İçinde öz olan 5 harfli 38 kelime var. İçerisinde ÖZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öz olan kelimeler listesine ya da Sonu öz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖZLÜK

  1. [isim] Bir şeyin durumu, mahiyet
  2. Kişi, zat

ÖZBEK
...
GÖZCÜ

  1. [isim] Gözlemleme veya gözetleme işini yapan kimse
  2. Gözetmen
  3. Göz bilimci

BATÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Patoz

ÇÖZME

  1. [isim] Çözmek işi
    • "Öncülüğünün bağlarını çözmeye çalışıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. El tezgâhlarında dokunan, genellikle yatak, yorgan çarşafı yapmakta kullanılan ince bez

SÖZCÜ

  1. [isim] Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına söz söyleme, onun düşünce ve davranışlarını savunma yetkisi olan kimse
    • "Kongrede bunların beş yüz sözcüsü bulunuyordu." (Haldun Taner)
  2. Bir komisyonun verdiği kararların gerekçesini kaleme alıp genel kurul karşısında savunmakla görevlendirilen üye, raportör

ÖZDEN

  1. [sıfat] Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili
  2. İçten, candan, samimi
    • "Ama ne kadar özden, ne kadar inandırıcıydı bir bilseniz." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. [isim] Timüs

TÖZEL

  1. [sıfat] Tözle ilgili

ÖZALP
...
ÖZLEM

  1. [isim] Bir kimseyi veya bir şeyi görme, kavuşma isteği, hasret, tahassür
    • "Nasıl doysun, yılların özlemini gideriyor." (Atilla İlhan)
    • "Mustafa Kemal Paşa, özlemini çektiği bir yuvaya kavuşmuştur." (Haldun Taner)

ÖZENÇ

  1. [isim] İstek
  2. İmrenme

ÇÖZÜK

  1. [sıfat] Çözülmüş olan

AÇGÖZ

  1. [sıfat] Açgözlü

MASÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bayan masajcı, ovucu

ÖZNEL

  1. [sıfat] Özneye ilişkin olan, öznede oluşan, nesnelerin gerçeğine değil, bireyin düşünce ve duygularına dayanan, enfüsi, subjektif, nesnel karşıtı
    • "Bence bunu düşünelim ve ortaya çıkacak öznel davranışımızı içtenlikle dile getirelim." (Melih Cevdet Anday)

GÖZLÜ

  1. [sıfat] Gözü olan
  2. Herhangi bir biçimde veya renkte gözü olan
    • "İri gözlü. Yeşil gözlü."
  3. Bölmesi veya gözleri olan
    • "Bu masa üç gözlüdür."
  4. Deliği olan
    • "Sık gözlü kalbur."

ÖZGÜN

  1. [sıfat] Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal
    • "Eskinin doğa ile uyuşan, özgün yapılarını yıkıp yerine yabancı, öykünme, yaratıcılıktan yoksun yapılar dikerek çirkinleştirdik." (Necati Cumalı)
  2. Bir buluş sonucu olan, nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan
    • "Özgün biçim."
  3. Çeviri olmayan, asıl olan (metin)

ÖZGÜR

  1. [sıfat] Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, şarta bağlı olmayan, serbest, hür
    • "Muallim Naci'den önceki çevirmenler de çok özgür bir çeviriden yanadırlar." (Salâh Birsel)
  2. Yönetim bakımından yabancı bir gücün etkisi altında bulunmayan, başka bir yönetime bağlı olmayan, bağımsız, hür (ulus, ülke)
  3. Kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olan
  4. Tutuklu olmayan, hür
  5. Başkasının kölesi olmayan, hür
  6. Siyasi bir güç tarafından denetlenmeyen, engellenmeyen
    • "Özgür basın. Özgür girişim."

SÖZDE

  1. [sıfat] Gerçekte öyle olmayıp öyle geçinen veya bilinen
    • "Sözde bilgin."
  2. [zarf] Sözüm ona, sanki, güya
    • "Yazı yazmakta o kadar tembelim ki sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım." (Ömer Seyfettin)

ÖZGÜL

  1. [sıfat] Bir türle ilgili, bir türe ilişkin

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü