İçinde ç olan 5 harfli 514 kelime var. İçerisinde Ç harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ç harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ç harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇUVAL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pamuk, kenevir veya sentetik iplikten dokunmuş büyük torba
  2. [sıfat] Bu torbanın alabileceği miktarda olan
    • "Yanımızda, ne olur ne olmaz diye alınmış yarım çuval peksimet vardı." (Halide Edip Adıvar)

YAMAÇ

  1. [isim] Dağın veya tepenin herhangi bir yanı
    • "İndiğimiz yamacın eteğinde küçük ve eski bir köy var." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Ön, kat, huzur
    • "Kız, hele beri gel yamacıma." (Haldun Taner)

CEPÇİ

  1. [isim] Yankesici

ÇIRAĞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Mum, kandil, lamba vb. ışık veren araç
  2. Işık

ÇİTEN

  1. [isim] Saman taşımak için arabalara konulan ince dallardan örülmüş büyük sepet veya çit
  2. Kuzu ağılı

KIRAÇ

  1. Verimsiz veya susuz, bitek olmayan (toprak)

ÖLÇEK

  1. [isim] Birim kabul edilen herhangi bir şeyin alabildiği kadar ölçü
  2. [sıfat] Bu ölçü miktarında olan
    • "İki ölçek buğday."
  3. Tahıl ölçmeye yarar kap, kile
  4. Bir harita veya resimde görülen uzaklıklarla bunların işaret ettiği, karşılandığı gerçek uzunluklar arasındaki oran
    • "Yüz binde bir ölçeğinde bir harita."
  5. Bir ölçü aletinin üzerinde çizgilerle ayrılmış bölüm, kadran
  6. Dört okkaya eşit ağırlık ölçüsü

ÇEKÜL

  1. [isim] Ucuna küçük bir ağırlık bağlanmış iple oluşturulan, yer çekiminin doğrultusunu belirtmek için sarkıtılarak kullanılan bir araç, şakul

ERİNÇ

  1. [isim] Hiçbir eksiği, üzüntüsü ve acısı olmama durumu, dirlik, rahat, huzur
    • "Değiliz, erinç içinde değiliz biz, erinç içinde olmayı da aramıyoruz, dilemiyoruz." (Nurullah ataç)

KUŞÇU

  1. [isim] Süs kuşları yetiştirip satan kimse
    • "Kendimi tanımaya ve etrafımdakileri seçmeye başladığım zaman bir kuşçu dükkânında bulunuyordum." (Refik Halit Karay)
  2. Saraylarda şahin, doğan vb. avcı kuşların bakımıyla görevli kimse
  3. Suç işleyen saray hasekilerini cezalandırmak ve yola getirmekle görevli haseki subayı

ÇALAP
...
ÇEHRE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yüz (II)
    • "Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım." (Ncmettin Halil Onan)
    • "Benimle yalnız kalınca yine bir nöbet ağlayıp sızlayacaklarını hissettiğim için çatkın bir çehre almıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bir şeyim yok, asabım bozuk diye cevap veriyor, çehre ediyordu." (Refik Halit Karay)
    • "İhtiyarın çehresi fena hâlde bozulmuştu." (Ömer Seyfettin)
  2. Görünüş
  3. Kimlik
    • "Şehrin etnik çehresi de bizim için az çok meçhuldür." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
  4. Somurtkanlık

AÇGÖZ

  1. [sıfat] Açgözlü

ÜZÜNÇ

  1. [isim] Üzüntü
    • "Çocukların oyun gürültülerinde bile insanı burkan bir üzünç gizlidir." (Selim İleri)

SERÇE

  1. [isim] Serçegillerden, insanlara yakın yerlerde yaşayan, kışın göçmeyen, koyu boz renkli, ötücü küçük bir kuş (Passer domesticus)

TAÇLI

  1. [sıfat] Tacı olan
    • "Bir orman melikesi gibi, tahta taçlı başı dimdik ... azametle tek başına orada dinleniyordu." (Refik Halit Karay)
  2. Taç yaprağı olan

ÇAKIŞ

  1. [isim] Çakma işi veya biçimi

ÇALAR

  1. [isim] Farklılık veya anlam inceliği, nüans

ÇALGI

  1. [isim] Müzik aleti, çalgı aleti, enstrüman
    • "Şu evde ne zaman iki tel çalgı çalsak mahalleli söylemediğini bırakmıyor." (Peyami Safa)
  2. Çalgı çalma, müzik
    • "Sokağın dibinde çalgı sesleri işiterek birkaç adım ilerledi." (Peyami Safa)
  3. Müzik topluluğu
    • "Çalgı, yerine geçmiş oturmuştu." (Ercüment Ekrem Talu)

ÇAYLI

  1. [sıfat] İçinde çay bulunan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü