İçinde ğ olan 8 harfli 420 kelime var. İçerisinde Ğ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğ harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ğ harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CANCAĞIZ

  1. [isim] "Kendiliğinden isterse, içinden gelirse" anlamındaki cancağzı isterse deyiminde geçen bir söz
    • "Tayfur Bey görünmezse görünmesin, cancağzı isterse görünsün!" (Sermet Muhtar Alus)

PİSBOĞAZ

  1. [sıfat] Eline geçeni zamansız ve ayırt etmeden yiyen (kimse)
    • "Demek ki küçük kız son derece pisboğaz olmasına rağmen bu paraları yemeyip biriktirmiş." (Reşat Nuri Güntekin)

DOĞURGAN

  1. [sıfat] Çok doğuran
  2. Çok eser veren, velut
    • "Doğurgan bir yazar olmanın genel kültürle bağlantılı ilişkisini yadsıyacak değilim." (Selim İleri)

OĞLANCIK

  1. [isim] Küçük oğlan çocuk
    • "Onu sıvası dökük, iki göz evinde kınalı saçlı, çipil oğlancığını severken görmeli." (Nezihe Meriç)

SEĞİRTME

  1. [isim] Seğirtmek işi
  2. Yemsiz kullanılan olta

BÖĞRÜLCE

  1. [isim] Börülce

SAĞLIKLA
...
SAMANDAĞ
...
AŞAĞILIK

  1. [isim] Aşağı olma durumu, adilik
  2. [sıfat] Niteliği düşük, adi
    • "Bazen en aşağılık bir romanı tabii olarak okur." (Halide Edip Adıvar)

DAĞLAYIŞ

  1. [isim] Dağlama işi veya biçimi

DOĞRULUK

  1. [isim] Doğru ve dürüst olma durumu, doğru olana yakışır davranış, dürüstlük, adalet
    • "Yazıyı yazana, bu dediklerinin doğruluğuna nasıl inansın okuyucu?" (Necati Cumalı)
  2. Düşüncenin gerçekle uyuşması, yargı ve önermelerin gerçeğe uygun olması

EŞEĞİMSİ
...
SOĞRULMA

  1. [isim] Soğurulma

BUZLUĞAN

  1. [isim] Üzerinde buz eksik olmayan yüksek dağ tepesi

AĞAÇÖREN
...
AĞARTICI

  1. [sıfat] Ağartma işini yapan

BÖĞÜRTME

  1. [isim] Böğürtmek işi

ÇAĞIRMAK

  1. [-i] Birinin gelmesini kendisine yüksek sesle söylemek, seslenmek
    • "Beyaz gömlekli zurnacısını çağırarak sandalyeye çıkardı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [-i] Herhangi birinin bir yere gelmesini istemek, davet etmek
    • "O akşam Orhan'ı yemeğe çağırdı." (Tarık Buğra)
  3. [nsz] Binmek için bir araç istemek
    • "Bir taksi çağırdım." (Cahit Uçuk)
  4. [nsz] Yüksek sesle şarkı, türkü söylemek
    • "Türküler çağırarak tahta siliyor." (Yusuf Ziya Ortaç)

DAĞILMAK

  1. [nsz] Toplu durumdayken ayrılıp birbirinden uzaklaşmak
    • "Yolcular artık yavaş yavaş dağılıyorlardı." (Haldun Taner)
  2. Değer ve birimler belli etkenlerle, oranlı olarak bölünmek
  3. Parçalanarak yayılmak, ufalanmak
    • "Kentin eski merkezindeki evler kendiliğinden yıkılıyor, bahçe duvarları dökülüp dağılıyordu." (Ayla Kutlu)
  4. Karışık duruma gelmek, düzeni bozulmak
    • "Oda dağıldı."
    • "Siyah saçları hare hare suyun yüzüne dağıldı." (Cahit Uçuk)
  5. Birliği, beraberliği bozulmak
    • "Golü yiyince takım dağıldı. Babanın ölümünden sonra aile dağıldı."
  6. Bir topluluğun, kuruluşun varlığı son bulmak, fesholunmak, münfesih olmak
  7. Yavaş yavaş kaybolmak, yok olmak
    • "Ona ne zaman rastlasanız içiniz açılır, efkârınız dağılır." (Haldun Taner)

YOĞURTÇU

  1. [isim] Yoğurt yapan veya satan kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü