İçinde ğ olan 6 harfli 196 kelime var. İçerisinde Ğ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğ harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ğ harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EĞİLİŞ

  1. [isim] Eğilme işi veya biçimi
    • "Soylu ve çetin savaşçılık gururuna, bu eğiliş ağır geldi." (Falih Rıfkı Atay)

AĞRIMA

  1. [isim] Ağrımak işi
  2. Memeli hayvanlarda görülen ara konakçı kenelerin bulaştırdığı ağrıma asalaklarından ileri gelen hastalık

DİĞERİ

  1. [zamir] Ötekisi, başkası

AĞNAMA

  1. [isim] Ağnamak işi

SEĞMEN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bayram günlerinde, düğünlerde törene yerli giysilerle, atlı ve silahlı olarak katılan yiğit

AĞLAMA

  1. [isim] Ağlamak işi

BÜĞEME

  1. [isim] Büğemek işi

OTAĞCI

  1. [isim] Otağ yapan veya satan kimse
  2. Orduda otağ kuran er

ALİAĞA
...
EĞLEME

  1. [isim] Eğlemek işi

OLAĞAN

  1. [sıfat] Sık sık olan, olagelen, doğal, tabii, olmadık karşıtı
    • "Dilimizi doğru yazmak, doğru konuşmak olağan değil, ulusal bir görevdir." (Tarık Buğra)
  2. Alışılmış olan, normal
    • "Mutluluğa, bolluğa alışmayacak, bunları olağan görmeyecek insan yoktur." (Halide Edip Adıvar)

ÇAĞRIM

  1. [isim] Yüksek bir sesin yetişebileceği kadar uzaklık
    • "İki çağrım ötede bir pınar var."

BEYDAĞ
...
TUĞRİK

  1. [isim] Moğolistan'da kullanılan bir para birimi

UĞRAMA

  1. [isim] Uğramak işi

YOĞURT

  1. [isim] Maya katılarak koyulaştırılmış beyaz, kıvamlı bir süt ürünü
    • "Köylüler gelirdi bakraçlarıyla pazara yoğurt satmaya." (Sait Faik Abasıyanık)

EĞRETİ

  1. [sıfat] Belirli bir süre sonra kaldırılacak olan, geçici, muvakkat
    • "O gün için oraya eğreti olarak getirilmişe benziyordu." (Atilla İlhan)
  2. Takma
    • "Eğreti diş. Eğreti bacak."
  3. Belli belirsiz
  4. Uyumsuz, yakışmamış
  5. [zarf] İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış bir biçimde
    • "Ayakları karada ama eğreti duruyorlar rıhtım taşları üzerinde." (Zeyyat Selimoğlu)
  6. [zarf] Üstünkörü, ciddiye almadan
    • "Her işi eğreti yapar oldun, her işi ucundan tutar oldun." (Samiha Ayverdi)

AĞALIK

  1. [isim] Ağa olma durumu
  2. Cömertlik
    • "Ağalığını ve eşraflığını hiç unutmamıştı." (Falih Rıfkı Atay)

MUĞBER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gücenmiş, gücenik, küskün

UĞULTU

  1. [isim] Gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses, uğuldama sesi
    • "İçeride müphem, karışık bir uğultu var." (Falih Rıfkı Atay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü