İçinde ö olan 6 harfli 307 kelime var. İçerisinde Ö harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ö harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GRESÖR
- ...
- GÖYMEK
-
-
[-i]
Yakmak
-
[-i]
Yakmak
- HANÖNÜ
- ...
- ÖNSEZİ
-
-
[isim]
Hiçbir belirti yokken bir şeyin olacağını sezme, içe doğma, hissikablelvuku, basiret, altıncı duyu veya his
- "Bir önsezi benliğini derinden derine yokluyor kuruntusuna kapılmıştı." (Tarık Buğra)
-
Temellendirilmeyen duygu, verilmemiş olanın, bilinmeyenin, özellikle gelecekle ilgili olanın önceden duyulması
-
[isim]
Hiçbir belirti yokken bir şeyin olacağını sezme, içe doğma, hissikablelvuku, basiret, altıncı duyu veya his
- ÖVÜNEK
-
-
[isim]
Övünülecek şey, övünç kaynağı veya sebebi
- "İnsanoğlu işte şimdi yine başlıca dayanağı ve övüneği olan sağduyusu ve bilinci ile eli şakağında düşünüyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Övünülecek şey, övünç kaynağı veya sebebi
- DÖRDER
-
-
[sıfat]
Dört sayısının üleştirme sayı sıfatı, her birine dört, her defasında dördü bir arada olan
-
[sıfat]
Dört sayısının üleştirme sayı sıfatı, her birine dört, her defasında dördü bir arada olan
- GÖRKEM
-
-
[isim]
Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat
-
[isim]
Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat
- KÖLECİ
-
-
[isim]
Karıncaların başka türlerin yuvalarını talan etmesi durumu
-
[isim]
Karıncaların başka türlerin yuvalarını talan etmesi durumu
- ŞARKÖY
- ...
- ÖMERLİ
- ...
- ÇÖRTEN
-
-
[isim]
Dam çevresindeki yağmur sularını oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarlarından dışarı doğru uzanmış ağaç oluk
-
[isim]
Dam çevresindeki yağmur sularını oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarlarından dışarı doğru uzanmış ağaç oluk
- ÖDEŞME
-
-
[isim]
Ödeşmek işi
-
[isim]
Ödeşmek işi
- AKÖREN
- ...
- KÖREŞE
-
-
[isim]
Yerdeki karın yüzünde buz tutmuş olan tabaka
-
[isim]
Yerdeki karın yüzünde buz tutmuş olan tabaka
- ÖDÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Ödün niteliğinde olan, ödün vererek yapılan, ivazlı
-
Ödün veren (kimse)
-
[sıfat]
Ödün niteliğinde olan, ödün vererek yapılan, ivazlı
- ÇÖZMEK
-
-
[-i]
Düğümlü, bağlı veya sarılı bir şeyi açmak
-
Düğmeyi iliğinden açmak
- "Yalnız göğsünün düğmelerini çöz." (Peyami Safa)
-
Saçı açmak
-
Bulmaca, sorun vb.nin bilinmeyen, gizli noktasını bulup açıklamak, sonuca bağlamak
- "Kır saçlı postacı bulmacayı çözmüştü." (Haldun Taner)
-
Bir maddeyi çözücüyle çözündürmek, onun çözeltisini yapmak
-
Bir problemde aranan sonucu, belli ögeler yardımıyla ortaya çıkarmak, halletmek
-
Çözgü ipini tezgâha yerleştirmek
-
[-i]
Düğümlü, bağlı veya sarılı bir şeyi açmak
- GÖZELİ
-
-
[sıfat]
Gözesi olan
-
[sıfat]
Gözesi olan
- GÖZLÜK
-
-
[isim]
Görme bozukluğu olan gözlerin daha iyi görmesine veya gözleri korumaya yarayan, bir çerçeveye yerleştirilmiş çift camdan oluşan araç
- "Doktor, elinden gazetesini bıraktı, gözlüğünü düzeltti." (Memduh Şevket Esendal)
-
Atların çevreden ürkmemeleri için gözlerinin iki yanına takılan siper
- "Hakem, gözlük tak!"
-
Gözene
-
[isim]
Görme bozukluğu olan gözlerin daha iyi görmesine veya gözleri korumaya yarayan, bir çerçeveye yerleştirilmiş çift camdan oluşan araç
- ÖPÜCÜK
-
-
[isim]
Sevgi göstermek için dudaklarıyla başka birisinin elini yüzünü öpme, öpüş, buse
- "Kocaman avuçlarından bir öpücük gönderdi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Avucunun içine çikolata kokulu buz gibi bir dudak, bir öpücük kondurdu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Sevgi göstermek için dudaklarıyla başka birisinin elini yüzünü öpme, öpüş, buse
- ÖVÜLÜŞ
-
-
[isim]
Övülme işi veya biçimi
-
[isim]
Övülme işi veya biçimi