İçinde ön olan 5 harfli 32 kelime var. İçerisinde ÖN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ön olan kelimeler listesine ya da Sonu ön ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖNYE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Dik açıları ölçmeye ve çizmeye yarayan dik üçgen biçiminde araç
-
[isim]
Dik açıları ölçmeye ve çizmeye yarayan dik üçgen biçiminde araç
- ÖNSEL
-
-
[sıfat]
Hiçbir denemeye dayanmayan ve akıl yordamıyla bulunup ortaya konan, apriori
-
[sıfat]
Hiçbir denemeye dayanmayan ve akıl yordamıyla bulunup ortaya konan, apriori
- ÖNERİ
-
-
[isim]
Bir sorunu çözmek üzere öne sürülen görüş, düşünce, teklif
-
İncelenmek için ileri sürülen şey, teklif
-
[isim]
Bir sorunu çözmek üzere öne sürülen görüş, düşünce, teklif
- SÖNÜŞ
- ...
- ÖNDER
-
-
[isim]
Gücü, ünü ve toplumsal yeri dolayısıyla, belli zaman ve durumlar içinde, ilişkili bulunduğu küme veya toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini değiştirip yönetme yeteneğini gösteren kimse, lider, şef
-
[isim]
Gücü, ünü ve toplumsal yeri dolayısıyla, belli zaman ve durumlar içinde, ilişkili bulunduğu küme veya toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini değiştirip yönetme yeteneğini gösteren kimse, lider, şef
- BÖNCE
-
-
[sıfat]
Budala, saf
- "Biraz bönce bir adamdı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[zarf]
Budalaya yakışır biçimde, safça
-
[sıfat]
Budala, saf
- ÖNEZE
-
-
[isim]
Avcıların av beklemek için taş yığınlarından yaptıkları pusu, evsin
-
Sürek avında pusuda av bekleyen avcı
-
[isim]
Avcıların av beklemek için taş yığınlarından yaptıkları pusu, evsin
- GÖNCÜ
-
-
[isim]
Ham veya işlenmiş deri satan kimse
-
Ayakkabı tamircisi
-
[isim]
Ham veya işlenmiş deri satan kimse
- İNÖNÜ
- ...
- DÖNME
-
-
[isim]
Dönmek işi
- "Dönmeyi kararlaştırmış da olsa bir aksilik, mutlaka bir aksilik, benim saadetime engel olacaktı." (Tarık Buğra)
-
Ameliyatla cinsiyet değiştiren kimse
-
Biçimi değişmeyen bir şeklin ekseni çevresindeki hareketi
-
[sıfat]
Başka bir dindeyken Müslüman olan, mühtedi
-
[isim]
Dönmek işi
- SÖNÜM
-
-
[isim]
Bir salınım hareketinin genliğinin türlü dirençlerin etkisiyle küçülmesi, itfa
- "Bir sarkaç salınımının sönümü, içinde bulunduğu ortamın direncine bağlıdır."
-
Bir borcun her yıl ödenen taksitlerle belli bir zaman sonunda ödenmiş olması, itfa
- "Bir borcun sönümü için her yıl verilmesi gereken taksit, vade uzunluğuna, ana borca ve faiz fiyatına bağlıdır."
-
[isim]
Bir salınım hareketinin genliğinin türlü dirençlerin etkisiyle küçülmesi, itfa
- DÖNÜM
-
-
[isim]
Dönme işi
- "Ne güzel bir fikir dönümünü işaret eden bir heves!" (Reşat Nuri Güntekin)
-
1000 m² 'lik bir alan ölçüsü
- "Demek dişini sıkarsa on sene sonra on beş dönüm tarlası, dört ceviz ağacı olacaktı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Tekrarlanan belli bir olayın tamamlanması ve yenisinin başlaması
- "Yıl dönümü. Gün dönümü."
-
Gidip gelme ile yapılan bir işin her seferi
-
Eni boyu kırkar mimar arşını olan alan ölçüsü
-
[isim]
Dönme işi
- ASYÖN
-
-
[isim]
Ara yön
-
[isim]
Ara yön
- DÖNÜK
-
-
[sıfat]
Dönmüş, çevrilmiş (kimse)
- "Ayağa kalkmıştı. Arkası bana dönüktü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yönelmiş
- "Halka dönük bir eğitim."
-
[sıfat]
Dönmüş, çevrilmiş (kimse)
- YÖNEY
- ...
- YÖNLÜ
-
-
[sıfat]
Yönü olan
- "Çok yönlü bir sorun."
-
Uygun
-
[sıfat]
Yönü olan
- DÖNEL
-
-
[sıfat]
Kendi ekseni çevresinde dönerek oluşmuş
- "Dönel koni. Dönel silindir."
-
[sıfat]
Kendi ekseni çevresinde dönerek oluşmuş
- DÖNGÜ
-
-
[isim]
Kısır döngü
-
[isim]
Kısır döngü
- SÖNME
-
-
[isim]
Sönmek işi
-
[isim]
Sönmek işi
- DÖNEK
-
-
İnanç ve düşüncesini değiştiren, sözüne güvenilmeyen, caygın, kaypak (kimse), kahpe
-
İnanç ve düşüncesini değiştiren, sözüne güvenilmeyen, caygın, kaypak (kimse), kahpe