İçinde ı olan 3 harfli 60 kelime var. İçerisinde I harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ı harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ı harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FIS
- ...
- ÇIN
-
-
[sıfat]
Doğru, gerçek
-
[sıfat]
Doğru, gerçek
- AĞI
-
-
[isim]
Zehir
-
[isim]
Zehir
- VIZ
-
-
[isim]
Böcek uçarken veya atılan bir şey hızla geçerken çıkan ses
- "Fakat bu da Nahit'e vız geldi çünkü kız koltuğa oturmuştu." (Tarık Buğra)
- "Bu ölümle Ahmet, dünya yüzünde sahibi olunacak şeyin yalnız bir kadın olabileceğini, ötesinin ise yalan, haksız olduğunu ve kendisine kadından gayrı bir şeye sahip olmanın vız gelip tırıs gittiğinin farkına varmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Böcek uçarken veya atılan bir şey hızla geçerken çıkan ses
- ŞIK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Güzel, zarif, modaya uygun
- "Şık bir elbise."
-
Güzel, modaya uygun giyinmiş olan
- "Daima müzik vardı, şık kadınlar vardı." (Halide Edip Adıvar)
-
Yerinde, gereği gibi
- "Şık bir cevap."
-
[sıfat]
Güzel, zarif, modaya uygun
- ANI
-
-
[isim]
Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra
- "Üstadın bu anıyı anarken gözlerindeki mutluluk pırıltısına gıpta etmiştim." (Haldun Taner)
-
Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü, hatıra
- "Halit Ziya Uşaklıgil'in anılarını topladığı 'Kırk Yıl'ın son ciltleri şiire başladığım yıllarda çıkıyordu." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra
- HIZ
-
-
[isim]
Çabukluk, sürat
- "Hikâyede baştan sona kadar hareket ve hız olmalıdır." (Falih Rıfkı Atay)
- "Fırtına hızını aldı."
- "Güneş hızını kaybedince bu yapışkan su donar, yapraklar ellenebilir, toplanabilir duruma gelir." (Necati Cumalı)
-
Bir hareketten doğan güç, şiddet
- "Yağmur şimdi hızını daha da arttırmıştı." (Haldun Taner)
- "Münakaşa tekrar eski hızını alamayarak biraz sonra söndü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çaba, güç, gayret, takat
-
Alınan yolun harcanan zamana oranı, sürat
-
[isim]
Çabukluk, sürat
- RIH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yazıdaki mürekkebi kurutmak için dökülen çok ince ve renkli bir tür kum
-
[isim]
Yazıdaki mürekkebi kurutmak için dökülen çok ince ve renkli bir tür kum
- CIS
-
-
[ünlem]
Çocukları ateşe ve tehlikeli şeylere karşı uyarırken söylenen bir söz
-
[ünlem]
Çocukları ateşe ve tehlikeli şeylere karşı uyarırken söylenen bir söz
- DIŞ
-
-
[isim]
Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı
- "Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar." (Ahmet Haşim)
- "Size hiç bu mektupların dışında 'Muhterem Yusuf Ziya Beyefendi' diyen oluyor mu?" (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz." (Anayasa)
- "Hiçbir şeye karışmadan olayların dışında kalmak isteyenlerin çabaları boşunaydı." (Necati Cumalı)
-
Bir konunun kapsamına girmeyen şey
-
Görülen, içte bulunmayan yüzey
- "Bardağın dışı kirli."
-
Bir kimsenin görünüşü, durum ve davranışları
-
Bireyin ötesinde bir varlığı olan
- "Dış dünya."
-
[sıfat]
Somut kavramlarda iki veya ikiden çok şeyde merkeze daha uzak olan
- "Dış kapı. Dış duvar."
-
[sıfat]
Yabancı ülkelerle ilgili
- "Dış siyaset. Dış ilişkiler."
