İçinde ü olan 4 harfli 152 kelime var. İçerisinde Ü harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ü harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ü harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MÜRT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Ölmüş, gebermiş (hayvan)

ÜREM

  1. [isim] Faiz, getiri

ÖZÜR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Bir kusurun, bir suçun elde olmadan yapıldığını ileri sürme veya bu kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret
    • "Harp tarihi bu saldırı için hiçbir özür bulamayacaktır." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Onları, ayakta bekleyenleri görünce özür diledi." (Nezihe Araz)
  2. Sakatlık, bozukluk, eksiklik veya elverişsizlik
    • "Bu evin birtakım özürleri var. Özrüm var, uzun yol yürüyemem."
    • "Karyolasına ilişti, odası için özür dileyip dilememeyi düşündü." (Peyami Safa)
  3. Kusur, defo

JÜRİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Seçiciler kurulu
  2. Hakem heyeti

GÜNÜ

  1. [isim] Kıskançlık, çekemezlik, haset
  2. Zamanından önce doğan yavru

ÜCRA

  1. [sıfat] Çok uçta, kenarda veya uzakta bulunan
    • "İşte, Marmara'nın uzak ve ücra bir köşesinde uyuyan bu küçük nahiyeciğe hürriyet böyle geldi." (Memduh Şevket Esendal)

SÜRÜ

  1. [isim] Evcil hayvanlar topluluğu
    • "Karşıki yamaçların sırtında kısrak sürüleri çanlarını sallayarak otluyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Onda hısım akraba sürüsüne bereket!"
  2. Bir insanın bakımı altındaki hayvanların tümü
  3. Birlikte yaşayan hayvan topluluğu
  4. Yönlendirilebilen insan topluluğu
    • "Sokaklarda alay geçerken başka çocuklar da sürüye katılır, mektebe kadar giderler." (Halide Edip Adıvar)

ÜZRE

  1. [edat] Bakınız üzere

KÜRK

  1. [isim] Bazı hayvanların, giyecek yapmak için işlenmiş postu
  2. [sıfat] Bu posttan yapılmış
    • "Kürk manto."
  3. Hayvan postundan yapılan giysi
    • "Ben yatağımın üstünde, kürkümün içinde soğuktan titreyerek oturuyorum." (Halide Edip Adıvar)

MÜZE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka gösterilmek için sergilendiği yer veya yapı
    • "O devirlere ait yatağanlar, baltalar paslanmamış çelikleriyle müzelerimizdedir." (Orhan Seyfi Orhon)

ÖŞÜR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ondalık

ÖĞÜT

  1. [isim] Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için söylenen söz, nasihat
    • "Bütün öğütlerine itaat ettiğim hâlde hiçbir şeye muvaffak olamıyorduk." (Aka Gündüz)
    • "Ayağını denk al yavrum, ateşle oyun olmaz, diye öğüt verdi." (Haldun Taner)

KÜME

  1. [isim] Tümsek biçimindeki yığın
  2. Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup
    • "Tarla kuşları Mustafa'nın sabanı altından yeni kurtulmuş olan kaba çığır üzerine kümeyle konarak buldukları tohumlara gaga çalmakta idiler." (Nabizade Nazım)
  3. Tomar
  4. Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek
  5. Takımların durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan topluluk, lig
  6. Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri

KÜRT
...
ÜLKÜ

  1. [isim] Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey, ideal
    • "Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür." (Atatürk)
  2. İnsanı duyular dünyasının üstüne yükselten ve hiçbir zaman tam olarak gerçekleştirilemeyecek olan, yalnızca erişilmesi istenen amaç olarak kalan kılavuz ilke, örnek yargı ölçüsü, mefkûre, ideal, vizyon
    • "Bu yarının dünyasını, insanlığını düzenleyecek ülkünün sahipleri!" (Halide Edip Adıvar)
  3. Gerçekte olmayıp yalnız düşüncede tasarım biçiminde var olan, yalnızca düşünce ile kavranabilen şey, ideal

NÜVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin özü, çekirdek

OBÜS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yüksek ve alçaktan mermi atabilen kısa namlulu top

HÜMA
...
MÜLK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ev, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal
  2. Vakıf olmayıp doğrudan doğruya birinin malı olan yer veya yapı
  3. Devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke
    • "Adalet mülkün temelidir."

TÜLÜ

  1. [isim] Uzun tüylü, özel güreşlerde yararlanılan erkek deve

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü