İçinde üt olan 8 harfli 91 kelime var. İçerisinde ÜT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üt olan kelimeler listesine ya da Sonu üt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SÜTLEĞEN

  1. [isim] Sütleğengillerden, yaprak sap ve köklerinde süt görünüşlü, kekre ve yakıcı bir öz su bulunan, verdiği öz su türlerine göre hekimlikte ve sanayide kullanılan, yedi yüz kadar türü bilinen, bir veya çok yıllık bir bitki, Japon kaktüsü (Euphorbia)

SÜTSÜZCE
...
MÜTTEHİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Birlik durumuna gelmiş, birleşik, birlik olmuş
  2. [isim] Birleşik

KÜTLEMEK

  1. [nsz] Bir yere çarpıp "küt" diye ses çıkarmak

ZÜMRÜTSÜ

  1. [sıfat] Zümrüdü andıran, zümrüde benzeyen, zümrüt gibi

ÜRKÜTÜCÜ

  1. [sıfat] Ürküntüye yol açan (şey)
    • "Boğukluğu benim kulağıma da ürkütücü gelen bir sesle sordum." (Refik Halit Karay)

MÜTEVALİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Art arda gelen, üst üste olan, ardışık

ÖRGÜTSEL

  1. [sıfat] Örgütle ilgili
    • "Sanatçı takımının aktif olarak örgütsel bir faaliyette bulunacağını sanmam." (Ahmet Ümit)

SÜTUNCUK

  1. [isim] Gövdesi klasik sütunlardan ince ve uzun olan küçük sütun

BÜTÜNLÜK

  1. [isim] Bütün olma durumu, tamamiyet
    • "Ulusal birlik adına dış politikadaki bütünlük tam olmalıydı." (Çetin Altan)

MÜTAREKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ateşkes

TÜTTÜRME

  1. [isim] Tüttürmek işi

TEFERRÜT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tek, yalnız olma, herkesten uzaklaşarak yalnız kalma
  2. Benzeri bulunmama, benzersiz olma, sivrilme

MÜTEMADİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sürekli, aralıksız
    • "Karadeniz limanlarından Ankara'ya doğru mütemadi bir akın var." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

YÜRÜTMEK

  1. [-i] Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak
  2. Gerektiği gibi yapmak, uygulamak
    • "İşlerini eskisi gibi yürütüyorlar."
  3. Bir yargıyı yerine getirmek, uygulamak
  4. [nsz] Kabul edilmesi veya tartışılması için bildirmek, açıklamak, öne sürmek
    • "Mütalaa yürütmek. Muhakeme yürütmek."
  5. İşinden veya bulunduğu yerden çıkarmak
    • "Seni, teğmene bel bağlayıp girdiğin bisküvi fabrikasından nasıl yürüttülerdi." (Haldun Taner)
  6. Habersiz olarak almak, çalmak
    • "Bizim kalemi yürütmüşler."

TAHAŞŞÜT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yığınak

LÜTUFKAR
...
PÖRSÜTME
...
BÜSBÜTÜN

  1. [zarf] İyiden iyiye, iyice, tamamen, tamamıyla, temelli
    • "Seçim günleri yaklaştıkça iki komşu da propaganda faaliyetini büsbütün artırdılar." (Haldun Taner)

ÖRGÜTSÜZ

  1. [sıfat] Örgütlenmiş olmayan, teşkilatsız

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü