İçinde ökü olan 56 kelime var. İçerisinde ÖKÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ökü olan kelimeler listesine ya da Sonu ökü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DÖKÜLEBİLMEK, DÖKÜLÜVERMEK
DÖKÜLEBİLME, DÖKÜLÜVERME, YUMURTAKÖKÜ
ÇÖKÜVERMEK, DÖKÜMCÜLÜK, DÖKÜMLEMEK, DÖKÜNTÜLÜK, DÖKÜNTÜSÜZ, DÖKÜVERMEK, SÖKÜMCÜLÜK
ÇÖKÜVERME, DÖKÜMHANE, DÖKÜMLEME, DÖKÜNTÜLÜ, DÖKÜVERME, ÖKÜZBURNU
ADAMKÖKÜ, ÇÖKÜKLÜK, ÇÖKÜŞMEK, DÖKÜKLÜK, DÖKÜLGEN, DÖKÜLMEK, DÖKÜMEVİ, DÖKÜNMEK, ÖKÜZDİLİ, ÖKÜZGÖZÜ, SÖKÜLMEK
ÇÖKÜNTÜ, ÇÖKÜŞME, DÖKÜLME, DÖKÜLÜŞ, DÖKÜMCÜ, DÖKÜMLÜ, DÖKÜNME, DÖKÜNTÜ, DÖKÜNÜŞ, ÖKÜZLÜK, SÖKÜKÇÜ, SÖKÜLME, SÖKÜLÜŞ, SÖKÜMCÜ, SÖKÜNTÜ
DÖKÜLÜ
ÇÖKÜK, ÇÖKÜM, ÇÖKÜŞ, DÖKÜK, DÖKÜM, DÖKÜŞ, SÖKÜK, SÖKÜM, SÖKÜN, SÖKÜŞ
ÖKÜZ
K Ö Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ÖK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÖKÜLÜVERMEK
- ...
- DÖKÜLEBİLMEK
- ...
- DÖKÜLEBİLME
- ...
- YUMURTAKÖKÜ
-
-
[isim]
Kök boyası
-
[isim]
Kök boyası
- DÖKÜLÜVERME
- ...
- DÖKÜNTÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Döküntüsü olmayan
-
[sıfat]
Döküntüsü olmayan
- DÖKÜMCÜLÜK
-
-
[isim]
Dökümcünün işi ve zanaatı, dökmecilik
-
[isim]
Dökümcünün işi ve zanaatı, dökmecilik
- ÇÖKÜVERMEK
-
-
[nsz]
Ansızın çökmek
-
[nsz]
Ansızın çökmek
- DÖKÜVERMEK
- ...
- SÖKÜMCÜLÜK
- ...
- DÖKÜMLEMEK
-
-
[-i]
Bir işin dökümünü yapmak
-
[-i]
Bir işin dökümünü yapmak
- DÖKÜNTÜLÜK
- ...
- DÖKÜMLEME
-
-
[isim]
Dökümlemek işi
-
[isim]
Dökümlemek işi
- ÇÖKÜVERME
-
-
[isim]
Çöküvermek işi
-
[isim]
Çöküvermek işi
- DÖKÜMHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Dökümevi
-
[isim]
Dökümevi
- DÖKÜVERME
- ...
- ÖKÜZBURNU
-
-
[isim]
Serçegillerden, gagası uzun ve çok kalın, eti yenir bir kuş (Calao)
-
[isim]
Serçegillerden, gagası uzun ve çok kalın, eti yenir bir kuş (Calao)
- DÖKÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Döküntüsü olan
- "Ortalıkta yorgan, döşek, sandık, sepet; tıpkı yangından kaçmış ailelerin döküntülü, bıkkın tablosu..." (Çetin Altan)
-
Deride döküntü ile görülen, döküntü ile beliren (hastalık)
-
[sıfat]
Döküntüsü olan
- DÖKÜMEVİ
-
-
[isim]
Fabrikalarda döküm yapılan yer, dökümhane
-
[isim]
Fabrikalarda döküm yapılan yer, dökümhane
- DÖKÜLMEK
-
-
[nsz]
Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak
- "Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kumaş dökümlü olmak
-
Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak
-
[-e]
Düşmek
- "Bizim motor ikiye bölünüp suya döküldüğümüzde, dört kişiydik." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Çıkmak, ortaya konulmak
- "Âdeta düşünmeksizin kaleminden masal sahnelerine benzeyen dağ, dere, uçurum resimleri dökülüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kaplamak, yayılmak
- "Duvarlar, bütün ışıkları yutuyor, halkın üstüne bir toprak rengi dökülüyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Salınmak, serbest bırakılmak
- "Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı." (Haldun Taner)
-
[-e]
Kır, sokak vb. yerlerde insanlar çokça birikmek
- "Bahar o sene erken gelmiş, herkes tarlalara dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çok eskimiş olmak, değerini ve güzelliğini yitirmek
- "Yaşayan, var olan her şey eskiyip dökülecek." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Çok yorgun, hasta olmak
- "Erkek arıların takatleri kesilmeye başlar, bir bir dökülür, ölür giderler." (Tarık Buğra)
-
Akarsular, göl veya denize akmak
-
[nsz]
Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak