Başında içi olan 21 kelime var. İçi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde içi olan kelimeler listesine ya da sonu içi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında içi bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
İÇİNDEKİLER
İÇİRİLMEK
İÇİCİLİK, İÇİRİLME, İÇİRTMEK
İÇİLMEK, İÇİMLİK, İÇİRMEK, İÇİRTME
İÇİLİŞ, İÇİLME, İÇİMLİ, İÇİNDE, İÇİRİK, İÇİRİŞ, İÇİRME
İÇİCİ
İÇİM, İÇİN, İÇİŞ, İÇİT
Ç İ İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İÇ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İÇİNDEKİLER
-
-
[isim]
Bir kitabın, derginin baş veya sonuna konulan, konu başlıklarını sayfa numaralarıyla gösteren liste, fihrist
-
Bir kitap, dergi, gazete, mektup vb.nin içinde bulunan konular veya kapsadığı şeyler, münderecat
-
[isim]
Bir kitabın, derginin baş veya sonuna konulan, konu başlıklarını sayfa numaralarıyla gösteren liste, fihrist
- İÇİRİLMEK
-
-
[nsz]
İçmesi sağlanmak
- "Gül Hanım'a balık yağı içirilmek istenilmiş, şişesi bulunmuş, kaşığa konmuş yahut konmak istenilmiş, bu sırada şişe devrilmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
İçmesi sağlanmak
- İÇİRTMEK
-
-
[-i]
İçme işini yaptırmak
-
[-i]
İçme işini yaptırmak
- İÇİRİLME
-
-
[isim]
İçirilmek işi
-
[isim]
İçirilmek işi
- İÇİCİLİK
-
-
[isim]
İçmeyi alışkanlık hâline getirme işi
-
[isim]
İçmeyi alışkanlık hâline getirme işi
- İÇİRMEK
-
-
[-i]
İçme işini yaptırmak, içmesini sağlamak
- "Ben sana kahve değil ama güzel bir çay içiririm." (Burhan Felek)
-
[-i]
İçme işini yaptırmak, içmesini sağlamak
- İÇİMLİK
-
-
[sıfat]
İçilecek miktarda olan
- "Bir içimlik kahve kaldı."
-
[sıfat]
İçilecek miktarda olan
- İÇİRTME
-
-
[isim]
İçirtmek işi
-
[isim]
İçirtmek işi
- İÇİLMEK
-
-
[nsz]
İçme işi yapılmak
- "Yeni yağmura kadar kullanılan, içilen ve hurmalıklara akıtılan bu sudur." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
İçme işi yapılmak
- İÇİRİŞ
-
-
[isim]
İçirme işi veya biçimi
-
[isim]
İçirme işi veya biçimi
- İÇİRİK
-
-
[isim]
Yatak doldurmaya yarayan yün, pamuk, kıtık vb. şeyler
-
[isim]
Yatak doldurmaya yarayan yün, pamuk, kıtık vb. şeyler
- İÇİLME
-
-
[isim]
İçilmek işi
-
[isim]
İçilmek işi
- İÇİRME
-
-
[isim]
İçirmek işi
-
[isim]
İçirmek işi
- İÇİNDE
-
-
[zarf]
Süresince, zarfında
- "Bu yarım saat içinde evde neler geçti?" (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Ortamında
- "Dünya atom çağında, biz hâlâ medeniyet kavgası içindeyiz." (Falih Rıfkı Atay)
-
... ile dolu bir biçimde
- "Yüzü kırışık içinde."
-
[zarf]
Süresince, zarfında
- İÇİLİŞ
-
-
[isim]
İçilme işi veya biçimi
-
[isim]
İçilme işi veya biçimi
- İÇİMLİ
-
-
[sıfat]
İçimi herhangi bir nitelikte olan
- "Ağır içimli. Güzel içimli."
-
İçimi iyi, lezzetli
- "Senin tütünün de içimli bir şey değil ya!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
İçimi herhangi bir nitelikte olan
- İÇİCİ
-
-
[isim]
İçme işini yapan kimse
-
[sıfat]
Ayyaş
-
[isim]
İçme işini yapan kimse
- İÇİT
-
-
[isim]
İçilecek şey
-
[isim]
İçilecek şey
- İÇİN
-
-
[edat]
Amacıyla, maksadıyla
- "Ukalalık yapmamak için bütün gayretine rağmen yine de o düşündüğünü yapmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Neden ve sonuç belirten bir söz
- "Hastanın uykuda olduğunu söylemesi sırf vakit kazanmak içindi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
-dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
- "Bu büyükşehirde ona ilk hitap eden adam olduğu için ona yüreğini açmak ihtiyacını duyuyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Özgü, ayrılmış
- "Sizin için bir kitap getirdim."
-
Düşüncesince, kendince, göre
- "Bizim için çok enteresan bir şeydi bu yeni icat." (Burhan Felek)
-
Hakkında
- "Gel gör ki dilimin ucunda kağnı var. Kağnılar için de bir çift sözüm var." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Oranla, göz önünde tutulursa
- "Bu şapka senin için büyük."
-
Karşılığında, karşılık olarak
- "Bu eşyalar için kaç lira ödediniz?"
-
Uğruna, yoluna
- "Neler yapmadık şu vatan için." (Orhan Veli Kanık)
-
Süre belirten bir söz
- "Açık söyleyeyim, size birkaç gün için sığındım." (Aka Gündüz)
-
Ant deyimleri yapan bir söz
- "Namusum hakkı için. Çocukların başı için."
-
[edat]
Amacıyla, maksadıyla
- İÇİŞ
-
-
[isim]
İçme işi veya biçimi, içim
-
[isim]
İçme işi veya biçimi, içim