Başında i olan 4 harfli 133 kelime var. İ harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde i harfi olan kelimeler listesine ya da sonu i harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında i bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İSOT

  1. [isim] Kırmızı, acı biber

İÇRE

  1. [zarf] İçinde
    • "Âlem içre muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." (Muhibbî)

İĞSİ
...
İÇKİ

  1. [isim] İçinde alkol bulunan içecek
    • "Masamızda ne içki ne yemiş ne meze eksildi." (Burhan Felek)
    • "Bir buçuk yıl var ki içkiyi bırakmış." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Bu içeceği içme işi
    • "Arkadaş yoluna kumara, içkiye alıştım." (Tarık Buğra)

İANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yardım
    • "Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Yardım amacıyla toplanan para

İLMİ
...
İNCE

  1. [sıfat] Kendi cinsinden olanlara göre, dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı
    • "İnce minare. İnce değnek. İnce kitap."
    • "Annesinin bu meseleyi nasıl ince eleyip sık dokuyacağını biliyordu." (Orhan Kemal)
  2. Zayıf
    • "Sarışın, kuru, ince bir kadındı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Taneleri ufak, iri karşıtı
    • "İnce un. İnce kum."
  4. Aşırı özen gerektiren, kaba karşıtı
    • "İnce nakış."
  5. Ayrıntılı
    • "Bugün temizlikçi geliyor. Şöyle ince bir temizliğe..." (Tomris Uyar)
  6. Akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan (sıvılar)
  7. Tiz (ses), pes karşıtı
    • "İnce bir çocuk sesinin hırçınlaştığı, ağladığı işitildi." (Reşat Nuri Güntekin)
  8. Hafif, gücü az
    • "Hiçbir hareket bu gülüş kadar belirsiz ve ince değildir." (Sait Faik Abasıyanık)
  9. İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı
    • "Benim hasta olduğum günlerde her şey uzun uzun düşünülmüş, ince hesaplarla hazırlanmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
  10. Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı
    • "Dostum şair, yazar Sabahattin Teoman, yazdığı ince bir mektupla durumu düzeltiyor."

İLAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Duyuru
    • "Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti." (Tarık Buğra)
    • "Dün, bütün akşam gazetelerine ilan verdim." (Ömer Seyfettin)
  2. Açıkça bildirme, açıkça duyurma
    • "Cumhuriyetin ilanı."
    • "Mahkemede senetle kendi kızı olduğunu dünyaya ilan etti." (Halide Edip Adıvar)

İLİK

  1. [isim] Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık

İKİZ

  1. [sıfat] İkisi bir arada doğan (çocuk)
  2. Birbirine tamamen benzeyen, eş
    • "Rıza boş arsaları, ikiz pembe villaları, havuzlu bahçeyi geçti." (Haldun Taner)
  3. [isim] Aynı çiçekten oluşmuş birbirine yapışık iki meyve

İLCA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zorlama, zorunda bırakma

İÇİN

  1. [edat] Amacıyla, maksadıyla
    • "Ukalalık yapmamak için bütün gayretine rağmen yine de o düşündüğünü yapmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Neden ve sonuç belirten bir söz
    • "Hastanın uykuda olduğunu söylemesi sırf vakit kazanmak içindi." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
    • "Bu büyükşehirde ona ilk hitap eden adam olduğu için ona yüreğini açmak ihtiyacını duyuyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Özgü, ayrılmış
    • "Sizin için bir kitap getirdim."
  5. Düşüncesince, kendince, göre
    • "Bizim için çok enteresan bir şeydi bu yeni icat." (Burhan Felek)
  6. Hakkında
    • "Gel gör ki dilimin ucunda kağnı var. Kağnılar için de bir çift sözüm var." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  7. Oranla, göz önünde tutulursa
    • "Bu şapka senin için büyük."
  8. Karşılığında, karşılık olarak
    • "Bu eşyalar için kaç lira ödediniz?"
  9. Uğruna, yoluna
    • "Neler yapmadık şu vatan için." (Orhan Veli Kanık)
  10. Süre belirten bir söz
    • "Açık söyleyeyim, size birkaç gün için sığındım." (Aka Gündüz)
  11. Ant deyimleri yapan bir söz
    • "Namusum hakkı için. Çocukların başı için."

İTÇE

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [zarf] İt gibi, terbiyesiz bir biçimde

İNİK

  1. [sıfat] İnmiş, indirilmiş
    • "Pencere perdeleri hep inikti." (Aka Gündüz)

İŞVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kadınların ilgi çekmek, gönül çelmek için takındıkları hoş, aldatıcı tavır, kırıtma, naz, cilve, eda
    • "Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri, işveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri..." (Yahya Kemal Beyatlı)

İĞDE

  1. [isim] İğdegillerden, kokulu, sarı çiçekleri olan, çalı biçiminde bir ağaç (Elaeagnus)
  2. Bu ağacın zeytin biçiminde, kabuğu kırmızıya çalan sarı renkte, beyaz unlu, tadı mayhoş yemişi

İZAÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bunaltma, tedirgin etme, baş ağrıtma, can sıkma
    • "Bu vaka Bilal'i, uşakların izacından tamamen kurtardı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Fısıltıları bu sakin adamı gıdıklıyor, izaç ediyor." (Halide Edip Adıvar)

İLLA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Ne olursa olsun, hangi şartta olursa olsun, her hâlde, ille, illaki
    • "İlla seni evine kadar geçireceğim diye ayak diriyor." (Haldun Taner)
  2. Hele, özellikle

İRAN
...
İZAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Açıklama
    • "Vaziyeti size açıkça ve namusluca izah ettim." (Aka Gündüz)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü