İçinde ğ olan 8 harfli 420 kelime var. İçerisinde Ğ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğ harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ğ harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

POĞAÇACI

  1. [isim] Poğaça yapan veya satan kimse

İĞRENMEK

  1. [nsz] Bir şeyi tiksindirici bulmak, istikrah etmek
    • "Asıl iğrendiğim, ürktüğüm elleriydi." (Refik Halit Karay)
  2. [-den] Aşağılık, bayağı bulmak, tiksinmek
    • "Bayağılaşmış gibi kendimden iğreniyordum." (Refik Halit Karay)

YAĞCILIK

  1. [isim] Yağ çıkarma veya satma işi
  2. Makine yağlama işi
  3. Dalkavukluk

BAĞIRTMA

  1. [isim] Bağırtmak işi

COĞRAFYA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yeryüzünü fiziksel, ekonomik, beşerî, siyasal yönlerden inceleyen bilim
  2. Bir yeryüzü parçasını, bir bölgeyi, bir ülkeyi belirleyen, niteleyen, fiziksel, ekonomik, beşerî, siyasal gerçekliklerin tümü
    • "Süratli otomobiller artık şehrin coğrafyasını da hüviyetini de değiştirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

DAĞITMAK

  1. [-i] Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak
    • "Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. [nsz] Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek
    • "Muhacir kümeleri arasında ekmek dağıtmakla uğraşan yaşlıca bir adama seslendi." (Peyami Safa)
  3. Herhangi bir şeyi ayrı ayrı kimselere vermek
  4. Bir şeyin veya bir yerin düzenini bozmak
    • "Odayı dağıtmak. Kâğıtları dağıtmak."
  5. Güçlü bir vuruşla büyük bir zarara yol açmak
    • "Bir yumrukta beynini dağıttı."
  6. [nsz] İletmek, ulaştırmak
    • "Selamlar dağıtarak telaşsız ve yorgun bana doğru yürüyordu." (Refik Halit Karay)
  7. Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek
    • "Kooperatifi dağıttılar."
  8. Kurulu bir düzeni bozmak
  9. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek
  10. [nsz] Ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek
  11. [nsz] Değişik sebeplerle kendini koyuvermek, beklenmedik davranışlarda bulunmak

SAMANDAĞ
...
UĞRALAMA

  1. [isim] Uğralamak işi veya durumu

BAĞDAŞIM

  1. [isim] Tutarlık, tutarlılık, insicam

GEÇDOĞAN
...
BOĞUKLUK
...
EŞEĞİMSİ
...
ÖĞRETMEK

  1. [-i] Bir kimseye bir konuda bilgi ve beceri kazandırmak
    • "Böyle görünmesini öğretmişler, sağlam bir terbiye almış." (Refik Halit Karay)
  2. Yetenek kazandırmak
  3. Bilinmeyen bir konuda bilgi sahibi olmasını sağlamak
    • "Bir şeyi bir adama öğretmek için öğretenle öğrenen arasında mutlaka ruhi bir yakınlık lazımdır." (Burhan Felek)

ÇAĞLAYAN

  1. [isim] Küçük bir akarsuyun, çok yüksek olmayan bir yerden dökülüp aktığı yer, küçük şelale, çağlar
    • "Yüksekten karşıda çağlayanın şırıltısı duyuluyordu." (Ömer Seyfettin)

ZAĞCILIK

  1. [isim] Kılağı yapma işi

BAĞCILAR
...
ÇOĞULLUK

  1. [isim] Çoğul olma durumu
    • "Ne de olsa varsan, onlarla birlikte varsın, desteği tekillikten değil çoğulluktan alıyorsun." (Tomris Uyar)

DAĞCILIK

  1. [isim] Dağa tırmanma sporu, alpinizm

AĞACIMSI

  1. [sıfat] Ağaçsı

AĞIZLAMA

  1. [isim] Ağızlamak işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü