İçinde ğ olan 6 harfli 196 kelime var. İçerisinde Ğ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğ harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ğ harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖĞLEYE
- ...
- UĞRAMA
-
-
[isim]
Uğramak işi
-
[isim]
Uğramak işi
- DÜĞMEK
-
-
[-i]
Düğüm yapmak
-
[-i]
Düğüm yapmak
- DOĞULU
- ...
- İĞNELİ
-
-
[sıfat]
İğnesi olan
-
İğne ile tutturulmuş, iğnelenmiş
-
Kırıcı, gücendirici, dokunaklı, onur kırıcı, kinayeli
- "Kızının buna benzer iğneli laflarını işiten Saffet, gerçekten sigarayı bıraktı." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
İğnesi olan
- YAĞMAK
-
-
[nsz]
Yağmur, kar, dolu gökten düşmek
- "Her zaman yılbaşı gecesi kar yağardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Toz, mermi vb. yüksekten çokça düşmek
- "Üstümüze kurşun yağıyordu."
-
Üst üste ve çok gelmek
- "Sende bu istidat varken, pencerelerden başına çil kuruş yağar, biz de ekmek parası ediniriz." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Yağmur, kar, dolu gökten düşmek
- BAĞDAT
- ...
- EĞRİCE
-
-
[sıfat]
Az eğri olan
-
[sıfat]
Az eğri olan
- SAĞLIK
-
-
[isim]
Vücudun hasta olmaması durumu, vücut esenliği, esenlik, sıhhat, afiyet
- "Sağlığa zarar veren şeylerden kaçınmalı."
- "Sürahi kırıldı diye üzülme, sağlık olsun!"
-
Sağ, canlı, diri olma durumu
- "Aradan dört beş yıl geçince bir yerden de haber gelmeyince sağlığından umutlarını kesmişler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Vücudun hasta olmaması durumu, vücut esenliği, esenlik, sıhhat, afiyet
- FAĞFUR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çin imparatorlarına verilen unvan
-
Çin'de yapılmış kâse, tabak, vazo vb. porselen eşya
-
[isim]
Çin imparatorlarına verilen unvan
- İĞRENÇ
-
-
[sıfat]
İnsanda iğrenme duygusu uyandıran, tiksindiren, müstekreh
- "Yazık, güzelleşmek istiyorsunuz hâlbuki iğrenç kılıklara giriyorsunuz." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
İnsanda iğrenme duygusu uyandıran, tiksindiren, müstekreh
- DIĞDIK
-
-
[isim]
Akrabalığın uzak olduğunu anlatan dığdığının dığdığı deyiminde geçen bir söz
-
[isim]
Akrabalığın uzak olduğunu anlatan dığdığının dığdığı deyiminde geçen bir söz
- AĞIRCA
-
-
[sıfat]
Oldukça ağır
- "Biraz sonra aşağıda bir kapı açıldığı, sonra da ağırca bir şeyin devrildiği duyulur." (Memduh Şevket Esendal)
-
Kötüleşmiş (hasta)
-
[zarf]
Oldukça ağır biçimde
-
[sıfat]
Oldukça ağır
- AĞITÇI
-
-
[isim]
Ölüye ağıt söylemek için para ile getirilen kimse, sagucu, mersiyehan
-
[isim]
Ölüye ağıt söylemek için para ile getirilen kimse, sagucu, mersiyehan
- BAYAĞI
-
-
[sıfat]
Aşağılık, pespaye
- "Bütün hareketleri adi, kaba ve bayağı idi." (Ömer Seyfettin)
-
Basit, adi, sıradan, amiyane, banal
- "Kardeşimi birdenbire çok bayağı buldum." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Hemen hemen, âdeta
- "Bayağı kanacak gibi oldum."
-
[zarf]
Gerçekten
- "Bayağı, çocuk gibi sevinirim limonun yarısının durduğuna." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Çapkınlığı, çok iğrenç ve bayağı çapkınlık." (Mahmut Yesari)
-
[zarf]
Oldukça, epey
-
[sıfat]
Aşağılık, pespaye
- AĞARTI
-
-
[isim]
Uzaktan ancak seçilebilen, belli belirsiz bir aklık
-
Süt, yoğurt, peynir, ayran vb. yiyecek ve içecekler
-
[isim]
Uzaktan ancak seçilebilen, belli belirsiz bir aklık
- CIDAĞI
-
-
[isim]
Atın iki omzunun arası
-
Derin, işleyen yara, büyük çıban
-
[isim]
Atın iki omzunun arası
- MAĞAZA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Büyük dükkân
- "Mahmutpaşa'da bir manifatura mağazası işletiyor ve ayrıca iyi iş yapan bir düğme fabrikasının da yarı yarıya sahibi bulunuyordu." (Haldun Taner)
-
Eşya ve azık deposu
-
[isim]
Büyük dükkân
- DEĞNEK
-
-
[isim]
Elde taşınacak incelikte düzgün ağaç, sopa, çomak
- "Testiyi bir eline, değneğini ötekine alır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Değnekle atılan dayak
-
[isim]
Elde taşınacak incelikte düzgün ağaç, sopa, çomak
- YAPAĞI
-
-
[isim]
İlkbaharda kırkılan koyun tüyü, yapak
-
[isim]
İlkbaharda kırkılan koyun tüyü, yapak