İçinde önl olan 23 kelime var. İçerisinde ÖNL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında önl olan kelimeler listesine ya da Sonu önl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
YÖNLENDİRİLMEK
YÖNLENDİRİLME
YÖNLENDİRMEK
ÖNLEYİCİLİK, YÖNLENDİRME
BÖNLEŞMEK, YÖNLEYİCİ
BÖNLEŞME, GÖNLÜNCE, ÖNLENMEK, ÖNLEYİCİ, ÖNLÜKLÜK
ÖNLEMEK, ÖNLENİŞ, ÖNLENME, ÖNLEYİŞ, ÖNLÜKLÜ, YÖNLEME
BÖNLÜK, ÖNLEME
ÖNLEM, ÖNLÜK, YÖNLÜ
L N Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ÖN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YÖNLENDİRİLMEK
-
-
[nsz]
Yönlendirme işi yapılmak
-
[nsz]
Yönlendirme işi yapılmak
- YÖNLENDİRİLME
-
-
Yönlendirilmek işi
-
Yönlendirilmek işi
- YÖNLENDİRMEK
-
-
[-i]
Bir kimsenin davranış, tutum, yapacağı iş vb. alanlarda izleyeceği yolu göstermek
-
[-i]
Bir kimsenin davranış, tutum, yapacağı iş vb. alanlarda izleyeceği yolu göstermek
- YÖNLENDİRME
-
-
[isim]
Yönlendirmek işi
-
[isim]
Yönlendirmek işi
- ÖNLEYİCİLİK
-
-
[isim]
Önleyici olma durumu
-
[isim]
Önleyici olma durumu
- YÖNLEYİCİ
-
-
[isim]
Taşıtlarda yön bulmayı sağlayan aygıt, navigatör
-
[isim]
Taşıtlarda yön bulmayı sağlayan aygıt, navigatör
- BÖNLEŞMEK
-
-
[nsz]
Bön duruma gelmek, aptallaşmak
-
[nsz]
Bön duruma gelmek, aptallaşmak
- BÖNLEŞME
-
-
[isim]
Bönleşmek işi
-
[isim]
Bönleşmek işi
- ÖNLÜKLÜK
-
-
[sıfat]
Önlük yapmaya elverişi (kumaş)
-
[sıfat]
Önlük yapmaya elverişi (kumaş)
- GÖNLÜNCE
-
-
[zarf]
Dileğine uygun olarak
- "Ama, resimli reklam filmleri çizmeye ayrılmış saatlerinden pek azı, ona gönlünce çalışmak için kalıyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Dileğine uygun olarak
- ÖNLENMEK
-
-
[nsz]
Önleme işi yapılmak
- "Yangın önlendi. Salgın önlendi."
-
[nsz]
Önleme işi yapılmak
- ÖNLEYİCİ
-
-
[sıfat]
Önleme veya engel olmak amacıyla yapılmış
- "Karışıklıkları önleyici girişimler."
-
[sıfat]
Önleme veya engel olmak amacıyla yapılmış
- ÖNLÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Önlük giymiş olan
- "Şimdi odada biri kadın, öbürü erkek iki kişi var, ikisi de beyaz önlüklü, hasta bakıcı veya doktor." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Önlük giymiş olan
- ÖNLENME
-
-
[isim]
Önlenmek işi
-
[isim]
Önlenmek işi
- ÖNLENİŞ
-
-
[isim]
Önlenme işi veya biçimi
-
[isim]
Önlenme işi veya biçimi
- ÖNLEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin olmasına veya yapılmasına engel olmak
- "Her an bu tempoyu duymamı kim, nasıl önleyecek?" (Haldun Taner)
-
Ortaya çıkan veya çıkacağı düşünülen bir tehlikeyi durdurmak, önüne geçmek
- "Yakın felaketi önlemek için esaslı tedbir almak güçtür." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-i]
Bir şeyin olmasına veya yapılmasına engel olmak
- ÖNLEYİŞ
-
-
[isim]
Önleme işi veya biçimi
-
[isim]
Önleme işi veya biçimi
- YÖNLEME
-
-
[isim]
Yön bulmayı sağlama, navigasyon
-
[isim]
Yön bulmayı sağlama, navigasyon
- BÖNLÜK
-
-
[isim]
Bön olma durumu, budalalık, aptallık, sersemlik, saflık
-
[isim]
Bön olma durumu, budalalık, aptallık, sersemlik, saflık
- ÖNLEME
-
-
[isim]
Önlemek işi
-
[isim]
Önlemek işi