İçinde ö olan 4 harfli 98 kelime var. İçerisinde Ö harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ö harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖLET

  1. [isim] Öldürücü hastalık salgını, kıran

ÖVGÜ

  1. [isim] Birini, bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı, methiye
    • "İstanbul camilerinin övgüsü üstüne açtıkları konuşmalar bitmek bilmezdi." (Necati Cumalı)

ÖTME

  1. [isim] Ötmek işi

MÖNÜ

  1. [isim] Bakınız menü

SÖRF

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Özel kayma aracı ve yelkenlisi ile denizde yapılan bir tür spor

ÖĞÜR

  1. [isim] Akran
    • "Çoluk çocuk öylesine öğür oldular ki anları dışarıdan gören pekâlâ çok nüfuslu tek bir aile sanabilirdi." (Haldun Taner)
  2. Takım, fırka, zümre
  3. [sıfat] Öğrenmiş
  4. [sıfat] Alışmış, yadırganmaz olmuş, menus

GÖRÜ

  1. [isim] Görme yetisi
  2. Bir yerin çevreyi görme özelliği, nezaret
    • "Buranın görüsü geniş."
  3. Dolaysız kavrama, birden kavrama

ÖNLÜ
...
ÖÇLÜ

  1. [sıfat] Kin ve intikam dolu, öç alma isteğinde olan
    • "Fransız general beyaz at üstünde Galata'dan geçtiği gün, tıpkı 1908 Meşrutiyeti'nin ilk günlerindeki gazete başyazıları gibi hınçlı ve öçlü idi." (Falih Rıfkı Atay)

BÖCE

  1. [isim] Böcü

KÖSE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bıyığı, sakalı çıkmayan (erkek)
    • "Köse kâtip, gözlerini kırpıştırarak dinlemeye başlamıştı." (Kemal Tahir)

ÖZGE

  1. [sıfat] Başka
    • "Güzel sever diye isnat ederler / Benim haktan özge sevdiğim mi var?" (Karacaoğlan)

ÖZÜT

  1. [isim] Bir maddenin herhangi bir yolla elde edilmiş olan özü, ekstre

ÖNCÜ

  1. [isim] Önde gidip haber ulaştıran kimse
  2. Bir sanat ve düşünce akımını, çağına göre yeni bir görüşü başlatan kimse veya eser, müjdeci, avangart
  3. [sıfat] Önden gelen, önde olan, artçı karşıtı
  4. Yürüyüşte kolun ilerisinden giden kıta, pişdar, artçı karşıtı
  5. Önder, kılavuz

GÖLE
...
ÖRÜŞ

  1. [isim] Örme işi veya biçimi

ÖREK

  1. [isim] Duvar

KÖŞK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bahçe içinde yapılmış süslü ev, kasır
    • "Bozuk ve tozlu yollardan tam bizim köşkün önüne geldik." (Ömer Seyfettin)

ÖĞÜN

  1. [isim] Kez, defa
  2. Yemek vakti
    • "Her öğün tıka basa yediği iki katlı ekmek kadayıfı ile.." (Halide Edip Adıvar)
  3. Bir vakitlik yemek

ÖREN

  1. [isim] Eski yapı veya şehir kalıntısı, harabe, virane

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü