İçinde ğ olan 7 harfli 363 kelime var. İçerisinde Ğ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğ harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ğ harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HİNOĞLU

  1. [sıfat] Kurnaz

SOĞUMAK

  1. [nsz] Isısını hızla veya yavaş yavaş yitirerek soğuk duruma gelmek
    • "Üşüyorum, vücudumun soğuduğunu duyuyorum, dişlerim birbirine vuruyor." (Refik Halit Karay)
  2. [-den] Birine veya bir şeye duyulan istek, sevgi ve ilgi kalmamak
    • "Belki de benim başkasıyla evlenip gidişim üzerine hayattan soğudu, kendini koyverdi." (Haldun Taner)

AĞIRLIK

  1. [isim] Ağır olma durumu
    • "Taşın ağırlığı."
    • "Yükün ağırlığı."
    • "Kimseye ağırlık olmaz, kimseyi sıkıştırmaz, iyilikten başka bir şey yapmaz." (Ömer Seyfettin)
    • "Başsavcının yargıçlar arasında belli bir ağırlığı var kuşkusuz." (Ayşe Kulin)
  2. Değerli olma durumu
    • "Hediyenin ağırlığı."
    • "Yavaş yavaş bir ağırlık çöktü. Bir sakinlik herkesi kapladı." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Ağırbaşlılık
    • "Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi."
  4. Tehlikeli olma durumu
  5. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum
    • "Havanın ağırlığı."
  6. Sıkıntı
  7. Çeyizini düzmek için güveyinin geline verdiği para, kalın
  8. Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum
  9. Yük, külfet
    • "Bütün ailenin ağırlığı omuzlarındadır."
  10. Takı
    • "Kadın bütün ağırlığını takıp düğüne gitti."
  11. Sorumluluk
    • "Bu işin ağırlığını tek başıma yüklendim."
  12. Etki, baskı, güçlük
  13. Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak
    • "Şimdi bütün ağırlığı reklama vermeli." (Atilla İlhan)
  14. Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne
  15. Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer
  16. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu
    • "Beynime bir ağırlık peyda olmuştu." (Aka Gündüz)
  17. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri
    • "Akşama doğru, ağırlığın başında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum." (Falih Rıfkı Atay)
  18. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke
  19. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori

BAĞDADİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Ağaç direkler üzerine çakılmış çıtalara sıva vurularak yapılan (duvar veya tavan)
    • "Eski bir deponun ön tarafında, depodan bağdadi bölmelerle ayrılmış harap bir odaydı, işe başladığım zaman yazıhanem." (Necati Cumalı)
  2. [isim] Yapılarda kullanılan çıta
  3. [isim] 0,0501 g olan ağırlık ölçü birimi

EĞDİRME

  1. [isim] Eğdirmek işi

PİŞEĞEN

  1. [sıfat] Kolay pişen
    • "Pişeğen fasulye. Pişeğen nohut."

AĞIZLIK

  1. [isim] Bir ucuna sigara takılan, öbür ucundan nefes çekilen çubuk biçimindeki araç
    • "Kiraz, bilir miydi ki günün birinde tütün diye bir ot çıkacak ve insanlar bunu içmek için dallarını kesip kesip ağızlık yapacak?" (Refik Halit Karay)
  2. Nefesli çalgılarda ağza gelen yer
  3. Yemiş küfelerinin üzerine yapraklı dallarla yapılan kapak
  4. Kuyu bileziği
  5. Su tesisatında su alıp vermeye yarayan vanalı uç
  6. Hayvanın ısırmasına, zararlı bir şey yemesine engel olmak için ağzına takılan tel, deri vb. kafes
  7. Dokumacılıkta çözgünün açılıp kapandığı ve içinde mekiğin geçtiği yer
  8. Telefon vb. cihazlarda ağza yaklaştırılan bölüm
  9. Bir şeyin başladığı yer
  10. Huni

HACIAĞA

  1. [isim] Gereksiz, yersiz para harcayan taşralı zengin

KÖROĞLU

  1. [isim] Kocanın karısına verdiği ad
    • "Benim köroğlu yamandır. Üç tavuk besler bizim gecekondunun önünde, bir kafes içinde." (Necati Cumalı)

AĞIRŞAK

  1. [isim] Yün, iplik eğrilen iği ağırlaştırmak için alt ucuna geçirilen yarım küre biçiminde, ortası delik ağaç veya kemik parça
  2. Teker biçiminde yassı nesne, kurs (I)
    • "Kandil ağırşağı. Emzik ağırşağı. Diz ağırşağı."

BÜĞELEK

  1. [isim] Büve

SÜLOĞLU
...
BOĞUMLU

  1. [sıfat] Boğumu olan

EĞİTİCİ

  1. [isim] Genellikle çocuk eğitimi ile uğraşan kimse, mürebbi
  2. [sıfat] Eğitimi sağlayan, eğitmeye elverişli veya eğiten değerleri bulunan
    • "Eğitici film."

DAĞILIM

  1. [isim] Dağılarak birbirinden ayrılma
  2. Bir toplumda, bir kümede incelenen bir veya birçok özelliğin zamana, yere, seçilen herhangi bir değişkene göre hesaplanan sayısal ve oransal dağılışı
  3. Bir ses biriminin, anlam biriminin değişik kullanım veya bağlamlardaki çevrelerinin tümü
  4. Ulusal gelirin toplumun bireyleri veya kesimleri arasındaki dağılışı
    • "Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır." (Anayasa)
  5. Mal üretiminde, katkıda bulunanlara, üretilen mallardan herhangi bir ölçüde verilmesi, dağıtılması
  6. Birleşiminde kütle içinde tamamen eşit olarak dağılmış gerçek veya koloidal eriyik biçiminde başka bir madde bulunan katı, sıvı veya gaz durumundaki bütün cisimler

KAFDAĞI
...
YİĞİTÇE

  1. [sıfat] Yiğit
  2. Yiğit gibi, yiğide yaraşır bir biçimde, yüreklilikle
    • "Benim buradan ölüm çıkar demeli, sonra da yiğitçe dövüşmeliyim." (Memduh Şevket Esendal)

YÜREĞİR
...
ÇIĞIRMA

  1. [isim] Çığırmak işi

BOĞMACA

  1. [isim] Genellikle çocuklarda öksürük nöbetleriyle kendisini gösteren bulaşıcı bir hastalık

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü