Sonunda hil olan 14 kelime var. HİL ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde hil olan kelimeler listesine ya da başında hil olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MUZMAHİL, ZIRCAHİL
MÜDAHİL
MÜSHİL, TEÇHİL, TESHİL
CAHİL, CEHİL, DAHİL, KAHİL, MEHİL, MUHİL, SAHİL
EHİL
H L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZIRCAHİL
-
-
[sıfat]
Çok cahil
-
[sıfat]
Çok cahil
- MUZMAHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çökmüş, çöküntüye uğramış
-
[sıfat]
Çökmüş, çöküntüye uğramış
- MÜDAHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Karışan
-
Davaya müdahale eden
- "Müdahil avukat."
-
[sıfat]
Karışan
- TESHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kolaylaştırma
-
[isim]
Kolaylaştırma
- MÜSHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağırsakları çalıştırıp temizleyen, dışkının kolaylıkla dışarı atılmasını sağlayan ilaç
-
[isim]
Bağırsakları çalıştırıp temizleyen, dışkının kolaylıkla dışarı atılmasını sağlayan ilaç
- TEÇHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin bir konuda bilgisizliğini söyleme, bilmezleme
-
[isim]
Birinin bir konuda bilgisizliğini söyleme, bilmezleme
- CEHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilgisizlik, bilmezlik
- "Bütün inadı ve bütün kuvveti cehlinden geliyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bilgisizlik, bilmezlik
- SAHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karanın deniz, göl, ırmak boyunca uzanan bölümü, kıyı, yaka, yalı
- "Bir gün, adanın sahilinde, bir soğan yüklü kayık gelip demirledi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Karanın deniz, göl, ırmak boyunca uzanan bölümü, kıyı, yaka, yalı
- MUHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dokunan, bozan, ihlal eden
-
[sıfat]
Dokunan, bozan, ihlal eden
- CAHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Öğrenim görmemiş, okumamış
- "Bu maskara sosyete bana cahil diye bakar." (Halide Edip Adıvar)
- "Bu konularda yeni kuşağın yanında her zaman cahil kalmaya mahkûmuz." (Haldun Taner)
-
Bilgisiz
-
Belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan
- "Bu doktorun karşısında cahil, aptal oluyorum." (Memduh Şevket Esendal)
-
Deneysiz, genç, toy (delikanlı veya kız)
- "Esasta batıl itikatlara inanmış cahil bir kızcağızdı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Öğrenim görmemiş, okumamış
- DAHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işe karışmış olma, karışma
- "Yok, paşa kardeş, bu zaferde benim dahlim yok." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
[isim]
Bir işe karışmış olma, karışma
- KAHİL
- ...
- MEHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Önel
-
[isim]
Önel
- EHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işte yetkili olan, bir işi yapan, erbap
- "O, bu işin ehlidir."
- "Dikkat ettim, bu adamda, her işte ehil olmak merakı var." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Sahip
- "Sanat ehli. Zevk ehli."
-
Karı kocadan her biri, eş
- "Bu adam ehliyle iyi geçinmiyor."
-
Topluluk, cemaat
-
[isim]
Bir işte yetkili olan, bir işi yapan, erbap