İçinde ö olan 8 harfli 531 kelime var. İçerisinde Ö harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ö harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AJİTATÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Kışkırtıcı

BÖĞÜRMEK

  1. [nsz] Öküz, manda, deve bağırmak
  2. İnsan, anlaşılmaz bir biçimde yüksek sesle bağırmak
    • "Böğürerek ağlayan babam, halam, hizmetçiler, hepsi dışarı çıktılar." (Ömer Seyfettin)

ÇÖPLÜKÇÜ

  1. [isim] Çöplükleri satın alarak işe yarar madde ve malzemeleri yeniden değerlendirmek için hazırlayan kimse

KÖKENSİZ

  1. [sıfat] Kökeni olmayan

KÖRLENİŞ

  1. [isim] Köreliş

BİNGÖLLÜ
...
NÖTRLEME

  1. [isim] Nötrlemek işi

ÖNSELLİK

  1. [isim] Önsel olma durumu

PROMÖNAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gezinti yeri
    • "Denizden kazanılan bu alanın otuz metresi bir promönat, elli metresi de yeşil alan olacak." (Haldun Taner)

DÖNÜŞSÜZ

  1. [sıfat] Dönüşü olmayan

GÖZLÜKÇÜ

  1. [isim] Gözlük satan veya onaran kimse
  2. Gözlük satma ve onarma işlerinin yapıldığı dükkân

ÖTELEMEK

  1. [-i] Öteye götürmek
  2. Belli olmayan bir süre ertelemek

PARTÖNER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tiyatro, sinema vb. sanat kollarında özellikle başrol oynayan sanatçının rol arkadaşı

ÖZSELLİK
...
SÖĞÜŞLÜK

  1. [isim] Söğüş yapmaya elverişli et veya sebze

DÖKÜLMEK

  1. [nsz] Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak
    • "Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Kumaş dökümlü olmak
  3. Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak
  4. [-e] Düşmek
    • "Bizim motor ikiye bölünüp suya döküldüğümüzde, dört kişiydik." (Zeyyat Selimoğlu)
  5. Çıkmak, ortaya konulmak
    • "Âdeta düşünmeksizin kaleminden masal sahnelerine benzeyen dağ, dere, uçurum resimleri dökülüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  6. Kaplamak, yayılmak
    • "Duvarlar, bütün ışıkları yutuyor, halkın üstüne bir toprak rengi dökülüyor." (Memduh Şevket Esendal)
  7. [-e] Salınmak, serbest bırakılmak
    • "Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı." (Haldun Taner)
  8. [-e] Kır, sokak vb. yerlerde insanlar çokça birikmek
    • "Bahar o sene erken gelmiş, herkes tarlalara dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
  9. Çok eskimiş olmak, değerini ve güzelliğini yitirmek
    • "Yaşayan, var olan her şey eskiyip dökülecek." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  10. Çok yorgun, hasta olmak
    • "Erkek arıların takatleri kesilmeye başlar, bir bir dökülür, ölür giderler." (Tarık Buğra)
  11. Akarsular, göl veya denize akmak

GÖLALASI

  1. [isim] Avrupa ve Anadolu göllerinde yaşayan bir tür alabalık (Salmo lacus tris)

KÖKLENİŞ

  1. [isim] Köklenme işi veya biçimi

ÖLÇÜNMEK

  1. [-i] Bir şeyi uzun uzun düşünüp hesaplamak, teemmül etmek

BÖNLEŞME

  1. [isim] Bönleşmek işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü