İçinde ön olan 9 harfli 46 kelime var. İçerisinde ÖN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ön olan kelimeler listesine ya da Sonu ön ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖNÜLLÜCE
-
-
[sıfat]
Biraz gönüllü
-
[zarf]
Biraz gönüllü olarak
-
[sıfat]
Biraz gönüllü
- YÖNSÜZLÜK
-
-
[isim]
Yönsüz olma durumu
-
[isim]
Yönsüz olma durumu
- DÖNEMEÇLİ
- ...
- SÖNÜVERME
- ...
- YÖNETİLME
-
-
[isim]
Yönetilmek işi
-
[isim]
Yönetilmek işi
- GÖNDERİCİ
-
-
[isim]
Posta ile paket, telgraf, mektup vb. gönderen kimse
-
[isim]
Posta ile paket, telgraf, mektup vb. gönderen kimse
- ÖNEMSİZCE
-
-
[sıfat]
Önemli sayılmayacak kadar
-
[sıfat]
Önemli sayılmayacak kadar
- YÖNTEMSİZ
-
-
[sıfat]
Bir yönteme dayanmayan, düzensiz, uygunsuz, metotsuz
-
[sıfat]
Bir yönteme dayanmayan, düzensiz, uygunsuz, metotsuz
- SÖNÜMLEME
-
-
[isim]
Sönümlemek işi
-
[isim]
Sönümlemek işi
- SÖNDÜRÜCÜ
-
-
[isim]
Yangın söndürücü
-
[sıfat]
Yangınları söndürmeye yarayan
- "Söndürücü bomba."
-
[isim]
Yangın söndürücü
- DÖNEBİLME
- ...
- SÖNDÜRMEK
-
-
[-i]
Ateş ve ışığın yanmasına, aydınlatmasına son vermek
- "Parmağının ucuna kadar gelen alevi yere atıyor, terliğiyle basarak söndürüyor." (Peyami Safa)
-
Hava veya gaz ile şişirilmiş bir şeyin havasını veya gazını boşaltmak
- "Çocuk balonu söndürdü."
-
Tutku ve duyguları yatıştırmak, etkisiz duruma getirmek
- "Böyle zamanlarda Hacı'da ateşi ateşle söndürmekten başka çare olmadığını bilirim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Ateş ve ışığın yanmasına, aydınlatmasına son vermek
- ÖNEMSEYİŞ
-
-
[isim]
Önemseme işi veya biçimi
-
[isim]
Önemseme işi veya biçimi
- ÖNCELLEME
- ...
- ÖNEMSENİŞ
-
-
[isim]
Önemsenme işi veya biçimi
-
[isim]
Önemsenme işi veya biçimi
- GÖNDERMEK
-
-
[-i]
Bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak, ulaşmasını, gitmesini sağlamak, irsal etmek
- "Hepimizi esir edip Malta'ya gönderecekleri ağızlarda dolaşıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Yetki vererek gitmesini sağlamak
-
Bir kaynaktan çıkıp gelmek, ulaşmak
- "Güneş dünyaya ısı ve ışık gönderir."
-
Yolcu etmek
-
Araştırma, yazışma vb.nde kaynak kişiye veya esere işaret etmek, atıf yapmak
-
[-i]
Bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak, ulaşmasını, gitmesini sağlamak, irsal etmek
- ÖNERİLMEK
-
-
[nsz]
Önerme işine konu olmak
-
[nsz]
Önerme işine konu olmak
- ÖNCELEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi önceden yapmak, geri bırakmamak, öne almak, takdim etmek
-
Tanıtmak, yönlendirmek amacıyla överek öne çıkarmak, lanse etmek
-
[-i]
Bir şeyi önceden yapmak, geri bırakmamak, öne almak, takdim etmek
- DÖNENCELİ
-
-
[sıfat]
Münavebeli
-
[sıfat]
Münavebeli
- GÖNDERTME
-
-
[isim]
Göndertmek işi
-
[isim]
Göndertmek işi