Başında har olan 6 harfli 22 kelime var. Har ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde har olan kelimeler listesine ya da sonu har ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında har bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
HAR
2 Harfli Kelimeler
AH, AR, HA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HARİTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Coğrafya, tarih, dil, nüfus vb. konularla ilgili yeryüzünün veya bir parçasının, belli bir orana göre küçültülerek düzlem üzerine çizilen taslağı
- "Koca Rumeli, Edirne'si, Selanik'i, Manastır'ı, Yanya'sı, Kosova'sı, İşkodra'sı ile imparatorluk haritasından silinmişti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Coğrafya, tarih, dil, nüfus vb. konularla ilgili yeryüzünün veya bir parçasının, belli bir orana göre küçültülerek düzlem üzerine çizilen taslağı
- HARMAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Biçildikten sonra tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi
- "Akşam vakti ırgatlarla beraber harman savururum." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Harmanı kaldırmaktan başka bir şey düşünmüyordu." (Sevinç Çokum)
-
Bu işin yapıldığı yer veya mevsim
- "Çocuğum başka çocuklarla beraber harmanda düvene binmiş dönüyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Birçok çeşitten birer parça alıp yeni birleşim oluşturma işi
- "Çay harmanı. Tütün harmanı."
-
Selüloz açılması aşamasından başlayıp kâğıt veya karton sayfasının meydana gelmesine kadar kullanılan bir veya birkaç kâğıt hamuru ile diğer malzemelerin meydana getirdiği sulu süspansiyon
-
[isim]
Biçildikten sonra tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi
- HARAZA
-
-
[isim]
Kavga, gürültü, karışıklık
- "Yine mi kavga erenler? Yine mi haraza?" (Aka Gündüz)
-
Öfke, sinir
-
[isim]
Kavga, gürültü, karışıklık
- HARÇLI
-
-
[sıfat]
Yapılması için harç ödenen
-
Harç ile örülmüş
- "Harçlı duvar."
-
Süslerle bezenmiş (giysi)
-
[sıfat]
Yapılması için harç ödenen
- HARDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Turpgillerden, 100-150 cm yükseklikte, sarı çiçekli, deriyi yakıcı nitelikte olan ve tohumu hekimlikte kullanılan, tadı acı ve bir yıllık bir bitki (Brassica nigra)
-
Bu tohumun toz durumuna getirilmiş veya sirke ile karıştırılarak yapılmış macunu
- "Sofra hardalı."
-
[isim]
Turpgillerden, 100-150 cm yükseklikte, sarı çiçekli, deriyi yakıcı nitelikte olan ve tohumu hekimlikte kullanılan, tadı acı ve bir yıllık bir bitki (Brassica nigra)
- HARTUM
- ...
- HARARE
- ...
- HARELİ
-
-
[sıfat]
Haresi olan
- "Elinde şampanya bardağı, dişlerinin arasında bir sap karanfil, hareli gözleri süzgün." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Haresi olan
- HARRAN
- ...
- HARABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Meyhaneye giden, âlemci
- "Ne harabiyim ne harabatiyim / Kökü mazide olan atiyim." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Meyhaneye giden, âlemci
- HARANI
-
-
[isim]
Büyük tencere
-
[isim]
Büyük tencere
- HARİCİ
- ...
- HARTUÇ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kartuş
-
[isim]
Kartuş
- HARAŞO
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Bir tür yün örgüsü
-
[isim]
Bir tür yün örgüsü
- HAREKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde üstüne ve altına konduğu ünsüzlerin birer ünlü ile okunmasını sağlayan işaret
-
[isim]
Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde üstüne ve altına konduğu ünsüzlerin birer ünlü ile okunmasını sağlayan işaret
- HAREKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hareket durumunda, devinim durumunda olan, devinimsel
-
[sıfat]
Hareket durumunda, devinim durumunda olan, devinimsel
- HARABE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, kalıntı
- "Harabeyi dolaşırken ara sıra perişan kalabalıklara rast geliyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yıkılmış veya yıkılmaya yüz tutmuş yapı, yıkı
- "Bu harabenin bir değirmen olduğunu hatırladım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, kalıntı
- HARAMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hırsız, haydut, eşkıya
- "Olur mu canım, bu kudurmuş, şehirde, bunca haraminin ortasında nasıl yalnız kalır Suat, nasıl bensiz yaşar!" (Atilla İlhan)
-
[isim]
Hırsız, haydut, eşkıya
- HARLAK
-
-
[isim]
Harıltı ile akan su, çağlayan
-
[isim]
Harıltı ile akan su, çağlayan
- HARNUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Keçiboynuzu
-
[isim]
Keçiboynuzu