İçinde ö olan 6 harfli 307 kelime var. İçerisinde Ö harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ö harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖKÇELİ

  1. [sıfat] Ökçesi olan veya ökçesi yüksek olan, topuklu
    • "Ayaklarında kalın ökçeli kauçuk pabuçlar." (Atilla İlhan)

RÖLÖVE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yapının bütün boyutlarını ölçerek plan, kesit ve görünüşünü yeniden çıkarma

YERÖTE

  1. [isim] Yer çevresinde dolanan bir uydunun yörüngesi üzerinde yere en uzak nokta, evç

AMATÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. Bir işi para kazanmak için değil, yalnız zevki için yapan (kimse), özengen, özenci, profesyonel karşıtı
    • "Bu, çok ucuz bir amatör ressam tüzüğüdür." (Haldun Taner)

BLÖFÇÜ

  1. [isim] Blöf yapan kimse

NANKÖR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] İyilikbilmez
    • "Ben galiba biraz nankör tabiatlıyım." (Sait Faik Abasıyanık)

YERKÖY
...
KÜRSÖR
...
ÇÖZMEK

  1. [-i] Düğümlü, bağlı veya sarılı bir şeyi açmak
  2. Düğmeyi iliğinden açmak
    • "Yalnız göğsünün düğmelerini çöz." (Peyami Safa)
  3. Saçı açmak
  4. Bulmaca, sorun vb.nin bilinmeyen, gizli noktasını bulup açıklamak, sonuca bağlamak
    • "Kır saçlı postacı bulmacayı çözmüştü." (Haldun Taner)
  5. Bir maddeyi çözücüyle çözündürmek, onun çözeltisini yapmak
  6. Bir problemde aranan sonucu, belli ögeler yardımıyla ortaya çıkarmak, halletmek
  7. Çözgü ipini tezgâha yerleştirmek

GÖRSEL

  1. [sıfat] Görme ile, görme duyusuyla ilgili, görmeye dayanan

CİNGÖZ

  1. [sıfat] Açıkgöz

GÖRDEK

  1. [isim] Acı balık

ORDÖVR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yemekten önce sofraya getirilen soğuk yiyecekler, çerez, meze

ÖRTBAS

  1. [isim] Bir durumun duyulmamasını, yayılmamasını sağlayan önlemler alma
    • "Onlar da rezaleti örtbas etmek için kızı Bursa'ya kaçırdılar." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Her türlü ayıbın örtbas olacağını sandığı bir uzak diyara alıp götürmüştür." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ÖZENLE
...
ÖYKÜCÜ

  1. [isim] Hikâyeci
    • "Kentin bütün ozanları, öykücüleri oraya gelir akşamları." (Çetin Altan)

SÖZSÜZ

  1. [sıfat] Konuşmadan yapılan
  2. Sözleri olmaksızın çalınan müzik, çalgısal, enstrümantal

FLAŞÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dörtlü

GÖLKÖY
...
ÖNERTİ

  1. [isim] Şartlı bir önermenin şartı anlatan ön bölümü: "Duman çıkıyorsa ateş vardır" sözünde "duman çıkıyorsa" şartı bir önertidir

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü