Başında iş olan 7 harfli 36 kelime var. İş ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde iş olan kelimeler listesine ya da sonu iş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında iş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İŞLETİM
- ...
- İŞGÜDER
-
-
[isim]
Maslahatgüzar
-
[isim]
Maslahatgüzar
- İŞLENME
-
-
[isim]
İşlenmek işi
-
[isim]
İşlenmek işi
- İŞETMEK
-
-
[-i]
İşemesini sağlamak, işemesine yol açmak, çiş yaptırmak
-
[-i]
İşemesini sağlamak, işemesine yol açmak, çiş yaptırmak
- İŞVEBAZ
- ...
- İŞÇİLİK
-
-
[isim]
İşçi olma, işçi niteliğinde olma durumu
-
Yaptığı iş karşılığı işçiye verilen ücret
-
İşçi emeği, yapılış, işleme niteliği
- "Hepsi de üslup ve işçilik bakımından aynı milletin damgasını taşımaktadır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
İşçi olma, işçi niteliğinde olma durumu
- İŞLENTİ
-
-
[isim]
İşleme yöntemi
-
[isim]
İşleme yöntemi
- İŞTİKAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yarılmış bir şeyin bir bölümünü alma
-
Türeme
-
Aynı kökten gelen kelimeleri bir arada kullanma sanatı
-
[isim]
Yarılmış bir şeyin bir bölümünü alma
- İŞTİYAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Göreceği gelme, özleme
-
Güçlü istek, arzu
- "Bir asırdan beri birkaç neslin iştiyakı budur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Göreceği gelme, özleme
- İŞÇELİK
- ...
- İŞVESİZ
- ...
- İŞLEYİM
-
-
[isim]
Sanayi
-
[isim]
Sanayi
- İŞLEVCİ
-
-
[isim]
İşlevi yerine getiren kimse veya nesne
-
Bir işletmede yapılacak işlerin kararlarının alındığı bölüm
-
[isim]
İşlevi yerine getiren kimse veya nesne
- İŞKEMBE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Geviş getirenlerin ilk ve en büyük mide bölümü
-
Kasaplık hayvanlarda mideyi oluşturan bölümlerin bütünü, göden
-
Mide
-
[isim]
Geviş getirenlerin ilk ve en büyük mide bölümü
- İŞKOLİK
- ...
- İŞTİRAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ortaklık, ortak olma, paydaşlık
- "Mediha kendinin iştirak etmediği herhangi bir davranışa düşmandır." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir işte yer alma, paydaşlık etme
-
Bir işe, bir düşünceye katılma, katılım
-
Katılma
-
[isim]
Ortaklık, ortak olma, paydaşlık
- İŞTAHLI
-
-
[sıfat]
İştahı olan, boğazlı
-
İstekli, arzulu
-
[zarf]
İsteyerek
- "Arap atı olan iştahlı biner / Aşireti olan yaylağa konar." (Karacaoğlan)
-
[sıfat]
İştahı olan, boğazlı
- İŞİTMEK
-
-
[-i]
Kulakla algılamak, duymak
- "Doktorun sesini işitince koştu, yanakları kırmızı, gözleri parlıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Haber almak
-
[nsz]
Kendisine söylenilmek
- "Gayet sert bir adam olan hesap hocasından boyuna azar işitiyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Kulakla algılamak, duymak
- İŞTAHLA
- ...
- İŞGÜZAR
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Gereği yokken, genellikle kendini göstermek için işe karışan (kimse)
-
Eli işe yatkın, becerikli (kimse)
-
[sıfat]
Gereği yokken, genellikle kendini göstermek için işe karışan (kimse)