Başında olan 5 harfli 44 kelime var. Gü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde gü olan kelimeler listesine ya da sonu gü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında gü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÜCÜN

  1. [zarf] Dara dar
  2. Güçlükle, ancak, zorla

GÜNCE

  1. [isim] Günlük (I)

GÜLÜT

  1. [isim] Skeç, revü, eğlence gösterisi vb.ne eklenen beklenmedik gülünç sözler veya durumlar

GÜBRE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Verimini artırmak için toprağa dökülen her türlü hayvan dışkısı, kimyasal veya bitkisel madde, kemre
    • "Dünyanın masrafını yapmış, araba araba toprak, gübre taşıtmıştır." (Tarık Buğra)

GÜFTE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Müzik eserlerinin yazılı metni, söz
    • "Sanatçı dostum bestelerinin güftelerini de kendi yazardı." (Çetin Altan)

GÜZÜN

  1. [zarf] Güz mevsiminde, sonbaharda

GÜVEÇ

  1. [isim] İçinde yemek pişirilen toprak kap
    • "Taş ocağın üstünde, ateşe vurduğu güveçten, kaynayan etin kokusu geliyordu." (Necati Cumalı)
  2. Bu kapta pişirilen yemek
    • "Güveçten sonra bir koca sini mantı gelmiş." (Çetin Altan)

GÜVEZ

  1. [isim] Mora çalan kırmızı renk
    • "Pantolon bol paça, arka kenarlarının içi koyu güvez kadife." (Atilla İlhan)
  2. [sıfat] Bu renkte olan

GÜMÜŞ

  1. [isim] Atom numarası 47, atom ağırlığı 107,88, yoğunluğu 10,5 olan, 960 °C'ye doğru sıvı durumuna geçen, parlak beyaz renkte, kolay işlenir ve tel durumuna gelebilen element (simgesi Ag)
  2. [sıfat] Bu elementten yapılmış
    • "Boynundan asılmış gümüş bir köstek taşırdı." (Yahya Kemal Beyatlı)

GÜPÜR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İplikten veya ipekten olan, geniş ilmeklerden oluşan bir tür dantel
  2. Kumaş

GÜBÜR

  1. [isim] Çöp, süprüntü

GÜNLÜ

  1. [sıfat] Tarihli
    • "25 Ağustos 1967 günlü yazı."
  2. Belli bir zamanla sınırlı
    • "Bu yazı günlüdür."

GÜZEY

  1. [isim] Az güneş alan, çok gölgeli kuzey yamaç
    • "Dağların güzeyindeki karlar geç erir."

GÜNAH

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dinî bakımdan suç sayılan iş veya davranış, vebal
    • "Bunu yapan günün birinde er geç bu günahın kefaretini ödeyecektir." (Haldun Taner)
    • "Seni göreyim söyleyeyim dedim de günah benden gitsin!" (Necati Cumalı)
    • "Bedia'yı terk edersem büyük bir günah işlemiş olacağım." (Peyami Safa)
    • "Bu mala bu kadar para vermek günah olur."
  2. Acımaya yol açacak kötü davranış, yazık
    • "Bu adama bu kadar eziyet etmek günahtır."
  3. Sorumluluk, vebal
    • "Ben söyleyeyim de günah benden gitsin."
  4. Kabahat, hafif suç
    • "Bütün kusurları, günahları, kibar, asil bir güzellik şeklinde görülür." (Mahmut Yesari)

GÜLLE

  1. [isim] Eskiden som taş veya demirden, yuvarlak bir biçimde yapılırken, günümüzde çelikten silindir biçiminde, bir ucu sivri olarak yapılan top mermisi
    • "Atılan gülle ve lağımlardan kale duvarlarında geniş menfezler açıldı." (Orhan Seyfi Orhon)
  2. Atletizm yarışmalarında atılan, pirinç veya pirinçten daha sert bir maddeden yapılan, erkekler için 7,257 kg, kadınlar için 4 kg olan madenî küre
    • "Ayakkabılarını giymeden gülle gibi çocukların yanına düştü." (Osman Cemal Kaygılı)

GÜNDE

  1. [zarf] Her gün

GÜDÜM

  1. [isim] Yönetme işi, idare
  2. Bilişimde, bir olaylar dizisini, bir süreci veya bir aracı yöneltme ve düzenlemeyle ilgili işlevlerin bütünü

GÜLÜŞ

  1. [isim] Gülme işi veya biçimi
    • "Kalleşliğin binbir çeşidi apaçık görünüyordu bu gülüşte." (Nurullah ataç)

GÜRSU
...
GÜRCÜ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü