İçinde üt olan 7 harfli 62 kelime var. İçerisinde ÜT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üt olan kelimeler listesine ya da Sonu üt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LÜTERCİ
- ...
- ÖĞÜTÜCÜ
-
-
[sıfat]
Öğütme özelliği olan
-
[isim]
Öğütme işini yapan makine
-
[isim]
Kâğıtçılıkta gerekli özelliklerdeki kâğıt veya karton hamuruna istenen bazı özellikleri kazandırmak için sulu ortamda elyaflı maddelerin işlenmesinde kullanılan diskli veya konik rotor ve statoru olan makine
-
[sıfat]
Öğütme özelliği olan
- BÜTÜNCE
- ...
- KÜTAHYA
- ...
- SÜTHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Süt ve süt ürünleri satılan yer
- "Diyojen'le beraber oturduğu kulübesinden iki günde bir inip de eski dostu hemşehrisi Pandeli ustanın süthanesinde sabahları süt içerken rastlıyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Süt ve süt ürünleri satılan yer
- TAANNÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Direnme, ayak direme, inat etme, direnim
-
[isim]
Direnme, ayak direme, inat etme, direnim
- ÜŞÜTMEK
-
-
[-i]
Üşümesine sebep olmak
- "Havanın üşütecek kadar serin olmasına göre sabah yakın." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Üşüyüp hasta olmak, soğuk almak
-
[nsz]
Delirmek, aklını yitirmek
-
[-i]
Üşümesine sebep olmak
- TÜTÜNCÜ
-
-
[isim]
Tütün yetiştiren veya satan kimse
- "Bir tütüncüye girip bir yaprak sigarası daha aldı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Tütün yetiştiren veya satan kimse
- ÇÜRÜTME
-
-
[isim]
Çürütmek işi
-
[isim]
Çürütmek işi
- TÜTSÜLÜ
-
-
[sıfat]
Tütsü yapılmış (yer, kimse veya yiyecek)
-
Bulanık, karışık
- "Kimse farkında değil, anlaşılan, yaptığının / Kafalar tütsülü hülya ile, gözler kızgın." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[sıfat]
Tütsü yapılmış (yer, kimse veya yiyecek)
- TEZAYÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çoğalma, artma
- "Kalamış'tan istimbota binildiği vakit neşeler tezayüt etmişti." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Çoğalma, artma
- MÜTALAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okumaya, ders çalışmaya ayrılan zaman, etüt
- "Mütalaada önüne biyoloji kitabını açmış, iki satır okuyor, beş satır dalga geçiyordu." (Çetin Altan)
-
İrdeleme, müzakere, görüş
- "Kolordu kumandanlarının fikir ve mütalaalarını bilmek, bence pek faydalı idi." (Atatürk)
-
Düşünce
-
[isim]
Okumaya, ders çalışmaya ayrılan zaman, etüt
- ÜTÜLMEK
-
-
[nsz]
Oyunda, yenilmek, kaybetmek
-
[nsz]
Oyunda, yenilmek, kaybetmek
- TAAHHÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şey yapmayı üstüne alma, üstlenme
- "Taahhüt işini ortağıma havale ettim." (Aka Gündüz)
- "Ayda bir, bir şeyler yazmayı taahhüt ederim." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir şey yapmayı üstüne alma, üstlenme
- SÜTBAŞI
- ...
- TAADDÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çoğalma, sayısı artma
-
[isim]
Çoğalma, sayısı artma
- TÜTSÜCÜ
- ...
- SÜTUNLU
- ...
- SÜTANNE
-
-
[isim]
Bir çocuğun, annesi dışında sütünü emmiş olduğu kadın, sütana
-
[isim]
Bir çocuğun, annesi dışında sütünü emmiş olduğu kadın, sütana
- BÜTÜNCÜ
- ...