İçinde ç olan 5 harfli 514 kelime var. İçerisinde Ç harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ç harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ç harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ALMAÇ

  1. [isim] Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren cihaz, alıcı, reseptör

NALÇA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayakkabıların altına çakılan demir
  2. Nal

SAFÇA

  1. [sıfat] Biraz saf
    • "Kopardığı parçayı safça bir gururla yere attı." (Necati Cumalı)
  2. [zarf] (sa'fça) Safçasına

SESÇİ

  1. [isim] Radyoda, televizyonda ses kaydı yapan ve yayın sırasında ses düzenini ayarlayan teknik görevli, tonmayster

AÇLIK

  1. [isim] Aç olma durumu
    • "Havada güzel güzel dönen bu kuşun, açlıkla, bu yılana saldıracağını hiç düşünmemiştim." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Kaldırılmış harman yerlerinden buğday toplayıp açlığımızı öldürdük." (Orhan Kemal)
    • "Bu akşam açlıktan gözü dönmüş bir hâlde bir evin mutfağına girmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Açlıktan ölmeyecek kadar yiyor."
  2. Kıtlık
  3. Aşırı istek içinde bulunma
    • "İki arkadaş görülmemiş bir okuma açlığı içinde durmadan okuyordu." (Haldun Taner)

KÖSÇÜ

  1. [isim] Mehter takımında kös çalan kimse

ÇOPRA

  1. [isim] Balık kılçığı
  2. Sık çalılık veya sazlık

ÇÖZÜM

  1. [isim] Bir sorunun çözülmesinden alınan sonuç, hal
    • "Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri konusundaki denetim yargı yolu ile olur." (Anayasa)
  2. Bir denklemde bilinmeyenlerin yerine konulduğunda o denklemi gerçekleştiren sayı veya sayılar
  3. Bir problemi çözmek için verilenler üzerinde yapılacak işlemlerin gösterilmesi

GÜÇLÜ

  1. [sıfat] Gücü olan, kuvvetli, yavuz
    • "Hele kendini güçlü hissederse tetik ol, basbayağı saldırganlaşır." (Atilla İlhan)
  2. Şiddeti çok olan
  3. Etkisi, önemi büyük olan, sözü geçer, forslu
  4. Nitelikleri ile etki yaratan, etkili
    • "Kitabında ne kadar güçlü ve üslup sahibi bir yazar olduğunu belgeler." (Haldun Taner)

ÇIRAĞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Mum, kandil, lamba vb. ışık veren araç
  2. Işık

GERÇİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Her ne kadar ... ise de, vakıa
    • "Mahallen gerçi sakindir, sakindir ama civcivli de bir mahalledir." (Sait Faik Abasıyanık)

ÇATAL

  1. [isim] İki veya daha çok kola ayrılan değnek
  2. Yol, ağaç gibi kollara ayrılan şeylerin ayrılma yeri
  3. Dallı olan şeylerin her kolu
  4. Yemek yerken kullanılan iki, üç veya dört uzun dişli çoğunlukla metal araç
    • "Çatalı elinden düştü, ağzı açık kaldı." (Peyami Safa)
  5. Dirgen
  6. Bir tür olta iğnesi
  7. [sıfat] Ucu kollara ayrılmış
    • "Çatal dal. Çatal yol."
  8. [sıfat] İki taraflı
    • "Çatal anahtar."
    • "Evlerinin önü çatal pınarlar / İçerler suyunu beni anarlar." (Halk türküsü)
  9. [sıfat] İki anlamlı, iki türlü anlaşılabilir
    • "Çatal söz."

ÇİTİL
...
ÇOKÇA

  1. [zarf] Çok olarak
    • "Benden utanırlar, odada çokça koca lakırtısı olsa kalkar kaçarlar." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Aşırı, fazla
    • "Çokça alıngan olduğu için arkadaşları onunla sık sık bozuşuyor." (Salâh Birsel)

İÇKİN

  1. [sıfat] Varlığın içinde bulunan, varlığın yapısına karışmış olan, mündemiç
  2. Yalnızca bilinçten olan, yalnızca bilinç içeriği olarak var olan, mündemiç
  3. Deney içinde kalan, deneyi aşmayan
  4. Dünya içinde, dünyada olan

UÇSUZ

  1. [sıfat] Ucu olmayan
    • "Geçen günlerim bana dalgaları sayılmayan uçsuz bir deniz gibi göründü." (Halide Edip Adıvar)

KÖÇEK

  1. [isim] Kadın kılığına girip oynayan erkek
    • "Şehrin bütün köçekleri, çengileri çağrılsın!" (Turan Oflazoğlu)
  2. Ağırbaşlı davranışları olmayan kimse

SAÇAK

  1. [isim] Bazı giyim eşyalarında veya döşemeliklerde kumaş kenarlarına dikilen süslü iplikten püskül
    • "Perdenin saçağı."
  2. Görünüşü bu püskülü andıran
    • "Bak gene bir tutam saçak tütün kalmadı. bana yalnız tozları kalıyor." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Havlu, halı vb.nin kenarı boyunca sarkan püskül
  4. Bir yapının herhangi bir bölümünü güneş ve yağmurdan koruması için, o bölümden dışa taşkın ve altı boşta olarak yapılan örtü
  5. Bir gaz ortama yerleştirilen ve yüksek bir potansiyel verilen ve nesnenin yüzeyinde oluşan ışık olayı

YAMAÇ

  1. [isim] Dağın veya tepenin herhangi bir yanı
    • "İndiğimiz yamacın eteğinde küçük ve eski bir köy var." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Ön, kat, huzur
    • "Kız, hele beri gel yamacıma." (Haldun Taner)

GEÇİM

  1. [isim] Geçinme işi, geçinme araçları, geçinme, maişet
    • "Biri elbise askısı yapıyor, diğeri de yapılanları satıyor, böylece geçimlerini doğrultuyorlardı." (Samiha Ayverdi)
  2. Anlaşma, uyum
    • "Aralarında geçim yok."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü