Sonunda h olan 4 harfli 16 kelime var. H harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde h harfi olan kelimeler listesine ya da başında h harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SULH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Barış
- "Yurtta sulh, cihanda sulh." (Atatürk)
- "Yüz milyon lira alacaklıyken kırk milyon liraya sulh oldu."
-
[isim]
Barış
- AGAH
- ...
- ZIRH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Savaşlarda ok, kılıç, süngü vb. silahlardan korunmak için giyilen, demir ve tel levhalardan yapılmış giysi
-
Savaş gemilerinin veya bazı araçların dışına kaplanılan çelik levha
-
[isim]
Savaşlarda ok, kılıç, süngü vb. silahlardan korunmak için giyilen, demir ve tel levhalardan yapılmış giysi
- NARH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tüketiciyi korumak amacıyla, özellikle temel ihtiyaç maddeleri için resmî makamlarca belirlenen ve her yerde geçerli olan fiyat
-
[isim]
Tüketiciyi korumak amacıyla, özellikle temel ihtiyaç maddeleri için resmî makamlarca belirlenen ve her yerde geçerli olan fiyat
- ERUH
- ...
- İLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir alanda yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok tutulan kimse
- "Müzik dünyasının ilahı. Moda ilahı."
-
Çok tanrıcılıkta tanrı
-
[isim]
Bir alanda yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok tutulan kimse
- KERH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tiksinme, iğrenme
-
Bir işi istemeyerek zorla yapma
-
[isim]
Tiksinme, iğrenme
- KÜNH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öz, kök, içyüz
- "Bu şiirin künhü dimağla, gözle görülmez, yalnız kalple anlaşılır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Öz, kök, içyüz
- ŞEYH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tarikat kurucusu, bir tarikatta en yüksek dereceye ulaşmış olan kimse
-
Tarikat büyüğü veya tarikat kollarından birinin başında bulunan kimse
-
Arap kabile ve aşireti başkanı
-
[isim]
Tarikat kurucusu, bir tarikatta en yüksek dereceye ulaşmış olan kimse
- CERH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaralama
-
Bir düşünce, inanç veya iddiayı çürütme
-
[isim]
Yaralama
- İZAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açıklama
- "Vaziyeti size açıkça ve namusluca izah ettim." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Açıklama
- ULAH
- ...
- MESH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi elle sıvazlama
- "Kavuklarını kaldırıp usturayla tıraş edilmiş başlarını mesh ederlerdi." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Abdest alırken ıslak eli başa ve meste sürme
-
[isim]
Bir şeyi elle sıvazlama
- ATEH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bunama
- "Akdeniz kıyılarında yaşayanlar, uzun süren bu hayati medeniyetten sonra ateh devrine girdiler." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Sen sahiden budalaymışsın dostum hem adamakıllı ateh getirmişsin." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bunama
- TARH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çıkarma
-
Vergi koyma
-
Bahçelerde çiçek dikmeye ayrılmış yer
- "Çiçek tarhları üzerinde küçük sinek kümeleri görünüyor, birden kayboluyorlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Çıkarma
- ŞERH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açma, ayırma
-
Bir anlatım veya kitabı açıklama, yorumlama
-
Bir şeyi açıklamak amacıyla yazılmış kitap
-
Açık ve ayrıntılı anlatma
-
[isim]
Açma, ayırma