İçinde çığ olan 19 kelime var. İçerisinde ÇIĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çığ olan kelimeler listesine ya da Sonu çığ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇIĞIRABİLMEK, ÇIĞIRTKANLIK
ÇIĞIRABİLME
ÇIĞALANMAK, ÇIĞIRTMACI
ÇIĞALANMA, ÇIĞIRTKAN, ÇIĞIRTMAK
ÇIĞIRMAK, ÇIĞIRTMA, ÇIĞRALIK
ÇIĞILTI, ÇIĞIRIŞ, ÇIĞIRMA, ÇIĞIRTI
ÇIĞLIK
ÇIĞIR
ÇIĞA
ÇIĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇIĞIRABİLMEK
-
-
[-i]
Çığırma imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[-i]
Çığırma imkânı veya olasılığı bulunmak
- ÇIĞIRTKANLIK
-
-
[isim]
Çığırtkanın yaptığı iş
- "Ben sürekli bir afacanlıkla ve çığırtkanlıkla koşuşup duruyordum." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Çığırtkanın yaptığı iş
- ÇIĞIRABİLME
-
-
[isim]
Çığırabilmek işi
-
[isim]
Çığırabilmek işi
- ÇIĞIRTMACI
-
-
[isim]
Çığırtma çalan kimse
-
[isim]
Çığırtma çalan kimse
- ÇIĞALANMAK
-
-
[nsz]
Atın kuyruğu horoz kuyruğu gibi dikilmek
-
[nsz]
Atın kuyruğu horoz kuyruğu gibi dikilmek
- ÇIĞIRTKAN
-
-
[isim]
Çağırtkan
-
Bir olayı, bir haberi yüksek sesle çevreye duyuran kimse
- "Haberini böyle fısıl fısıl anlatmaz, gümbür gümbür yayar çığırtkan dediğin." (Turan Oflazoğlu)
-
Çıkarı olduğu için birini övüp koruyan kimse
-
[isim]
Çağırtkan
- ÇIĞIRTMAK
-
-
[-i]
Çağırtmak
-
[-i]
Çağırtmak
- ÇIĞALANMA
-
-
[isim]
Çığalanmak işi
-
[isim]
Çığalanmak işi
- ÇIĞIRMAK
-
-
[-i]
Çağırmak, seslenmek
-
Türkü söylemek
- "Gazi Rahman gene türküler çığıracaktır, eski türküleri çığıracaktır." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Çağırmak, seslenmek
- ÇIĞIRTMA
-
-
[isim]
Çığırtmak işi
-
Basit, küçük, nefesli bir çalgı
- "Bu lakırtıların arasında çığırtma gibi ince çocuk sesi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Çığırtmak işi
- ÇIĞRALIK
-
-
[isim]
Karda kürekle, dallarla açılan dar yol
-
Bir tür çalılık
- "İzleri takip ettiler, Çadırtepe'ye doğru çığralık içinde kayboldular." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Karda kürekle, dallarla açılan dar yol
- ÇIĞILTI
-
-
[isim]
Çığlıkla karışık ses
-
[isim]
Çığlıkla karışık ses
- ÇIĞIRIŞ
-
-
[isim]
Çığırma işi veya biçimi
-
[isim]
Çığırma işi veya biçimi
- ÇIĞIRMA
-
-
[isim]
Çığırmak işi
-
[isim]
Çığırmak işi
- ÇIĞIRTI
-
-
[isim]
Çığırma sesi
-
[isim]
Çığırma sesi
- ÇIĞLIK
-
-
[isim]
Acı, ince ve keskin ses, feryat, figan
- "İki kardeş güzel güzel oynarken ne oldu ise birdenbire bir ağlama, bir çığlık başladı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Martılar acı çığlıklar atarak birbirlerinin ağzından balık kapıyorlar." (Haldun Taner)
- "Bir gün işte bu çalgı çalınırken küçük kız olanca kuvveti ile tepinmeye, çığlık basmaya başlamıştır." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Acı, ince ve keskin ses, feryat, figan
- ÇIĞIR
-
-
[isim]
Çığın kar üzerinde açtığı iz
- "Hepsi birden Atatürk'ün açmakta olduğu bir çığırda çalışıyorlardı." (Azra Erhat)
-
Hayvanların gide gele açtıkları ince yol, keçi yolu, patika
-
İz
- "Sabanın sapına çalımlı çalımlı sarılarak kuvvetli demirin açtığı çığır üzerinde ağır adımlarla yürümekteydi." (Nabizade Nazım)
-
Büyük hattatların sanat yolu
- "Mustafa Rakım çığırı."
-
Yeni bir biçim, yöntem veya yol
- "Edebiyatımızda büyük bir çığırın ilk ve güçlü öncüsü olan bu hikâyeler..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Çığın kar üzerinde açtığı iz
- ÇIĞA
-
-
[isim]
Mersin balığının, yumurtasından havyar yapılan türü (Acipenser ruthenus)
-
[isim]
Mersin balığının, yumurtasından havyar yapılan türü (Acipenser ruthenus)
- ÇIĞ
-
-
[isim]
Dağın bir noktasından kopup yuvarlanan ve yuvarlandıkça büyüyen kar kümesi
-
Bölme veya paravana
-
[isim]
Dağın bir noktasından kopup yuvarlanan ve yuvarlandıkça büyüyen kar kümesi