiçeği meyve yapraklarından oluşan ve tohumu taşıyan organ, meyve
- "Ben biraz zeytin, biraz salata, biraz patates, biraz da yemişle doyarım." (Burhan Felek)
-
İncir
-
[isim]
Bitkilerde, döllenme sonunda çiçeği meyve yapraklarından oluşan ve tohumu taşıyan organ, meyve
- ŞAHSİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kişiye ait, kişiyle ilgili, kişinin malı olan, kişisel, bireysel, özlük
- "Hareketin içinde şahsi kinler ve rekabetler vardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Kişiye ait, kişiyle ilgili, kişinin malı olan, kişisel, bireysel, özlük
- ŞAYAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Uygun, yaraşır, değer, layık
- "Alacağımız cevaplar içinde dikkate şayan görülenleri gazetemizde neşredeceğiz." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Uygun, yaraşır, değer, layık
- YAŞÇA
- ...
- TALAŞ
-
-
[isim]
Testere ile biçilen veya rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kırıntılar
-
[isim]
Testere ile biçilen veya rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kırıntılar
- ERMİŞ
-
-
[isim]
Dinî inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, eren, evliya, veli
- "Anadolu ermişlerinin hikâyesini de kendine özgü üslubuyla anlatmıştır." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Dinî inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, eren, evliya, veli
- APOŞİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Çember biçiminde, telden yapılma, torbaya benzeyen büyük gözlü ağ
-
[isim]
Çember biçiminde, telden yapılma, torbaya benzeyen büyük gözlü ağ
- DİŞÇİ
-
-
[isim]
Diş hekimi
-
[isim]
Diş hekimi
- EŞKİN
-
-
[isim]
Atın bir tür hızlı yürüyüşü
- "At, eşkinle beş on dakikada gittiği yolu, dörtnala, bir iki dakikada geldi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Böyle yürüyen (at)
- "Eşkin bir at."
-
[zarf]
Böyle bir yürüyüşle
- "Eşkin gitmek."
-
[isim]
Atın bir tür hızlı yürüyüşü