Başında h olan 5 harfli 281 kelime var. H harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde h harfi olan kelimeler listesine ya da sonu h harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında h bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HARAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Din kurallarına aykırı olan, dinî bakımdan yasak olan, helal karşıtı
- "Uyku bana haram oldu."
-
Yasak
-
[sıfat]
Din kurallarına aykırı olan, dinî bakımdan yasak olan, helal karşıtı
- HELİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir silindirin ana doğrularını sabit bir açı altında kesen eğri
-
[isim]
Bir silindirin ana doğrularını sabit bir açı altında kesen eğri
- HİÇÇİ
-
-
[isim]
Nihilist
-
[isim]
Nihilist
- HASSE
-
-
[isim]
Patiska
-
[isim]
Patiska
- HİTAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Son, bitim
-
[isim]
Son, bitim
- HOPPA
-
-
[sıfat]
Yaşına uymayan davranışlarda bulunan, delişmen, serbest, koket, ağırbaşlı karşıtı
-
[sıfat]
Yaşına uymayan davranışlarda bulunan, delişmen, serbest, koket, ağırbaşlı karşıtı
- HAZRO
- ...
- HİKEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hikmetler
-
[isim]
Hikmetler
- HAFİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı
- "Çok hafif geldiği için düvene ağır bir taş oturtmuşlardı." (Reşat Enis)
- "Bu soğukta çok hafif giyinmişsin."
- "Sağduyunuzu, yanlışlıkla doğruyu ayırt etme yeteneğinizi hafife almaktadır." (Haldun Taner)
-
Güç veya yorucu olmayan, kolay
- "Hafif bir iş."
-
Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa
- "Hafif bir kadın."
-
Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek)
- "Onlar da akşam yemeğini pek hafif yerlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kalınlığı veya yoğunluğu az olan
- "Dışarıda yanan lambanın aydınlığıyla burası hafif bir karanlık içindeydi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Etkisi az olan, sert karşıtı
- "Hafif bir içki."
-
Önemli olmayan
- "Hafif bir ceza."
-
Çabuk uyanılan (uyku)
- "Uykusu çok hafiftir."
-
Çok dik olmayan (sırt, yokuş)
- "Hafif bir meyilden indik." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Gücü az olan, belli belirsiz
- "Kaskatı kesilmiş vücudu, suyun hafif akıntısına uyarak yavaş yavaş uzaklaştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sıkıntısız, ferah, rahat
- "Kendimi bugün çok hafif hissediyorum."
-
[sıfat]
Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı
- HUMOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gülmece
- "Bunca çatık kaşlılık arasında bilgelik, humor nasıl barınabilir?" (Tomris Uyar)
-
Alay, dalga geçiş, hafife alma, boş verme
- "Türkçeyi iyi konuşanlardan biri olduğu kanısındayım. Güngörmüş, sakin, yavaş, düzenli bazen küçük bir humor nüansının bile sındığı bir tınısı var." (Haldun Taner)
-
[isim]
Gülmece
- HUDUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sınır
- "Bir çiçek dermeden sevgi bağından / Huduttan hududa atılmışım ben." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Uç, son
-
[isim]
Sınır
- HADIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kısırlaştırılmış erkek
-
[isim]
Kısırlaştırılmış erkek
- HARİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dış, dışarı
- "Hemen on dakika yürüyünce kasaba haricine çıkılır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yabancı ülke, dışarı
- "On yıl hariçte kalmış."
-
[zarf]
Dışta kalmak üzere, dışında sayılmak üzere, müstesna
- "Dişçi koltuğu hariç, kim bir koltuğa oturursa kendini bir şey zanneder." (Burhan Felek)
-
[isim]
Dış, dışarı
- HATİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kur'an'ın tamamını okuma
-
Sona erdirme, bitirme
-
[isim]
Kur'an'ın tamamını okuma
- HAŞİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sert, kırıcı, gönül kırıcı
- "Bu ağlamayacak kadar keskin, sert, haşin çocuk yüzü birdenbire bir yağmur gibi ağlamaya başladı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Sert, kırıcı, gönül kırıcı
- HARIL
- ...
- HASEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kişisel özellik, nitelik
-
[isim]
Kişisel özellik, nitelik
- HERKE
-
-
[isim]
Bakraç, kova
- "... kadınlar da başlarını örtüledikleri gibi ellerinde herkeler, tatlı su çeşmelerinin başında, mezarlıktaki servilerde kargaların meclis kurması gibi toplandılar." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
Bakraç, kova
- HİCAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde dügâh perdesinde karar kılan bir makam
-
Klasik Türk müziğinde do diyez notasını andıran perde
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde dügâh perdesinde karar kılan bir makam
- HAKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Aşağı görülen, değersiz, hor
-
[sıfat]
Aşağı görülen, değersiz, hor