İçinde ıv olan 6 harfli 16 kelime var. İçerisinde IV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ıv olan kelimeler listesine ya da Sonu ıv ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SIVALI
-
-
[sıfat]
Sıva vurulmuş, sıva sürülmüş
- "Sıvalı duvar."
-
Sıvar gibi bulaşmış, sıvanmış
-
[sıfat]
Sıva vurulmuş, sıva sürülmüş
- CIVALI
-
-
[sıfat]
Cıvası olan
- "Cıvalı barometre."
-
[sıfat]
Cıvası olan
- ZIVANA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İki ucu açık küçük boru
- "Herhangi bir hastada aldığı tedbirlere rağmen beklediği sonucun doğmaması onu zıvanadan çıkarırdı." (Atilla İlhan)
- "Dürdane Hanım'ın aşkı seni zıvanadan büsbütün çıkarmış." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bir kilit dilinin yerleşmesi için açılmış delik
- "Kaç zamandır zaten bir acayipleşen oğlanın artık adamakıllı zıvanadan çıktığına hükmediyorlardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
İki ucu açık küçük boru
- ÇIVMAK
-
-
[nsz]
Atlamak, sıçramak, zıplamak
-
Hızla giden bir şey bir yere çarpıp yön değiştirmek, sekmek, çavmak, sapmak, inhiraf etmek
- "Kurşun da taşa değmiş sonra taştan çıvmış, Dursun Hacı'ya değmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Atlamak, sıçramak, zıplamak
- KIVRIM
-
-
[isim]
Bir şeyin kıvrılan yeri, büklüm
-
Bir tür tatlı
- "Cevizli kıvrım."
-
Ayrım, dönemeç
- "Yolun kıvrımında ayrılanlarla dönüp bakıştık." (Aka Gündüz)
-
Kıvrılma sonunda oluşan toprak dalgası
-
[isim]
Bir şeyin kıvrılan yeri, büklüm
- SIVAMA
-
-
[isim]
Sıvamak işi
-
[sıfat]
Sıvanır gibi üstüne kaplanmış, örtülmüş veya çok sık takılmış
- "Sıvama pırlanta bir taç."
-
[zarf]
Zemini hemen hiç görülmeyecek kadar kaplanmış, örtülmüş veya takılmış olarak
-
[zarf]
Ağzına kadar, silme
- "Bardağı sıvama doldurdu."
-
[isim]
Sıvamak işi
- KIVRIK
-
-
Eğrilip bükülmüş, yuvarlak bir biçim verilmiş
- "Sarı, uçları az kıvrık bıyıkları vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Eğrilip bükülmüş, yuvarlak bir biçim verilmiş
- ŞIVGIN
-
-
[isim]
Budanmış yaşlı ağaçların budanan yerlerinden çıkan taze sürgün, filiz, çıvgın
-
Fırtınayla yağan yağmur
-
[isim]
Budanmış yaşlı ağaçların budanan yerlerinden çıkan taze sürgün, filiz, çıvgın
- KIVRAK
-
-
[sıfat]
Canlı, hareketli, atik
- "Lastik ayakkabılarının üstünde kıvrak ve çevikti." (Haldun Taner)
-
Akıcı, işlek
- "Kıvrak bir zekâsı var. Kıvrak bir anlatım."
-
[isim]
Yerli dokuması kara bezden yapılmış köylü kadın yeldirmesi
-
[isim]
İnce tülbent veya ipekli baş örtüsü
-
Aceleci
-
Güzel, şık, yakışıklı
-
[sıfat]
Canlı, hareketli, atik
- KIVANÇ
-
-
[isim]
Övünç, iftihar
-
Sevinç
- "Yeni dostluklar kurmuş olmanın kıvancı içinde ev sahiplerimizden ayrıldık." (Melih Cevdet Anday)
- "Genç kızın sıcak ilgisini hissetmekten ayrı bir kıvanç duyması kadar doğal bir şey olamayacağı da ortadadır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Övünç, iftihar
- ÇIVGIN
-
-
[isim]
Rüzgâr ve karla karışık yağan yağmur
-
Ağaç sürgünü, filiz
-
Şıvgın
-
[isim]
Rüzgâr ve karla karışık yağan yağmur
- CIVATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Birbirine bağlanmak istenen ağaç veya demir parçalarının üzerinde hazırlanmış olan deliklerden geçirilerek ucuna somun takılıp sıkıştırılan iri başlı vida
-
[isim]
Birbirine bağlanmak istenen ağaç veya demir parçalarının üzerinde hazırlanmış olan deliklerden geçirilerek ucuna somun takılıp sıkıştırılan iri başlı vida
- ÇIVGAR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Çift sürmekte veya araba çekmekte olan hayvanlara yardımcı olarak koşulan hayvan
-
[isim]
Çift sürmekte veya araba çekmekte olan hayvanlara yardımcı olarak koşulan hayvan
- CIVMAK
-
-
[-den]
Sekmek, değip geçmek, vurup sapmak
- "Kurşun taşa değmiş, sonra taştan cıvmış, Dursun hocaya değmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-den]
Sekmek, değip geçmek, vurup sapmak
- CIVIMA
-
-
[isim]
Cıvımak işi
- "Espriyi anlayamadığı için şimdi bu gülüşmeleri bir çeşit cıvıma sanmıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Cıvımak işi
- SIVACI
-
-
[isim]
Duvarları sıvayan kimse
-
[isim]
Duvarları sıvayan kimse