İş

  1. [isim] Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma
    • "İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "İş alacağım diye, kafasını ve meslek görüşünü de, satmamış bir kişilik." (Aydın Boysan)
    • "En zekileri, en iş bilenleri olan Osman her şeyi anladı." (Refik Halit Karay)
    • "Öbürleri şüpheleniyorlar, bir iş çevirdi ama nasıl anlasak diye düşünüyorlardı." (Refik Halit Karay)
  2. Bir değer yaratan emek
    • "Bu senin yaptığın iş değil."
  3. Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev
    • "Şimdi Mısır'a memuru olduğum bankanın bir işi için geldim." (Ömer Seyfettin)
    • "Üstelik sen de buraya girmeye kalkışırsan işimiz var."
    • "O, ne emrederse ben razıyım, deyip kurnazlıkla işin içinden sıyrıldım." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Sanayi, ticaret, tarım, maliye vb. alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü
    • "İşler durgun."
  5. Kamu yararına yapılan işler
    • "Güvenlik işleri."
  6. Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma
    • "Bu evin işi çok."
  7. Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek
    • "Sonunda bir iş buldum." (Sait Faik Abasıyanık)
  8. İş yeri
    • "Kalk yavrum, işe geç kalacaksın." (Sait Faik Abasıyanık)
  9. Ticari anlaşma, alışveriş
  10. Herhangi bir maksatla kurulan düzen
    • "İşlerini bırakmışlar, dükkânlarını kapamışlar, akın akın şehri terk edip gidiyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  11. Bazı deyimlerde "yarar, çıkar" anlamında kullanılan bir söz
    • "O, işini bilir. Bu, benim işime gelmez."
  12. Yapılan şey, davranış
    • "Yoksullara yardım etmekle çok iyi bir iş yaptım."
  13. Nakış, örgü gibi elde yapılan şey
    • "Komşu kadın elindeki işini dizine bırakıp geline döndü." (Memduh Şevket Esendal)
  14. Emek, işçilik, ustalık
    • "Bu örtü, işi ağır bir örtüdür."
  15. İşlem
    • "İşimi görmediler."
  16. Sorun, konu, mesele, maslahat
    • "Etrafın gülüşmeleri arasında iş anlaşıldı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  17. Gizli neden veya maksat
    • "Çoktandır köylünün şurada burada yayıp gezeceği ehemmiyetli bir iş, bir keramet gösterememişti." (Refik Halit Karay)
  18. Bir kimseye özgü olan görüş, anlayış
    • "Bu, bir zevk işidir."
  19. Bir kuvvetin uygulanma noktasını hareket ettirirken harcadığı güç
    • "Erg, jul, kilogrammetre, vat saat, kilovat saat iş ve enerji birimleridir."

Kelime Anlamı Kaynağı : Türk Dil Kurumu (TDK) Güncel Türkçe Sözlüğü

Şunlara da göz atmak isteyebilirsiniz:

İş kelimesi baş harfi i son harfi ş olan bir kelime.Başında i sonunda ş olan kelimenin birinci harfi i , ikinci harfi ş . Başı i sonu ş olan 2 harfli kelime.

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.