İçinde i olan 6 harfli 2172 kelime var. İçerisinde İ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında i harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu i harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇİĞLİK
-
-
[isim]
Çiğ olma durumu
- "Etrafını saranla, çiğlik ettin, adam sana vereceğini vermiş, daha ne versin, dediler." (Necati Cumalı)
-
Kaba, yersiz, yakışıksız davranış
- "O gece de böyle bir şeyi bütün çiğliği ve çıplaklığıyla gördüğüm bir geceydi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Çiğ olma durumu
- DİKGEN
-
-
[sıfat]
Birbiriyle veya kesim noktasındaki teğetleriyle dik açı yapacak biçimde kesişen
- "Dikgen doğrular. Dikgen eğriler."
-
[sıfat]
Birbiriyle veya kesim noktasındaki teğetleriyle dik açı yapacak biçimde kesişen
- İÇMECE
-
-
[isim]
İçmeler
-
[isim]
İçmeler
- İYONİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
İyonlardan oluşan, iyonlarla ilgili
-
[sıfat]
İyonlardan oluşan, iyonlarla ilgili
- İZLEME
-
-
[isim]
İzlemek işi, takip
-
[isim]
İzlemek işi, takip
- KİŞMİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Küçük taneli bir tür çekirdeksiz üzüm
-
[isim]
Küçük taneli bir tür çekirdeksiz üzüm
- MENDİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Burun ve ter silmekte, el ve yüz kurulamakta kullanılan küçük, kare biçiminde dokuma veya yumuşak, ince kâğıt
- "Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Pencereyi açıp gözünün önünde oyalı yeşil mendil mi atacağım Ferit'e?" (Necati Cumalı)
- "Mendil kadar olsun tarlamızı ayır/ Beni doyuracak ağacı göster." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
- "Arabalar yaklaşıyor, mendil sallayalım mı?" (Aka Gündüz)
-
İçine bazı şeyler konulan dokuma, yağlık
- "Sabahleyin erkenden işine gider, akşamüstü elinde dolu mendiliyle evine dönerdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Burun ve ter silmekte, el ve yüz kurulamakta kullanılan küçük, kare biçiminde dokuma veya yumuşak, ince kâğıt
- SİNCİK
- ...
- TEVHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Allah'ın birliğine inanma, bir sayma, bir olarak bakma
-
Tek tanrıcılık
-
Divan edebiyatında Allah'ı övmek için yazılan manzume
-
Birkaç şeyi bir araya getirme, birleştirme
-
[isim]
Allah'ın birliğine inanma, bir sayma, bir olarak bakma
- TÜRBİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Su, buhar, gaz gibi herhangi bir akışkanın hareket enerjisiyle ve birtakım özel düzenler yardımıyla dönerek çalışan araç
-
[isim]
Su, buhar, gaz gibi herhangi bir akışkanın hareket enerjisiyle ve birtakım özel düzenler yardımıyla dönerek çalışan araç
- YİTMEK
-
-
[nsz]
Yok olmak, ortadan kalkmak, kaybolmak
-
Görünmez olmak
-
Sahip olunan bir şey elden çıkmak
-
[nsz]
Yok olmak, ortadan kalkmak, kaybolmak
- BENLİK
-
-
[isim]
Bir kimsenin öz varlığı, kişiliği, onu kendisi yapan şey, kendilik, şahsiyet
- "Küçük veya büyük çapta ama mutlaka dürüst, namuslu bir iş adamı olmak hırsı bütün benliğini sardı." (Tarık Buğra)
-
Kendi kişiliğine önem verme, kişiliğini üstün görme, kibir, gurur
-
[isim]
Bir kimsenin öz varlığı, kişiliği, onu kendisi yapan şey, kendilik, şahsiyet
- CEBİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kırık ve çıkık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva veya tenekeden yapılmış, üzeri sargıyla kaplanan levha, süyek, koaptör
-
[isim]
Kırık ve çıkık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva veya tenekeden yapılmış, üzeri sargıyla kaplanan levha, süyek, koaptör
- ÇİFTÇİ
-
-
[isim]
Geçimini toprağı ekerek sağlayan kimse, rençper
- "Köylülerimizin çoğu çiftçidir."
-
[isim]
Geçimini toprağı ekerek sağlayan kimse, rençper
- ÇİTİLİ
-
-
[sıfat]
Çitilenmiş olan
-
[sıfat]
Çitilenmiş olan
- DELGİÇ
-
-
[isim]
Ucu sivri demirli, ağaçtan tutacak yeri olan ve tütün dikmeye yarayan araç
-
[isim]
Ucu sivri demirli, ağaçtan tutacak yeri olan ve tütün dikmeye yarayan araç
- FANFİN
-
-
[isim]
"Anlaşılmayan bir dille konuşmak" anlamında kullanılan fanfin etmek birleşik fiilinde geçen bir söz
-
[isim]
"Anlaşılmayan bir dille konuşmak" anlamında kullanılan fanfin etmek birleşik fiilinde geçen bir söz
- MÜDDEİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Davacı
-
[sıfat]
Davacı
- MUKRİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ödünç para veren, borç veren
-
[sıfat]
Ödünç para veren, borç veren
- PİRİNÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Buğdaygillerden, kökleri bol su içinde yetişen bir bitki (Oryza sativa)
- "Oradaki uçsuz bucaksız pirinç bataklıklarının sahibidir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bu bitkinin besin olarak kullanılan taneleri
-
[isim]
Buğdaygillerden, kökleri bol su içinde yetişen bir bitki (Oryza sativa)