İçinde i olan 7 harfli 3211 kelime var. İçerisinde İ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında i harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu i harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİLMECE
-
-
[isim]
Bir şeyin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veya okuyana bırakan oyun, muamma
- "Bu bilmeceyi çözmek için sen de bize katılır mısın?" (Haldun Taner)
-
Bilinmeyen şey, muamma
- "Basit cümleleri bile anlamak güç olurken istihza bir bilmeceye döner." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Bir şeyin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veya okuyana bırakan oyun, muamma
- BİLYELİ
-
-
[sıfat]
Bilyesi olan
-
[sıfat]
Bilyesi olan
- BİTİRİŞ
-
-
[isim]
Bitirme işi veya biçimi
-
[isim]
Bitirme işi veya biçimi
- ÇİĞNEME
-
-
[isim]
Çiğnemek işi
-
[isim]
Çiğnemek işi
- DİREKLİ
-
-
[sıfat]
Direği olan
- "Altı direkli çadırın etrafı fırdolayı açıktı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Direği olan
- DİYALAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Piroksen cinsinden, doğal kalsiyum, magnezyum ve demir silikatı
-
[isim]
Piroksen cinsinden, doğal kalsiyum, magnezyum ve demir silikatı
- EZİLGEN
-
-
[sıfat]
Kolayca ezilip toz durumuna gelen
-
[sıfat]
Kolayca ezilip toz durumuna gelen
- FEDAİCE
-
-
[zarf]
Fedai gibi, fedai olarak
- "Nerede bu şehri fedaice benimsemiş, onun hâkim hüviyetini gizlemiş..." (Samiha Ayverdi)
-
[zarf]
Fedai gibi, fedai olarak
- FİYATLI
-
-
[sıfat]
Fiyatı olan
-
Pahalı
-
[sıfat]
Fiyatı olan
- GÜBRELİ
-
-
[sıfat]
Gübrelenmiş olan
- "Gübreli toprak."
-
[sıfat]
Gübrelenmiş olan
- HECELİK
-
-
Hece miktarında olan
- "Üç hecelik kelime."
-
Hece miktarında olan
- MEYDANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Beyaz veya renkli, yol yol ipek çözgülü dokunmuş kumaş
-
[isim]
Beyaz veya renkli, yol yol ipek çözgülü dokunmuş kumaş
- MİLDİYU
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
En çok bağlarda görülen, peronospora cinsinden, emeçlerini bitkilerin yapraklarına salarak yaşayan asalak bir mantarın oluşturduğu hastalık
-
[isim]
En çok bağlarda görülen, peronospora cinsinden, emeçlerini bitkilerin yapraklarına salarak yaşayan asalak bir mantarın oluşturduğu hastalık
- NİTEKİM
-
-
[zarf]
Gerçekten, hakikaten
- "Arkanda idi, nitekim köşke kadar arkandan ayrılmadı, daima arkanda bulunacak." (Refik Halit Karay)
-
Sonuç olarak
- "Nitekim, kendisi de bunu anlamış gibi vapurda bütün yolculuğumuz boyunca bir köşeye çekilip oturmuş." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Gerçekten, hakikaten
- PAPRİKA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Acısı az bir çeşit kırmızıbiber
-
[isim]
Acısı az bir çeşit kırmızıbiber
- POLİMCİ
- ...
- ÜMMİLİK
-
-
[isim]
Ümmi olma durumu
-
[isim]
Ümmi olma durumu
- BUSELİK
-
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde on üç basit makamdan biri
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde on üç basit makamdan biri
- İFTİHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Övünme, kıvanma, kıvanç, övünç
- "O an kendi babası da bir Türk olduğu için derin bir iftihar duydu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Övünme, kıvanma, kıvanç, övünç
- İVAZSIZ
-
-
[sıfat]
Ödünsüz
-
Karşılıksız
-
[sıfat]
Ödünsüz