Sonunda h olan 5 harfli 60 kelime var. H harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde h harfi olan kelimeler listesine ya da başında h harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EBLEH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Akılsız, budala, alık

MERİH
...
SEFİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Zevk ve eğlenceye düşkün, uçarı
    • "İçer, kumar oynar, başına bir sürü sefih insan toplardı." (Halide Edip Adıvar)

TALİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şans
    • "Bir talih eseri olarak ondan gelen cevap benim kendi bulduklarımı tuttu." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Her devirde talihi yaver gitmiş birisiydi." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Bir gelinden ziyade, zalim bir nezri yerine getirmek için talihin kucağına atılmış bir kurbana benziyordu." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
    • "Talihimize küseriz ama millî menfaat prensiplerinin bizim yüzümüzden kötülenmesini istemeyiz." (Falih Rıfkı Atay)

GÜNAH

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dinî bakımdan suç sayılan iş veya davranış, vebal
    • "Bunu yapan günün birinde er geç bu günahın kefaretini ödeyecektir." (Haldun Taner)
    • "Seni göreyim söyleyeyim dedim de günah benden gitsin!" (Necati Cumalı)
    • "Bedia'yı terk edersem büyük bir günah işlemiş olacağım." (Peyami Safa)
    • "Bu mala bu kadar para vermek günah olur."
  2. Acımaya yol açacak kötü davranış, yazık
    • "Bu adama bu kadar eziyet etmek günahtır."
  3. Sorumluluk, vebal
    • "Ben söyleyeyim de günah benden gitsin."
  4. Kabahat, hafif suç
    • "Bütün kusurları, günahları, kibar, asil bir güzellik şeklinde görülür." (Mahmut Yesari)

ITRAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dışarı çıkarma, dışarı atma

KERİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Tiksindirici, iğrenç

ALEYH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin veya bir kimsenin karşısında olma, leh karşıtı
    • "Aleyhinde bir tertip kuranların gadrine uğradım." (Refik Halit Karay)
    • "Avrupalılar ordumuz aleyhine ne akıllarına gelirse söylerler." (Haldun Taner)
    • "Şimdi iş tamamıyla aleyhimize döndü." (Ahmet Rasim)

MEDİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Övme, övgü
    • "Gel ha güzel ha methin söyleyim / Ağzın şeker, dudakların bal gibi." (Dadaloğlu)

FETİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şehir veya ülkeyi savaşarak alma

SABUH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sabah vakti içilen içki

FATİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Zafer kazanan, fetheden (kimse)
    • "Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Büyük ve önemli bir iş bitiren (kimse)
    • "Gazinoya bir fatih olarak giriyorum." (Refik Halit Karay)
  3. [isim] İslam devletlerinde bir ülkeyi veya bir şehri savaşarak alan hükümdar ve komutanlara verilen unvan
    • "Bizans fatihi kartal burunlu II. Mehmet ve Mısır fatihi yıldırım bakışlı Selim, birer dar çukura nasıl sığdılar?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

İLKAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dölleme
  2. Döllenme
  3. Aşılama

SEMAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alevi ve Bektaşi topluluklarında yaygın olan ve müzik eşliğinde uygulanan tören nitelikli oyun

MATAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsan, mal, eşya vb. için küçümseme yollu bir söz
    • "Kadının çantası da matah bir şey değil zaten." (Çetin Altan)

FESİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Verilmiş bir yargıyı kaldırma, bozma
    • "Fesih kararı."
  2. Dağıtma, dağıtılma
    • "Parlamentonun feshi."

FIKIH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi, gereği gibi, iyice anlayıp bilme
  2. İslam hukukunda din ve dünya işleri ile ilgili ana kaynaklardan yararlanarak konulmuş olan kuralların bütünü

SATIH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yüz, yüzey
    • "Bu satıh baştan başa vatanın bütün yüzüdür." (Falih Rıfkı Atay)

TAMAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Açgözlülük
    • "Kalpler soğuk; gözler, tamah ve ihtiras ile yanıyor." (Memduh Şevket Esendal)

MİZAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gülmece
    • "İnci gibi güzel bir yazısı ve mizaha da istidadı varmış." (Yahya Kemal Beyatlı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü