Başında iş olan 6 harfli 14 kelime var. İş ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde iş olan kelimeler listesine ya da sonu iş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında iş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İŞKİNE
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Taş balığı
-
[isim]
Taş balığı
- İŞTİAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tutuşma, parlama, alevlenme
-
[isim]
Tutuşma, parlama, alevlenme
- İŞBAŞI
-
-
[isim]
İş yerlerinde işe başlama
- "Şimdiye kadar sabah postasının çoktan işbaşı yapması, otobüslerin biletçileriyle birlikte seferde olmaları gerekir." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
İş yerlerinde işe başlama
- İŞVELİ
-
-
[sıfat]
Nazlı, cilveli, edalı, şivekâr
- "Utangaç ve arzulu, tedirgin ve işveli, yorganı hızla açarak kaydı altına." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Nazlı, cilveli, edalı, şivekâr
- İŞETME
-
-
[isim]
İşetmek işi
-
[isim]
İşetmek işi
- İŞLEME
-
-
[isim]
İşlemek işi
-
Şiş, tığ, iğne vb. araçlarla elde yapılan, örgü, nakış, oya gibi işlerin genel adı, el işi
- "Her dokuma parça renkli işleme ve oyalarla bezenmişti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
İnce ve süslü işlenmiş
-
Herhangi bir konuyu ele alarak inceleme
-
Bir filmdeki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak için gümüş bromürlü tabakanın laboratuvarda çeşitli kimyasal işlemlerden geçirilmesi
-
[isim]
İşlemek işi
- İŞİTİM
-
-
[isim]
İşitme duyusu, işitme yetisi
-
[isim]
İşitme duyusu, işitme yetisi
- İŞARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im
- "Noktalama işaretleri."
- "Annem eliyle, yüzüyle ne biçim işaret etti babama bilmiyorum ama hiç ses çıkarmadılar." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Başı ile evet işareti verdi." (Aka Gündüz)
- "Bu baş sallayışını bir tasdik işareti sayıp konuşmaya devam etti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Belirti, gösterge, alamet
- "Ben, yalnız bir noktaya işaret etmekle iktifa edeceğim." (Atatürk)
-
El, yüz hareketleriyle gösterme
- "Artık işaretleri bırakmış, konuşuyor, bir taraftan da saçlarını düzeltiyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im
- İŞTİRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Satın alma
-
[isim]
Satın alma
- İŞEYİŞ
- ...
- İŞİTME
-
-
[isim]
İşitmek işi
-
Duyma, sema (II)
- "İnsanoğlunun işitme gücü saniyede üç bin titreşimden öteye eremez." (Haldun Taner)
-
[isim]
İşitmek işi
- İŞEMEK
-
-
[nsz]
İdrar torbasında biriken sidiği dışarı atmak, çiş yapmak
-
[nsz]
İdrar torbasında biriken sidiği dışarı atmak, çiş yapmak
- İŞTİHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İştah
-
[isim]
İştah
- İŞİTİŞ
-
-
[isim]
İşitme işi veya biçimi
-
[isim]
İşitme işi veya biçimi