Başında hev olan 14 kelime var. Hev ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde hev olan kelimeler listesine ya da sonu hev ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında hev bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HEVESLENDİRMEK
HEVESLENDİRME
HEVESKARLIK, HEVESLENMEK, HEVESSİZLİK
HEVESLENİŞ, HEVESLENME, HEVESLİLİK, HEVESSİZCE
HEVESKAR, HEVESSİZ
HEVESLİ
HEVENK
HEVES
E H V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EH, EV, HE, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HEVESLENDİRMEK
-
-
[-i]
İsteklendirmek
-
[-i]
İsteklendirmek
- HEVESLENDİRME
-
-
[isim]
İsteklendirme
-
[isim]
İsteklendirme
- HEVESLENMEK
-
-
[-e]
İsteklenmek, heves etmek, çok istemek, eğilim duymak
- "Millet vergi vermeye heveslenmelidir." (Burhan Felek)
-
[-e]
İsteklenmek, heves etmek, çok istemek, eğilim duymak
- HEVESKARLIK
- ...
- HEVESSİZLİK
-
-
[isim]
Hevessiz olma durumu
-
[isim]
Hevessiz olma durumu
- HEVESSİZCE
- ...
- HEVESLENME
-
-
[isim]
Heveslenmek işi
-
[isim]
Heveslenmek işi
- HEVESLİLİK
-
-
[isim]
Hevesli olma durumu
-
[isim]
Hevesli olma durumu
- HEVESLENİŞ
-
-
[isim]
Heveslenme işi veya biçimi
-
[isim]
Heveslenme işi veya biçimi
- HEVESKAR
- ...
- HEVESSİZ
-
-
[sıfat]
Hevesi olmayan, istek duymayan
-
[sıfat]
Hevesi olmayan, istek duymayan
- HEVESLİ
-
-
[sıfat]
Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli
- "Geniş yüzlü, beyaz dişli, kısa burunlu, konuşma heveslisi bir çocuktu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli
- HEVENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir ipe, bir çubuğa geçirilmiş, dizilmiş veya birbirine bağlanmış yaş meyve ve sebze bağı
- "Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir ipe, bir çubuğa geçirilmiş, dizilmiş veya birbirine bağlanmış yaş meyve ve sebze bağı
- HEVES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İstek, eğilim, arzu, şevk
- "Küçüklüğünden beri bütün hevesi bahriyede idi." (Haldun Taner)
- "Birçoklarının bu havaya uydukları ve artık refahlarını devlet kapılarının dışında aramaya heves ettikleri zamanlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Bir aralık, büyük bir devlet adamı olmak hevesine düştüm." (Memduh Şevket Esendal)
- "Gazetenin yayını kesildi; çaresiz İzmir'e döndüm fakat hevesim kursağımda kalmıştı." (Atilla İlhan)
-
Gelip geçici istek
- "Yoksa ona karşı geçici bir heves mi duyuyor." (Peyami Safa)
-
[isim]
İstek, eğilim, arzu, şevk