İçinde ç olan 4 harfli 148 kelime var. İçerisinde Ç harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ç harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ç harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇALI
-
-
[isim]
Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki
-
[isim]
Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki
- İŞÇİ
-
-
[isim]
Başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse
- "Gazetelere daha ziyade biz işçiler sahiptik." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Toplu olarak yaşayan böceklerde üreme yeteneği olmayan, topluluğun işlerini gören dişi veya erkek
-
[isim]
Başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse
- ÜÇLÜ
-
-
[sıfat]
Üç parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden üç tane bulunan, müselles
- "Bu üçlü grup merdivenin en üst basamağında öylece duruyor." (Tarık Buğra)
-
Üç kişiden oluşmuş
-
[isim]
İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde üç işareti veya noktası bulunan kâğıt, pul
-
[isim]
Üç ses veya çalgı için düzenlenmiş müzik parçası, trio
-
[isim]
Bu parçayı çalan üç kişilik müzik topluluğu, trio
-
[sıfat]
Üç parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden üç tane bulunan, müselles
- UÇUN
-
-
[isim]
Bayrağın uçkurluk karşısındaki kenarı
-
[isim]
Bayrağın uçkurluk karşısındaki kenarı
- ÇIPA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemilerin dalgalara, akıntılara kapılarak yer değiştirmemesi için suya atılan, zincirle gemiye bağlı bulunan, ucu çengelli ağır demir araç, çipo, demir
-
[isim]
Gemilerin dalgalara, akıntılara kapılarak yer değiştirmemesi için suya atılan, zincirle gemiye bağlı bulunan, ucu çengelli ağır demir araç, çipo, demir
- PAÇA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Pantolon, don, şalvar vb. giyeceklerde bacakların çıktığı aşağı bölüm
- "Paçaları sıvadı, bir beygir kiralayıp köy köy dolaştı." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Varımızı yoğumuzu teknenin oturmamış tarafına aktararak paçayı kurtardık." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Kasaplık hayvanların kesilmiş ayağı
-
Bu ayaktan yapılan çorba
-
[isim]
Pantolon, don, şalvar vb. giyeceklerde bacakların çıktığı aşağı bölüm
- ÇUKA
-
-
[isim]
Akdeniz, Marmara ve Karadeniz'de yaşayan tekirlerin irisi
-
[isim]
Akdeniz, Marmara ve Karadeniz'de yaşayan tekirlerin irisi
- FELÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnme
- "Babam kendisine felç geldiği zaman beni affetti ve çağırttı." (Peyami Safa)
- "Yağmur yüzünden trafik felce uğradı."
- "Sigara içmeyiz, nikotinin yarın bize yapabileceği fenalıkları düşünmek elimizi felce uğratır." (Peyami Safa)
-
[isim]
İnme
- GÖÇÜ
-
-
[isim]
Toprak kayması
-
[isim]
Toprak kayması
- ÇENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Arpı andıran, telli bir çalgı
-
[isim]
Arpı andıran, telli bir çalgı
- DİNÇ
-
-
[sıfat]
Gücü ve sağlık durumu yerinde, canlı, zinde, tendürüst, tüvana
- "Kısa kesilmiş çember sakallı, iri ağızlı, yetmişlik, dinç bir ihtiyar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Gücü ve sağlık durumu yerinde, canlı, zinde, tendürüst, tüvana
- UÇAK
-
-
[isim]
Kanatlarının altına havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare
-
[isim]
Kanatlarının altına havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare
- EVİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir çeşit birleşik makam, evç
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir çeşit birleşik makam, evç
- ÇİFT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler)
- "Harmanı biz dövelim, öküzleri biz çifte koşalım, tarlayı biz sürelim, siz yukarıda aşık atın." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş
- "Kocası İtalyan, karısı Sırbistanlı olan bu çift ile araları pek iyi idi, ailece de görüşüyorlardı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Toprağı sürmek için birlikte koşulan iki hayvan
-
[isim]
Küçük maşa veya cımbız
- "Kuyumcu çifti. Saatçi çifti."
-
[sıfat]
Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler)
- ÇEÇE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki kanatlılardan, insana uyku hastalığı aşılayan, sinekten büyük bir cins Güney Afrika böceği (Glossina)
-
[isim]
İki kanatlılardan, insana uyku hastalığı aşılayan, sinekten büyük bir cins Güney Afrika böceği (Glossina)
- AÇAN
-
-
[isim]
Oynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı, büken karşıtı
-
[isim]
Oynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı, büken karşıtı
- İÇKİ
-
-
[isim]
İçinde alkol bulunan içecek
- "Masamızda ne içki ne yemiş ne meze eksildi." (Burhan Felek)
- "Bir buçuk yıl var ki içkiyi bırakmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bu içeceği içme işi
- "Arkadaş yoluna kumara, içkiye alıştım." (Tarık Buğra)
-
[isim]
İçinde alkol bulunan içecek
- ÇAKI
-
-
[isim]
Açılıp kapanan bir veya birkaç ağızlı küçük cep bıçağı
- "İki çocuk tahta saplı bir çakı ile kollarını çizdiler." (Ömer Seyfettin)
- "Övünmek saymazsanız, çakı gibi topçu subayı oluyordum." (Refik Erduran)
-
Denizçakısı
-
[isim]
Açılıp kapanan bir veya birkaç ağızlı küçük cep bıçağı
- İLİÇ
- ...
- UÇAR
-
-
[sıfat]
Uçan, uçucu
-
[sıfat]
Uçan, uçucu