Başında hük olan 17 kelime var. Hük ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde hük olan kelimeler listesine ya da sonu hük ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında hük bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HÜKMOLUNMAK, HÜKÜMDARLIK, HÜKÜMRANLIK, HÜKÜMSÜZLÜK
HÜKMOLUNMA, HÜKÜMFERMA, HÜKÜMLÜLÜK
HÜKMETMEK
HÜKMETME, HÜKÜMDAR, HÜKÜMRAN, HÜKÜMSÜZ
HÜKÜMET, HÜKÜMLÜ
HÜKMEN
HÜKMİ, HÜKÜM
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HÜKÜMDARLIK
-
-
[isim]
Hükümdar olma durumu
-
Hükümdarla yönetilen ülke
- "Kendiliğinden bir hükümdarlık kurmuştu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Hükümdar olma durumu
- HÜKMOLUNMAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Hüküm verilmek
-
[nsz]
Hüküm verilmek
- HÜKÜMSÜZLÜK
-
-
[isim]
Hükümsüz olma durumu, geçersizlik
-
[isim]
Hükümsüz olma durumu, geçersizlik
- HÜKÜMRANLIK
-
-
[isim]
Egemenlik
- "Eskiden Bulgaristan Osmanlı İmparatorluğu'nun hükümranlığı altında bir prenslikti."
-
[isim]
Egemenlik
- HÜKÜMLÜLÜK
-
-
[isim]
Hükümlü olma durumu
-
[isim]
Hükümlü olma durumu
- HÜKMOLUNMA
-
-
[isim]
Hükmolunmak durumu
-
[isim]
Hükmolunmak durumu
- HÜKÜMFERMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hüküm süren
- "Orada âdeta kısas kaidesi hükümfermadır, öldüren ölüme yollanır." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Hüküm süren
- HÜKMETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-e]
Egemenliği altında bulundurmak
-
Düşünme veya yargılama sonunda bir kanıya varmak
- "Gözlerimi açtığım zaman odamı loş görünce akşam olduğuna hükmettim." (Refik Halit Karay)
-
Aklına esmek
-
Bir kimseye veya topluluğa sözünü geçirmek
-
[-e]
Egemenliği altında bulundurmak
- HÜKÜMRAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Egemen
-
[sıfat]
Egemen
- HÜKÜMDAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Padişah, kral, hakan gibi taht sahibi devlet başkanı
-
[isim]
Padişah, kral, hakan gibi taht sahibi devlet başkanı
- HÜKMETME
-
-
[isim]
Hükmetmek işi
-
[isim]
Hükmetmek işi
- HÜKÜMSÜZ
-
-
[sıfat]
Yürürlükten çıkarılmış, yürürlükten kaldırılmış, geçersiz, hükmü kalmamış
- "Bu yasa hükümsüzdür."
-
[sıfat]
Yürürlükten çıkarılmış, yürürlükten kaldırılmış, geçersiz, hükmü kalmamış
- HÜKÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Ceza hükmü verilmiş, hüküm giymiş, mahkûm
-
[sıfat]
Ceza hükmü verilmiş, hüküm giymiş, mahkûm
- HÜKÜMET
- ...
- HÜKMEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Hakem kararıyla
- "Pehlivan hükmen galip ilan edildi."
-
[zarf]
Hakem kararıyla
- HÜKMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tüzel
-
[sıfat]
Tüzel
- HÜKÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yargı
- "Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." (Falih Rıfkı Atay)
- "Kral otuz yıl hüküm sürdü."
- "Oğlum, beni iyi dinledikten sonra hükmünü verecek." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Üsküp'ün ceza mahkemesinde on beş sene hüküm yedi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Egemenlik, hâkimiyet
- "Hüküm süren kanaat."
- "Soğukların hükmü geçti."
-
Değer, aynı veya benzer nitelik
- "Kocabaş Kazasker, gerçekten Sultan Mahmut'un gözbebeği hükmündeymiş." (Reşat Nuri Güntekin)
- "O yükseklerde fırtına, kar, tipi hüküm sürmekteydi." (Nabizade Nazım)
-
Önem, geçerlilik
- "Bu işin ne hükmü var."
-
Etki, hız, şiddet
- "Kışın hükmü geçti."
-
Karar
-
[isim]
Yargı