İçinde ö olan 8 harfli 531 kelime var. İçerisinde Ö harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ö harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AMATÖRCE
-
-
[sıfat]
Amatör gibi
-
[zarf]
Amatöre yakışır biçimde
-
[sıfat]
Amatör gibi
- DÖKÜMEVİ
-
-
[isim]
Fabrikalarda döküm yapılan yer, dökümhane
-
[isim]
Fabrikalarda döküm yapılan yer, dökümhane
- ÖNERİLME
-
-
[isim]
Önerilmek işi
-
[isim]
Önerilmek işi
- BÖREKLİK
-
-
[sıfat]
Börek yapmaya elverişli olan, börek için ayrılmış olan
- "Böreklik un."
-
[sıfat]
Börek yapmaya elverişli olan, börek için ayrılmış olan
- DİREKTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yönetmen
-
[isim]
Yönetmen
- DÖNEKLİK
-
-
[isim]
Dönek olma durumu
-
Döneğe yakışacak biçimde davranış
-
[isim]
Dönek olma durumu
- KÖRLEMEK
- ...
- KÜLDÖKEN
-
-
[isim]
Kadın, eş
-
[isim]
Kadın, eş
- ÖZENİLME
-
-
[isim]
Özenilmek işi
-
[isim]
Özenilmek işi
- AJİTATÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kışkırtıcı
-
[sıfat]
Kışkırtıcı
- ÇÖREKLİK
-
-
[sıfat]
Çörek yapmaya elverişli olan, çörek için ayrılmış olan
- "Çöreklik un."
-
[sıfat]
Çörek yapmaya elverişli olan, çörek için ayrılmış olan
- PLANÖRLÜ
- ...
- TÖSKÜRME
-
-
[isim]
Töskürmek işi veya durumu
-
[isim]
Töskürmek işi veya durumu
- GÖRÜRSÜN
- ...
- ÖZLEŞMEK
-
-
[nsz]
Öz durumuna veya özlü bir duruma gelmek
-
Arılaşmak
-
Tahıl olgunlaşmak
-
[nsz]
Öz durumuna veya özlü bir duruma gelmek
- SÜTÖLÇER
-
-
[isim]
Sütün yoğunluğunu ölçmeye yarayan alet
-
[isim]
Sütün yoğunluğunu ölçmeye yarayan alet
- FLÖRTLÜK
- ...
- GÖRECELİ
-
-
[sıfat]
Varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı bulunan, mutlak olmayan, göreli, bağıntılı, izafi, nispi, rölatif
- "Bütün bu tarihler göreceli işaretlerdir." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı bulunan, mutlak olmayan, göreli, bağıntılı, izafi, nispi, rölatif
- GÖZCÜLÜK
-
-
[isim]
Gözcünün işi
- "Geceleri o uyudu ben nöbet tuttum, gündüzleri ben uyudum o gözcülük etti." (Kemal Bilbaşar)
-
Göz bilimciliği
-
[isim]
Gözcünün işi
- ÖTÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Ötücü olma durumu
-
[isim]
Ötücü olma durumu