-
Açık havada geçen sahneleri içine alan çekim
-
Bazı top oyunlarında karşı takım oyuncularının vuruşuyla topun kalenin bulunduğu taraftan dışarı çıkması, aut
-
[isim]
Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı
- TIĞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dantel veya yün örmekte kullanılan, ucu çengelli kısa şiş
- "Maviş Hanım'ın elinde tığ, pencerenin önüne oturmuş, sabırla dantel üretir, görmüyor mu?" (Atilla İlhan)
- "Böyle kibar, yakışıklı, tığ gibi kocayı rüyada görsen inanmazdın." (Sermet Muhtar Alus)
-
Biz (II)
-
Demirci ve tesviyecilerin delikleri büyütmek veya eşit duruma getirmek için kullandıkları takım
-
[isim]
Dantel veya yün örmekte kullanılan, ucu çengelli kısa şiş
- CIK
-
-
[ünlem]
"Yok, olmaz" anlamında kullanılan bir söz
-
[ünlem]
"Yok, olmaz" anlamında kullanılan bir söz
- IRA
-
-
[isim]
Karakter
-
[isim]
Karakter
- KIZ
-
-
[isim]
Dişi çocuk
- "Düşüncesi bu noktaya gelince birdenbire Azize'nin küçük kızını hatırladı." (Halide Edip Adıvar)
- "Kız gibi oğlan."
- "Sen kızı kandıracaksın, sonra kaynananla gidip kızı isteyeceksin." (Halide Edip Adıvar)
-
Bakire
- "Bulursam namuslu bir kızla evleneceğim." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
- "Yemekten sonra sürgün herifin aklını yoklamak için, kızım sana dedim, gelinim sen işit, demeye getirip sordu." (Kemal Tahir)
-
Üzerinde kadın resmi bulunan iskambil kâğıdı
- "Karo kızı."
- "Şimdi de kucağında evirip çevirdiği İngiliz malı, kız gibi mavzerine bakıyor, gözlerini ondan ayırmıyordu." (Tarık Buğra)
-
[ünlem]
Dişi cinsten birine daha yaşlı biri tarafından kullanılan bir seslenme sözü
-
[isim]
Dişi çocuk
- GIR
-
-
[isim]
Söz, lakırtı
-
[sıfat]
Yalan, uydurma
-
[isim]
Söz, lakırtı
- HIK
-
-
[isim]
Hıçkırırken boğazdan çıkan ses
-
[isim]
Hıçkırırken boğazdan çıkan ses
- ISI
-
-
[isim]
Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına, bir iş yapmasına neden olan fiziksel enerji
- "Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır."
-
Doğal vücut sıcaklığı, hararet: İnsan vücudunun doğal ısısı 36,5° C dir
-
Hastalığın etkisiyle ortaya çıkan vücut sıcaklığı
-
Sıcaklık
- "Güneşin ateşinden yeryüzünde karası da denizi de ısı tütüyordu." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına, bir iş yapmasına neden olan fiziksel enerji
- YIR
-
-
[isim]
Ezgi, türkü, nağme
-
Şiir
-
[isim]
Ezgi, türkü, nağme
- KIŞ
-
-
[isim]
Kuzey yarım kürede 22 Aralık-21 Mart tarihleri arasındaki zaman dilimi, sonbaharla ilkbahar arasındaki soğuk mevsim
- "Kıştı. Yerler iki karış kar tutmuştu." (Tarık Buğra)
-
Çok soğuk hava
-
[isim]
Kuzey yarım kürede 22 Aralık-21 Mart tarihleri arasındaki zaman dilimi, sonbaharla ilkbahar arasındaki soğuk mevsim
- IRZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin, başkaları tarafından dokunulmaması ve saygı gösterilmesi gereken iffeti
- "Bekçiye mahalle, ırzını, namusunu, malını canını tereddütsüz teslim edebilirdi." (Samiha Ayverdi)
-
[isim]
Bir kimsenin, başkaları tarafından dokunulmaması ve saygı gösterilmesi gereken iffeti