Başında i olan 5 harfli 212 kelime var. İ harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde i harfi olan kelimeler listesine ya da sonu i harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında i bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İFSAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düzeni bozma, karışıklık çıkarma
  2. Kargaşalık

İSTEM

  1. [isim] Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, talep, arzu
  2. Tüketicinin piyasadan mal çekmesi
  3. İrade veya isteğin eylem durumunda belirmesi

İĞDİŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Erkeklik bezleri çıkarılarak veya burularak erkeklik görevi yapamayacak duruma getirilmiş (hayvan ve özellikle at)

İRADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç
    • "Korkunç bir irade kuvveti sarfıyla baş ucundaki lambayı yaktı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. İstenç
  3. Buyruk
    • "Görülünce vurulması için irade bile var." (Sermet Muhtar Alus)
  4. İstek, dilek

İRKME

  1. [isim] İrkmek işi veya durumu

İBARE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz
    • "Şu ibarelerin neresinde dilimizin şivesine uygunluk var?" (Ahmet Rasim)

İLETİ

  1. [isim] Yazı veya sözle verilen, gönderilen bilgi, mesaj

İZHAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirtme, gösterme, açığa vurma
    • "Ayrılırken tekrar görüşmek arzusunu kuvvetle izhar ettiler." (Peyami Safa)

İPLİK

  1. [isim] Pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. dokuma maddelerinin uzun, ince liflerinden her biri
  2. Bu liflerin birlikte bükülmüş ve çekilmiş durumu
    • "İpek ipliği. Pamuk ipliği."
  3. Fasulye, bakla vb. sebzelerin veya bazı meyvelerin lifi

İRFAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilme, anlama, sezme
    • "Zira onun irfan seviyesi hakkında malumatım pek azdır." (Refik Halit Karay)
  2. Gerçeğe ulaştırıcı güçlü seziş, varış, varışlılık
  3. Kültür

İŞSİZ

  1. [sıfat] İşi olmayan
    • "Ben kendimi faydalı bir adam farz ettiğim hâlde, sen kendini niçin işsiz ve tufeyli sayıyorsun?" (Kemal Tahir)

İNMEK

  1. [-den] Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek, çıkmak karşıtı
  2. Bir taşıt veya binek hayvanından yere basmak
    • "Tramvayın ön tarafından hızla inerken, arkasından bir sesin bağırdığını gördü." (Peyami Safa)
  3. Dağ, tepe vb. yüksek bir yerden gelmek
    • "Dağdan kurt indi."
  4. [-e] Bir yerden başka bir yere gitmek, varmak
    • "Hey gidi gençlik hey! Unutulmaz günlerdi onlar. Yenikapı'ya, meyhanelere indik mi şöyle bir..." (Atilla İlhan)
  5. [-e] Konaklamak
    • "Samananbarı köyünün en büyük ve gösterişli evine inmişlerdi." (Halide Edip Adıvar)
  6. [nsz] Alçalıp eski durumuna dönmek
    • "Sular indi. Şiş indi."
  7. [nsz] Fiyatı düşürmek
    • "Bin lira daha indim, gene almadı."
  8. Değeri düşmek
    • "Altın fiyatları indi."
  9. [-e] Vurmak
    • "Şimdi kafana inerim!"
  10. [nsz] Yıkılmak
    • "Yağmurdan duvar inmiş."
  11. [-e] İnme gelmek
    • "Sağ tarafına inmiş."
  12. Bir yeri kaplamak, basmak veya bir yerden akmak, kaymak
    • "Gemi baş döndüren zaferli bir gürültüyle indi sulara..." (Çetin Altan)
  13. Uzamak, ulaşmak
    • "Beyaz taşlardan yapılmış kısa bir duvarın ötesindeki zeytinlik ta vadiye kadar iniyordu." (Ömer Seyfettin)
  14. Ağmak
  15. Sayısı azalmak
    • "Evvelden daha çok olduğumuzu zannettiğim hâlde sayımız son günlerde bu miktara inmiştir." (Reşat Nuri Güntekin)

İSRAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gereksiz yere para, zaman, emek vb.ni harcama, savurganlık, tutumsuzluk
    • "... israf ve sefahat içinde yaşamaya başlamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

İNCİR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dutgillerden, asıl yurdu Akdeniz kıyıları olan, yaprakları geniş dilimli bir ağaç (Ficus carica)
    • "... toplum hayatımızda incir çekirdeğini doldurmayan ne haberlerle uğraşıyoruz..." (Talât Halman)
  2. Bu ağacın yaş veya kuru olarak yenilen etli, tatlı yemişi, ballıdarı

İSLİM

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Gücünden yararlanmak için elde edilen buhar, istim

İZLEM

  1. [isim] İzleme işi, izleme, takip
  2. Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol, strateji

İPHAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirsizlik, kapalılık
  2. Kapalılık

İFADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlatım
    • "Güzel bir ifade."
    • "Bu, ona yani bu acemilikle âleme rezil olursun manasını ifade ediyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Komiser Efendi, masanın başına oturup ifadesini almaya başladığı zaman ayağa kalktı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Deyiş, söyleyiş
    • "Not ettiklerimi bir ağzın ifadesi şekline sokarak size okutacağım." (Sermet Muhtar Alus)
    • "Dostluk benim için çok şey ifade eder."
  3. Bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin bütünü
    • "Sakalı yeni çıkmış yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama
    • "Onun ifadesini henüz dosyada görmedim." (Atilla İlhan)
  5. Dışa vurum

İNDİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir harf üzerine konulan işaret
  2. Bir harf, benzer fakat yine de değişik biçimlerde iki veya daha çok kez kullanılmak istendiğinde harfin üstüne veya altına eklenen ayırıcı işaret
  3. Bir kökün derecesini göstermek için kök işaretinin kolları arasına konulan sayı

İNFAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yürütüm
  2. Birine sözünü geçirme

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü