Sonunda i olan 3 harfli 23 kelime var. İ harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde i harfi olan kelimeler listesine ya da başında i harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ATİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gelecek
- "Ne harabiyim ne harabatiyim / Kökü mazide olan atiyim." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Gelecek
- İTİ
-
-
[isim]
İtici güç, ilham verici
- "Hayalî aşklar ona yaratmalarında en sıcak iti oluyor, iç iklimini uzun süre ısıtıyordu." (Haldun Taner)
-
[isim]
İtici güç, ilham verici
- AHİ
-
-
[sıfat]
Cömert
-
[sıfat]
Cömert
- ARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çıplak
-
Özgür, hür
- "Bu görüş her türlü edebî şişirmelerden ari bir görüştür." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Çıplak
- MAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mavi
-
[isim]
Mavi
- İRİ
-
-
[sıfat]
Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı
- "Onun getirdiği kızarmış eti, şarabı, iri ve sulu elmaları acele yuttu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı
- AFİ
-
-
[isim]
Gösteriş, çalım, caka
- "Bir manevra, bir afi, bir dalavere olacak diyordum." (Ömer Seyfettin)
- "Yanındaki kıza afi yapmak için onun önüne, dilenciye sadaka verir gibi bahşiş fırlatan bir züppeyi, bıraksalar öldürecekti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Gösteriş, çalım, caka
- İKİ
-
-
[isim]
Birden sonra gelen sayının adı
- "Nerelerdesiniz, İhsan Bey? Hem sabah sabah iki ayağımı bir pabuca sokuyorsunuz hem ortalarda görünmüyorsunuz." (Atilla İlhan)
- "İyi geçim iki baştan olur."
- "O, keyfini etsin; karşılaştığı bir ahbapla iki çift lakırtı etsin de siz ne olursanız olun." (Nurullah ataç)
- "İki dirhem bir çekirdek kadınların başlarında şemsiye, ellerinde de yelpaze." (Salâh Birsel)
-
Bu sayıyı gösteren 2, II rakamlarının adı
- "Amcasının evinde Allah hakkı için söylüyorum, iki elim yanıma gelecek, cami vardı." (Sadri Ertem)
-
[sıfat]
Birden bir artık
- "Bir sokak başında kavga eden iki çocuğu ayırdı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Birden sonra gelen sayının adı
- ALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yüce, yüksek
- "Bu bizim en büyük, en şanlı, en ali bir günümüz, en mukaddes millî bayramımız." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Yüce, yüksek
- ANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ansızın yapılan
- "Ani bir hareketle Çakır'ın omzunu kavradı, öne itti, sonra aynı kuvvetle geri çekip bastırdı," (Tarık Buğra)
-
[zarf]
Ansızın, birdenbire
- "Bu iş pek ani oldu."
-
[sıfat]
Ansızın yapılan
- ASİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Başkaldıran, isyan eden
-
Hayırsız, dikbaşlı
- "Asi evlat."
-
[sıfat]
Başkaldıran, isyan eden
- EDİ
-
-
[isim]
İş yapma
-
Yapılan iş
-
[isim]
İş yapma
- UDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ut çalan çalgıcı, utçu
-
[isim]
Ut çalan çalgıcı, utçu
- ABİ
-
-
[isim]
Bakınız ağabey
-
[isim]
Bakınız ağabey
- PLİ
- ...
- Şİİ
- ...
- İNİ
-
-
[isim]
Kayınbirader
-
[isim]
Kayınbirader
- UZİ
- ...
- ETİ
- ...
- İYİ
-
-
[sıfat]
İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı
- "Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum." (Falih Rıfkı Atay)
- "Ağrılarıma bu ilaç iyi geldi."
- "İyi ki o günkü acı ile ölmemişiz." (Falih Rıfkı Atay)
- "Yuvarlak, şen yüzlü, zaman zaman ince ve alaylı ışıldayan bir tanesi iyi saatte olsunlar ile temasta olduğu zaman şaşılaşan kara gözlü, orta yaşlı bir kadın." (Halide Edip Adıvar)
-
Bol, yararlı, kazançlı
- "İyi yağmur yağdı."
- "Saçma sapan şeylerle kafamı şişirmesen iyi edersin." (Refik Halit Karay)
- "Palto üstüne iyi geldi."
- "Bu elbise size iyi gidiyor."
-
Çok
- "İyi para kazandı."
-
Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren
- "İyi haber."
-
Esen, sağlıklı
- "İyi misiniz?"
-
Yerinde, uygun
- "İyi bir cevap."
-
Doğru olan
- "İyisi bu işe karışmamaktır."
-
Yeterli, yetecek miktarda olan
- "Bu yün, hırka için iyidir."
- "Annemin simasını şimdi iyi hatırlayamıyorum." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not
-
[zarf]
İstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde
- "İyi konuştu."
- "Bunun çocukları iyi çıktıkları için ölünceye kadar babalarına bakmışlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı