İçinde ğ olan 6 harfli 196 kelime var. İçerisinde Ğ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğ harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ğ harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖĞLEYE
...
UĞRAMA

  1. [isim] Uğramak işi

DÜĞMEK

  1. [-i] Düğüm yapmak

DOĞULU
...
İĞNELİ

  1. [sıfat] İğnesi olan
  2. İğne ile tutturulmuş, iğnelenmiş
  3. Kırıcı, gücendirici, dokunaklı, onur kırıcı, kinayeli
    • "Kızının buna benzer iğneli laflarını işiten Saffet, gerçekten sigarayı bıraktı." (Halide Edip Adıvar)

YAĞMAK

  1. [nsz] Yağmur, kar, dolu gökten düşmek
    • "Her zaman yılbaşı gecesi kar yağardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Toz, mermi vb. yüksekten çokça düşmek
    • "Üstümüze kurşun yağıyordu."
  3. Üst üste ve çok gelmek
    • "Sende bu istidat varken, pencerelerden başına çil kuruş yağar, biz de ekmek parası ediniriz." (Halide Edip Adıvar)

BAĞDAT
...
EĞRİCE

  1. [sıfat] Az eğri olan

SAĞLIK

  1. [isim] Vücudun hasta olmaması durumu, vücut esenliği, esenlik, sıhhat, afiyet
    • "Sağlığa zarar veren şeylerden kaçınmalı."
    • "Sürahi kırıldı diye üzülme, sağlık olsun!"
  2. Sağ, canlı, diri olma durumu
    • "Aradan dört beş yıl geçince bir yerden de haber gelmeyince sağlığından umutlarını kesmişler." (Memduh Şevket Esendal)

FAĞFUR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çin imparatorlarına verilen unvan
  2. Çin'de yapılmış kâse, tabak, vazo vb. porselen eşya

İĞRENÇ

  1. [sıfat] İnsanda iğrenme duygusu uyandıran, tiksindiren, müstekreh
    • "Yazık, güzelleşmek istiyorsunuz hâlbuki iğrenç kılıklara giriyorsunuz." (Peyami Safa)

DIĞDIK

  1. [isim] Akrabalığın uzak olduğunu anlatan dığdığının dığdığı deyiminde geçen bir söz

AĞIRCA

  1. [sıfat] Oldukça ağır
    • "Biraz sonra aşağıda bir kapı açıldığı, sonra da ağırca bir şeyin devrildiği duyulur." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Kötüleşmiş (hasta)
  3. [zarf] Oldukça ağır biçimde

AĞITÇI

  1. [isim] Ölüye ağıt söylemek için para ile getirilen kimse, sagucu, mersiyehan

BAYAĞI

  1. [sıfat] Aşağılık, pespaye
    • "Bütün hareketleri adi, kaba ve bayağı idi." (Ömer Seyfettin)
  2. Basit, adi, sıradan, amiyane, banal
    • "Kardeşimi birdenbire çok bayağı buldum." (Peyami Safa)
  3. [zarf] Hemen hemen, âdeta
    • "Bayağı kanacak gibi oldum."
  4. [zarf] Gerçekten
    • "Bayağı, çocuk gibi sevinirim limonun yarısının durduğuna." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Çapkınlığı, çok iğrenç ve bayağı çapkınlık." (Mahmut Yesari)
  5. [zarf] Oldukça, epey

AĞARTI

  1. [isim] Uzaktan ancak seçilebilen, belli belirsiz bir aklık
  2. Süt, yoğurt, peynir, ayran vb. yiyecek ve içecekler

CIDAĞI

  1. [isim] Atın iki omzunun arası
  2. Derin, işleyen yara, büyük çıban

MAĞAZA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Büyük dükkân
    • "Mahmutpaşa'da bir manifatura mağazası işletiyor ve ayrıca iyi iş yapan bir düğme fabrikasının da yarı yarıya sahibi bulunuyordu." (Haldun Taner)
  2. Eşya ve azık deposu

DEĞNEK

  1. [isim] Elde taşınacak incelikte düzgün ağaç, sopa, çomak
    • "Testiyi bir eline, değneğini ötekine alır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Değnekle atılan dayak

YAPAĞI

  1. [isim] İlkbaharda kırkılan koyun tüyü, yapak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü